Kadın Sağlığı

Yazın Genital Bölge Temizliği Nasıl Olmalı?

Genital bölge hijyeni çok önemlidir ve sağlığınızı korumanıza yardımcı olur. Eğer genital bölge hijyeniniz düzgün olmazsa enfeksiyonlara ve kadınsal hastalıklara yakalanma riskiniz artacaktır. Özellikle sıcak havalarda genital bölge temizliği daha çok önemlidir. Peki, yazın genital bölge temizliği nasıl yapılmalı?

Enfeksiyonları önlemek için genital bölge hijyeni alışkanlık açısından büyük önem taşımaktadır. Özellikle bu alışkanlıklar sıcak havalarda tahriş ve kötü koku gibi diğer sorunları da önlerler. Ancak aşırıya kaçmak hiçbir zaman iyi değildir. Hijyeninizi ihmal etmemelisiniz ancak ona takıntılı bir hale de gelmemelisiniz. Aslında her iki durum da özel bölgeniz açısından kötü sonuçlara yol açabilir.

Paraben İçermeyen ve pH Değeri Nötr Sabunlar Kullanın.
Genital bölgenizi yıkamak için paraben içermeyen ve pH değeri nötr olan sabunları kullanmanızı tavsiye ederiz. Bunun nedeni çok güçlü sabunların o bölgedeki doğal asit seviyesini değiştirme ve enfeksiyonlara neden olma ihtimalidir. Cildinize daha nazik bir şekilde etki ederler. Ayrıca kötü kokuları önlemeye de yardımcı olurlar.

Genital Bölgenizi Süngerle Yıkamayın.
Bu tür malzemeler ne pahasına olursa olsun kaçınmanız gereken bakteri yuvalarıdır. Ayrıca genital bölgenizdeki deri çok hassastır. Çok fazla ovalarsanız tahriş edebilirsiniz. Bu da daha sonra enfeksiyonlara neden olabilir.Temiz oldukları sürece bu bölgeyi ellerinizle yıkamanızı öneriyoruz. Bu esnada tırnaklarınızı kullanmaktan kaçının.

Tıraş Veya Ağda Yaparken Dikkatli Olun.
Tıraş ve ağda yaparken genital bölgenizde yaralanmalara yol açmamaya dikkat etmelisiniz. Açık yaralar bakterileri ve enfeksiyonları çekebilir. Ağda yapıyorsanız veya başka bir yöntem kullanıyorsanız, tahrişe yol açmamak için de dikkatli davranmalısınız.Ayrıca pubik kıllarını tamamen yok etmemenizi öneririz. Aslında onlar sizi pek çok bakteriden korurlar. Onlar olmadığında enfeksiyon kapma riskiniz artar.

Vajinanızı Dezenfekte Etmekten Kaçının.
Vajinayı dezenfekte etmek genellikle kadınların sağlığı için kötüdür. Bu ürünleri yalnızca doktorunuz yazarsa kullanmanızı tavsiye ederiz.Vajinayı dezenfekte etmek vajinal floranızı değiştirir. Bu da enfeksiyon riskini artırır. Bu yüzden bundan kaçınmalısınız. Genital bölgeniz çok hassastır ve belli bir pH seviyesi vardır. Bu bölgede kullandığınız herhangi bir ürün bu seviyeyi değiştirebilir.

Sıkı Kıyafetler Giymekten Vazgeçin.
İç çamaşırınızın çok sıkı olması tahrişe yol açabilir. Kıyafetleriniz sürekli cildinize sürtündüğünde yalnızca rahatsız hissetmekle kalmazsınız. Aynı zamanda terleme miktarınız da artar. Bu durum bakteriye ve kötü kokulara yol açabilir. Bu genellikle çok sıkı kot pantolonlar tercih edildiğinde gerçekleşir.Dar kıyafetler cildinize sürtündüğünde yanmaya veya küçük yaralara yol açabilirler. Bunlar da sonradan enfeksiyona yol açabilir.

Genital Bölgenizi Günde Bir Kere Yıkamanız Yeterlidir
Temiz ve bakterisiz tutmak için genital bölgenizi günde bir kere yıkamanız yeterlidir. Unutmayın, aşırı temizlik de pH seviyenizi değiştirip sizi bakterilere ve mantara yakalanmaya daha yatkın bir hale getirebilir.

Adet Döneminizde Genital Bölge Temizliği Çok Önemlidir.
Adet döneminizde genital bölge hijyeninize çok daha fazla dikkat etmelisiniz. Adet nedeniyle oluşan kötü kokularla başa çıkmanın yanında asidite seviyesinin arttığını da unutmayın. Bu, enfeksiyonlar için ideal bir senaryodur. Pedinizi veya tamponunuzu 4 ile 6 saat arasında değiştirmeniz çok önemlidir.

Pamuklu İç Çamaşırı Tercih Edin.
Pamuklu iç çamaşırları nemi emer ve havalanmayı destekler. Böylece sizi serin tutar. Bakterileri önler. İyi havalandırmadığı ve bakterilerin barınmasına yol açabileceği için naylon iç çamaşırlarını genital bölgenizden uzak tutmalısınız.

Kadın Sağlığı Hakkında Gerçekler:

Kadın ve erkek arasındaki biyolojik farklılıklar sağlık açısından da farklılıklar yaratıyor.
Kadın sağlığı ile ilgili şaşırtıcı gerçekler.

• 01-Kadınlar duygusaldır bu yüzden daha sık migren atakları yaşarlar. Yanlış.
Kadınlarda migren sıklığının daha fazla olduğu doğrudur fakat fazla duygusal olmalarından değildir. Bunun nedeni hormonal ve genetik farklılıklarına ve bu hormonların beyin kimyası üzerine etkisine bağlıdır.

• 02-Hamileyim o halde iki kişilik yemek yemeliyim. Yanlış.
Araştırmalar hamile kadının günde sadece 300 kalori fazlalığa ihtiyaç duyduğunu gösteriyor. Bu da bir büyük ev kurabiyesine denk geliyor. Hamilelikte fazla kilo alan annelerin çocuklarının kalp hastalığına yakalanma ve ölme olasılığının yüzde 30-35 arttığı biliniyor.

• 03-Kalp damar hastalıkları erkek hastalığıdır. Yanlış.
Östrojen hormonu, menapoza kadar kalp damar hastalığına karşı kadınları koruyor görünse de sigara, fazla kilo, hareketsizlik, hamurişi gıda tüketimi, yüksek tansiyon gibi risk faktörleri olan kadınlar yaşıtlarından daha erken kalp hastalığına yakalanıyor. Üstelik şeker hastası bayanların kalp krizi riskinin, şeker hastası erkeklerden 2 kat fazla olduğu biliniyor.

• 04-Kadınlarda da kalp krizi belirtileri erkeklerdeki gibidir. Yanlış.
Kalp krizindeki tipik göğüs ortasında veya soluna yakın, taş oturmuş gibi olan şiddetli ağrı kadınlarda daha az sıklıkta görünüyor. Kalp krizi geçirmiş kadınların ancak yüzde 30’u bu tipik ağrıyla hastaneye başvuruyor. Bunun yerine, ani gelişen aşırı bitkinlik, terleme, nefes darlığı, bulantı, endişe gibi şikayetler olabiliyor.

• 05-Kadınların kalp krizi sonrası ölüm oranı daha düşüktür. Yanlış.
Bir araştırmaya göre kalp krizinden 2 hafta sonrası 100 erkekten 93’ünün, 100 kadından ise 83’ünün hayatta olduğu bildiriliyor.

• 06-Kadınların kalp baypas ameliyatı ve stent sonrası hayatta kalma oranları daha yüksektir. Yanlış.
Tam tersine kadınların bu durumlarda ölüm oranları erkeklerden daha fazla. Hatta bir araştırmaya göre 50 yaşaltı bayanların baypas ve stent sonrası ölüm oranları erkeklerden 3 kat daha fazla.

• 07-Kadınların kalbi çabuk kırılır. Doğru.
Kalp krizinin az rastlanan, özel bir formu olan kırıp kalp sendromu, bayanlarda çok daha sık görülüyor. Yağ ve kireç birikimi olmadığı halde ani üzüntü sonrası birden büzülen kalp damarı, tipik kalp krizine neden olabiliyor. Bu durumda anjiyoda kalp damarları açık bulunuyor, fakat kalp kasında hasar görülüyor. Neyse ki çoğu zaman bu hasar aylar sonra tamamen düzelebiliyor.

• 08-Üreme anatomisi açısından kadınlar şanssızdır. Kısmen doğru.
Hem gebelik ve doğum riskli olaylar hem de prostat kanserine göre jinekolojik kanserler daha öldürücü.

• 09-Felç de kalp krizi gibi kadınlarda daha az rastlanır. Yanlış.
Damar hastalıkları erkeklerde en sık kalp krizi ile ortaya çıkıyor. İnme yani felç, ikinci sırada yer alıyor. 55 yaşüstü bayanlarda ise aksine ilk belirti felç veya kalp yetersizliği olarak görülüyor.

• 10-Romatizma kadınlarda daha sık görülür. Doğru.
Bağışıklık sisteminin aksamasına bağlı, vücutta mikropsuz süregen bir iltihap süreci olan romatizmal hastalıklar, kadınlarda daha fazla rastlanıyor. Üstelik romatizmal hastalığı olan kadınlarda, kalp-damar hastalığı daha sık görülüyor.

• 11-Kadınlar daha iyi koku alır. Doğru.
Ergenlikten menapoza kadarki dönem içinde kadınların koku ayırdetme yeteneğinin erkeklerden çok daha iyi olduğu biliniyor. Bu hormonal nedenlere bağlanıyor. Hatta eşinin atletindeki ter kokusundan bile endişeli olduğunu farkedebiliyor.

• 12-Kadınlar eşini kokusuna göre seçer. Bu iki cins için de doğru.
Bilinçsiz de olsa doğal ten kokusu eş seçiminde ilk adımı oluşturuyor. Eşler kendi genetik yapısından farklı özellikte olan kişiyi seçmeye eğilimli oluyor. Doğada melezlerin daha dayanıklı, üretken ve güzel olması buna bağlanıyor. İlginç bir araştırma bunu ispat ediyor: Sabun ve parfüm kullanmadan 2 gün giyilmiş erkek tişörtlerini koklayan bayanların, kendinden çok farklı genetik yapıdaki erkeklerin tişörtlerini çekici buldukları, doğum kontrol hapı kullananların ise bu farkı ayırd edemedikleri bildiriliyor.

• 13-Antidepresan ilaçlar kadınlarda doğru karar almaya yardımcıdır. Yanlış.
Günümüzde en çok kullanılan ilaçlardan olan antidepresanların araştırmalara göre kadınlarda eş seçiminde yanlış değerlendirmelere neden olabileceği iddia ediliyor. Mutluluk hormonu da denilen seratonini etkileyen tipte antidepresan kullananların aşık olamama sorunu yaşayabileceği söyleniyor.

• 14-Meme kanseri 40 yaş sonrası hastalığıdır. Yanlış.
Çoğunlukla 40 yaş üstünde görülse de hastaların yüzde 5’inin 40 yaş altı olduğunu unutmamak gerekiyor. Anne ve kızkardeşinde meme kanseri olanların daha yakından izlenmesi öneriliyor.

• 15-Meme kanserinde kalıtsallık çok önemlidir. Yanlış.
Sanıldığının aksine meme kanserinde kalıtsal geçiş oldukça düşüktür yüzde 10’un altındadır. Çevresel faktörler çok daha önemlidir. Düzenli egzersiz, brokoli, lahana, kefir, zeytinyağı tüketimi ve D vitamini riski önemli oranda azaltıyor.

• 16-Kadınların cildi daha geç yaşlanıyor. Yanlış.
Maalesef tam tersi, hormonal nedenlerden cildin elastikiyetini sağlayan kollajen kadınlarda daha erken azalıyor. Fakat kadınlar sevinebilirler çünkü fotoğraflarda yine de daha genç duruyorlar. Bunun sebebi erkek cildinin daha kalın olmasına bağlı. Yüz hatlarının ve yaşlılık lekelerinin daha kolay belirginleşmesi, yıllarca traşın ve traş sonrası kullanılan kozmetik kimyasalların yarattığı hasardan kaynaklanıyor. Testosteron cildi parlak ve yağlı gösteriyor.

• 17-Kadınlara sekiz saat uyku yeterlidir. Yanlış.
Bu kişiden kişiye değişiyor. Kadınların yeterli uyku uyumaması erkeklere nazaran daha fazla psikolojik stres yaratıyor, kanda kalp krizi ve şeker hastalığı riskini arttıran bazı kimyasalların artışına neden oluyor.

• 18-Kadınlar ağrıya daha dayanıksızdır. Kısmen doğru.
Bu durum her zaman için geçerli değil çünkü östrojen seviyelerine bağlı. Kanser, kas-kemik hastalıkları ve iltihap nedeniyle gelişen ağrılar, adetin östrojen seviyesinin en yüksek olduğu döneminde daha az hissedilmektedir. Bu, östrojenin doğal ağrıkesici salınımını arttırıcı özelliğine bağlanmaktadır. Östrojenin azaldığı adet dönemi ve gebelik sonrası ağrıya dayanıklık azalmaktadır.

• 19-Kadınlar gözüyaşlıdır. Doğru.
Anatomik ve biyolojik yapılarının farkına bağlı olarak kadınlar ortalama ayda 5,3 defa erkeklerse 1,4 defa ağlamaktadır. Gözyaşı salgı bezi erkeklerden daha büyüktür. Gelişimi ve çalışması, süt salgısından da sorumlu olan, erkeklerde de bulunan prolaktin hormonuna bağlıdır ve 18 yaş civarında yüzde 50-60 daha fazla salgılanmaktadır.

• 20-Kadınlar alkole daha dayanıksızdır. Doğru.
Bu durum erkelere nazaran, alkolü zehirsizleştiren karaciğerlerinin daha küçük olması ve alkolü sulandıran vücut su miktarının daha az olmasına bağlıdır.

• 21-Üreme anatomisi açısından kadınlar kısmen şanssızdır. Doğru.
Hem gebelik ve doğum riskli olaylardır, hem de prostat kanserine göre jinekolojik kanserler daha öldürücüdür.

• 22-Sigara ve alkol bağımlılığı kadınlarda daha azdır. Doğru.
Erkeklerin sigara, alkol ve madde bağımlılığına yakalanma oranı daha yüksektir.
Sigarayı bırakabilme oranları da daha düşüktür.

Erkekler Kadınlardan Ne Bekler?

Erkeğin kadından beklentisi; Erkeklerin ilk önceliği “Cinsellik”. Yine de sadakat erkeklerin sıralamasında çok gerilerde yer almıyor, sadece ikinci sırada. Her ne kadar sıralar değişse de erkeklerle kadınların ortak beklentileri aynı aslında:

Erkeklerin beklentisi: Sevgi, anlayış, ilgi, hoşgörü, huzur, güven. Erkeklerin kadınlardan 10 beklentisini uzmanlar anlatıyor:

Erkekler Doyumlu Bir Cinsel Hayat İster.

Sanılanın aksine erkeklerin beklentilerinde büyük çoğunluğunda cinsel performans kaygısı mevcuttur. Bu kaygıyı yatıştıran kadınlarla daha fazla birlikte olma eğilimindedirler. Gerek cinsel kimlik algısı gerek cinsel istek ve fonsiyonlarındaki karmaşa cinselliği erkeğin en zayıf alanı haline getirir. Evlilik ilişkiler nedeniyle biten evliliklerde buzdağının görünmeyen kısmı cinselliktir.

Sadakat Olmazsa Olmazlarıdır.

Kadının toplumsal yerinin ülkemizde hala geri planda olması erkeğin aldatmasını affedilmesi gereken bir kaçamak haline getirmişken kadının aldatması ise cinnet veya cinayet sebebi olur. Bir kez dahi olsa aldatılmış bir erkeğin kadınlara güveni oldukça düşer. Yıllar önce boşandığı karısının bile başka bir erkekle birlikte olmasını aldatmak sayan zihniyetler vardır.

Sevilmek Kişisel Bir İhtiyaçtır.

Erkekler sevilmek ister. Erkeklerdeki sevilme ihtiyacı anne sevgisinin tezahürüdür. “Erkekler annesine benzeyen kadınlarla evlenirler” kabullenmesi sevilme ihtiyacının karmaşık psikolojik süreçlerle doyurulmasından ortaya çıkmıştır.

Takdir Edilmek Mutlu Eder.

Erkekler oldukça basit bir psikolojiye sahiptir. Takdire şayan şeyler yapmasa da takdir görme isteği mevcuttur. Evdeki ufak tamiratları yapması veya özel günleri hatırlaması takdir görmesi için yeterli bir davranıştır.

Beğenilmeyi Arzu Ederler.

Kadınlar kadar olmasa da erkekler de beğenilmek isterler. Kimisi yakışıklılığı ile kimisi karizması ile kimisi cömertliği ile kimisi de yarattığı iyi baba-iyi eş imajı ile beğenilmek ister. Beğenilen erkeklerin eşleri ilişkilerine daha fazla sahip çıkar. Ancak kadınların bu noktada erkeği şımartmamaya dikkat etmesi gerekir. Egosu aşırı şişmiş bir erkek serseri mayın gibidir.

İlgi Görmek Keyif Verir.

Daha çok kadınlara has bir beklenti gibi görünse de erkekler de kadınlardan ilgi görmeyi beklerler. Erkekler, tanışma ve flört gibi dönemlerde erkeğe yüklenen ilgi gösterme yükümlülüğünü ilişkinin ilerleyen dönemlerinde erkekler de beklerler. Merak edilmek, küçük hediyeler almak, çeşitli yükümlülüklerine yardım teklifi almak ilgi gördüklerini düşünmelerine yeter.

Sevgi İlişkide Anahtar Rol Oynar

Sadece kadın erkek ilişkilerinde değil her türlü ilişkide saygı anahtar rolü oynar. Kültürel yapımız erkeğe aile reisi rolünü biçtiğinden erkeğin saygı beklentisi oldukça artar. Erkekler genelde ilişkide patron rolünü benimsemeye çalışır. Şüphesiz ki bu rol saygıyı hak eder.

Huzur Ararlar.

‘Dırdır’ kelimesi kadınla özdeşleşmiştir. Kadın-erkek tartışmalarının çoğu erkeklerin maçlara, oyun konsollarına, internete veya kağıt oyunlarına harcadığı zamandan kaynaklanır. Erkek bu zamanı huzurlu bir şekilde geçirmek ister. Kadınların çoğunun bu zamana tahammülü yoktur. Bazen de erkek kendi başına kalmak isteyebilir. Ev hanımlarına veya yoğun çalışmayan kadınlara göre erkek daha fazla insanlarla iletişim halindedir. Bu nedenle huzur arayışı daha fazla artar.

Hoşgörü Beklerler.

Erkekler hoşgörü gösterilmesi gereken hataları daha fazla yaparlar. Kastedilen bu hoşgörünün düzeyi zaman zaman kaçamak aldatmalara da hoşgörü gösterilmesi düzeyine çıksa da hoşgörülü kadın erkeğin gözünde hep bir adım öndedir.

Güvenilmek İster.

Erkekler cinsiyetleri gereği “potansiyel aldatan” damgası yerler. Tarihsel ve kültürel süreç tabi ki bu damgalanmayı haklı çıkarmıştır. Bu yüzden aldatan da aldatmayan da kendisine güvenilmek ister. Güvenilen erkek hareketlerinde daha rahat, kendine daha güvenli, daha huzurlu ve mutludur. Tüm ilişkilerin saygıyla yol alabileceğini söyleyen Psikiyatr Dr. Sabri Burhanoğlu, “Kadının karşısındaki erkeğe duyduğu saygı aynı zamanda kendine ve ilişkisine duyduğu saygıyı gösterir” diyor.

Erkeklerin Rüyalarını Bu Kadınlar Süslüyor…

Kadınlar, nasıl kendileri için en doğru erkeği arıyorsa erkeklerin de kadınlarda aradığı bir takım özellikler mevcut… Bu özellikler bir araya geldiğinde, erkeklerin hayalindeki kadın ortaya çıkıyor. Peki erkekler, nasıl kadınları beğeniyor? Erkeklerin, tercih ettiği kadın tipi var mı? İşte bu soruların cevabı…

Erkekler, kendi dünyalarını paylaşabilecekleri, yanında rahat hissedebildikleri, çocuklarına anne olabilecek, enerjileri düştüğünde onlara güç katabilecek ve daha iyi bir adam olmalarını sağlayabilecek kadınlara ilgi duyuyor.

O zaman, erkeklerin gözünde ‘doğru kadın’ nasıl olunur ve rüyalarındaki kadının özellikleri neler, bir bakalım…

1-Karakter:

Erkeklerin ilk bakışta güzellikten etkilendiği aşikar… Fiziksel güzellik çekim yaratıyor ancak çekimi sürdüren ve bir erkeği bir kadını keşfetmeye iten nokta, ruh güzelliği de dediğimiz ‘karakter.’ Kadınların harika ve kusursuz bir görünüşe sahip olmayı hedeflemektense, ruhlarını besleyip karşı cinse pozitif enerji yüklemeleri daha anlamlı görülüyor. Kız arkadaşlarınızın yanında ne kadar rahatsanız, bir arkadaş sohbetinde ne kadar içten gülebiliyorsanız işte o kadar rahat ve içten olmanızı bekliyor erkekler. Oyunlar olmadan, karakterinizi ortaya koymanızı ve bu karakteri keşfetmeyi istiyorlar. Erkekler, kız arkadaşlarınızla attığınız kahkahaları da, bir piknikte elinizle rahatlıkla yediğiniz sandviçi de görmek istiyor. Kısacası, samimi olup karakterinizi ortaya koyduğunuzda erkekler bu kadar net bir karakter karşısında hayranlığını gizleyemiyor.

2-Saygı:

Bir ilişkinin olmazsa olmazı saygı. Kadınlar için olduğu kadar, erkekler için de vazgeçilmez bir unsur. Kendinizi nasıl ifade ettiğiniz, başkalarıyla nasıl bir iletişim halinde olduğunuz, sizin hakkınızda çoğu şeyi ortaya koymaya yetiyor.

Erkekler, ilişkilerinde karşı cinsten saygı beklerken aynı zamanda kişisel sınırlarının da korunmasını ve bu sınırlara da saygı duyulmasını istiyor. Yani bir erkek, ilişkide olduğu için bireysel olarak zaman ayırdığı hobilerinden, ilgi alanlarından ve arkadaşlarından vazgeçmek istemiyor. Buna saygı duymayan ve erkeği bireysel alanlarından alıkoyan bir kadın, zamanla erkeğin saygısını da kaybediyor.

3-Sevgi:

Herkes sevildiğini hissetmek ister. Onunla ilgilendiğinizi belli edin… Erkekler de kadınlar gibi ilgi ve sevgi bekler. Erkeğin omzuna dokunmanız, yanağına ufacık bir öpücük kondurmanız, elini tutmanız, günün nasıl geçti diye sormanız, inanın içindeki sevgi kıvılcımını ateşleyecek. İlişki boyunca sevildiğini hisseden erkek, o ilişkide kalmak için elinden gelen tüm çabayı gösterecektir.

4-Zeka:

İlgi uyandıran ve erkeğin bakış açısına da zenginlik katan konuşmalar, erkeklerin bir kadında aradığı özelliklerden biri. Zeki kadınların ortak özelliği, etrafında olup bitenlerden hatta dünyada olup bitenlerden haberdar olup bunu değiştirebilmek adına çaba sarf etmesi ve düşünmesi… Erkekler,sadece moda ve televizyon programları hakkında konuşan kadınlardan ziyade dünyaya, olaylara, sanata ve hayata dair farklı bakış açıları geliştiren kadınları daha ilgi çekici buluyor. Bir kadının ille de ilgi çekici olması için en iyi okullardan mezun olması gerekmiyor. Hayatı sorgulayan, keşfetmeye meraklı ve algısı açık kadınlar, erkekler tarafından hayal edilen kadın tiplerinden biri olmayı başarıyor.

5-Özgüven:

Hayat yeteri kadar zor… Bazen her şey toz pembe iken bir anda kapkara bulutlar üzerinizde dolaşabilir.. İşte böyle anlarda erkekler yanlarında özgüvenli kadınları görmek istiyor. Eğer yanlarında özgüveni yüksek bir kadın olursa, hayallerine daha çabuk ulaşabileceklerini düşünüyorlar.

Kendileri ve vücutlarıyla ile barışık olan kadınlar, erkekler tarafından özgüvenli bulunuyor. Ve kadınların gönderdiği bu pozitif enerjiyi alan erkek için o kadın ‘doğru kadın’ oluyor.

6-İstek:

Erkekler, ilişkide olduklarını kadının istekli olduğunu görmek istiyor. Her konuda onlara destek veren, yapacakları şeyler konusunda istek duyan, heyecanlanan kadınların yanlarında olmasını arzu ediyor. Yemeğe gidilecekse, akşama sinema varsa kadınların da bu konulara dahil olmasını, istekleriyle erkeği yönlendirmesini tercih ediyorlar.

Ve durumlar zorlaştığında, hayat kötü bir yöne doğru kaydığında yanlarında olabilecek, kolay kolay vazgeçmeyecek kadınlar, erkekler için ‘doğru kadın’ oluyor.

7-Alçak Gönüllülük:

Alçak gönüllü kadınlar, enerjilerini dışarı yansıtmakta başarılıdırlar. Erkeklerin de aradığı, tam da budur. Enerjisiyle, bakış açısıyla ruhunu okşayan ve ona iyi gelen bir kadın…

***

Erkeklerin Sevdikleri Kadından Ayrılmalarının Sebepleri:

Aşık olmak cesaret ister. Bir erkek için aşık olmak, bir kadın için olduğundan daha zordur. Erkek aşık olduğunda, kendini bu kişiye açarak çekebileceği acıyı hesaba katar. İlişkiye bodoslama dalmak yerine, küçük adımlarla ilerler. Powerofpositivity sitesinde yayımlanan bir yazı, erkeklerin sevdikleri bir kadınla yaşadıkları ilişkiyi bitirmeye iten 6 sebebi anlatmış. İşte sizin için özeti.

Kadının onu değiştirmeye çalıştığını hissettiğinde:
Bir erkek yeterli olmadığını, hatalarının göz ardı edilemeyecek kadar büyük olduğunu, veya yargılanmadan kendisi olamayacağını hissettiğinde, çıkış kapısına yönelmeye başlar.

Albert Einstein’ın bir sözü durumu açıklamakta gerçekten yardımcı oluyor, “Erkekler kadınlarla asla değişmeyeceklerini umarak evlenir. Kadınlarsa erkeklerle değişeceklerini umarak evlenirler. Sonuç olarak iki taraf da hayal kırıklığına uğrar.” Aslında hepimiz bizi olduğumuz gibi kabul edip sevecek birini ararız. Erkekler başka birisi istiyor diye değişmez. Değişmesi de gerekmez – sadece gerçekte kim olduklarını fark etmeleri gerekir. Gerçekte kim olduğunu fark eden bir erkek, sevgi dolu ve destekçi bir partnerle büyüyüp olgunlaşabilir.

Kadının başarısı yüzünden tehdit altında hissettiğinde:
Erkeklerin sevdikleri kadından ayrılmalarının 6 sebebi Florida Üniversitesinde yapılan bir çalışmaya göre erkekler, rekabet halinde olmasalar bile partnerlerinin başarısı yüzünden kendilerine olan güvenlerini kaybedebiliyor. Kadının başarısı aynı zamanda erkeğin ilişkinin geleceğiyle ilgili olan düşüncelerini de değiştiriyor. Eğer erkek hak ettiği başarıya ulaşamadığını düşünüyorsa, ilişkiyi bitirmeye karar verebiliyor. Kadının başarısına sevinmesi de mümkün olmuyor, çünkü kendi başarısızlıklarıyla karşılaştırma yapıyor.

Sürekli eleştirildiğinde:
Erkeklerin sevdikleri kadından ayrılmalarının 6 sebebi Erkekler çoğu zaman kadınları duymazdan gelebilir. Ama ne yazık ki, sürekli olarak dırdır ve küçük düşürme, ilişkiyi etkileyebilir. Erkekler çocuk gibi oyuncu olabilirler ama çocuk değillerdir. Sürekli olarak eleştiri ve dırdıra katlanamazlar. Erkek takdir edilmek ister. Sürekli dırdır, erkeğin eleştirileri yok saymasına ve dırdırdan kaçınmak için pasif agresif tavırlar sergilemesine sebep olur.

Eğer eleştirileceğini biliyorsa, yapmaz. Ama yapmasa da kadının eleştireceğini düşünür. Eğer takdir yoksa, kadının isteklerini gerçekleştirmesi de söz konusu olmaz. Bir erkek için, dünyanın en itici varlığı dırdır yapan bir kadındır.

Yakınlık hissedememek:
Erkeklerin sevdikleri kadından ayrılmalarının 6 sebebi Erkekler de kadınlar kadar samimiyet ve yakınlık bekler. Bir erkek bir kadına birçok sebepten aşık olur. Ancak aşık olma sebebi ne olursa olsun aşık kalmak için o kadının hayatındaki en çekici kişi olduğunu hissetmek ister. Bir erkek partneriyle yakın anlar yaşayamıyorsa ilişkiyi uzun süre devam ettirmez.

Başka erkeklerle kıyaslandığında:
Erkeklerin sevdikleri kadından ayrılmalarının 6 sebebi Bir erkek için en rahatsız edici şeylerden biri, eski ilişkilerden bahseden bir kadını dinlemektir. Kadın, erkeği eski ilişkileriyle karşılaştırmaya başladığı an, sonun başlangıcı gelmiş demektir.

Erkek o an için önemli olan tek kişinin kendisi olduğunu hissetmek ister. Eski sevgililerin ne yaptığını duymak ve analiz etmek istemez. Sadece o an yaptıklarının yeterli olduğunu bilmek ister.

Sürekli kısıtlandığını hissettiğinde:
Erkeklerin sevdikleri kadından ayrılmalarının 6 sebebi Erkekler özgürlüklerini kaybetmekten gerçekten korkarlar. Kendi kişisel alanlarına ihtiyaçları vardır. Eşya muamelesi görmeyi sevmezler.
Bir erkek arkadaşlarına ve hobilerine zaman ayırma özgürlüğünü kaybettiğini hissettiğinde, ilişki tehlikeye girer. Sağlıklı bir ilişkide iki taraf da kendi arkadaşları ve hobileri için zaman ayırabilmelidir.

Bu olduğunda erkekler durumu çok fazla analiz etmezler. Hapis olmuş gibi hisseder ve hayatlarının kendilerinden alınmış olduğunu düşünürler. Bu da ayrılığa gider.

Aslında erkeklerin büyük çoğunluğu hayatlarında bir kadın olmadan yapamazlar. Kadınlardan görecekleri takdir, saygı ve destek görme umudunu severler. Hikayenin kahramanı gibi hissetmediklerinde, ilişki durumunu değiştirme konusunda ciddi kararlar verirler.

Kadınlar Erkeklerden Ne Bekler?

“Karşısındaki erkeğin ilgisi kendisinden başka yere kaydığında akıllı kadınlar, ‘Niçin bana bakmıyorsunuz, başka birini mi düşünüyorsunuz?’ demek yerine kibarca, ‘Daldınız’ der. Bu söz aynı zamanda sadede gel, yani bana gel anlamı da taşır.”

Sıklıkla kadınların ilişkilerinde bir erkekten ne bekler? Aslında erkekler hep kadınların ne istediğinin net olmadığını söylerler. Onların davranışlarının anlaşılmaz ve karışık olduğunu iddia ederler. Tam aksi gibi kadınlar da erkeklerin davranışlarını anlamakta güçlük çektiklerini söyler. Birbirinden çok farklı olan iki cins bir ilişki için bir araya geldiğinde zıtlıkları ile birbirini tamamlamalı kaosa neden olmamalı.

Kadınların Vazgeçilmez Şikayeti Erkeklerin Yüzeyselliği

Detay ve ayrıntılara dikkat etmenizi ister. Kadınların ilişki içerisinde en çok şikayet ettikleri şey erkeklerin yüzeysel davranışlarıdır. Bir konu konuşulurken kadınlar konunun detayına dikkat etmeyi severler. Konuyu karşı tarafa anlatırken de akış içerisinde detaylara dikkat edilmesini isterler. Soracağınız bir soru, göstereceğiniz bir ince düşünce sizin dikkatli olduğunuzu hissettirecektir. Örneğin; değişiklikleri fark ettiğinizi göstermenizi isterler. Saçını değiştirdiğinde değişikliği fark ettiğinizi söylemeniz, kıyafetindeki aksesuarların uyumuna vurgu yapmanız, arkadaşıyla diyalogunda bir detayı sormanız gibi ayrıntıları yakalamanız hoşuna gider.

Güven Vermenizi Bekler

Güven vermenizi bekler. Birçok kadın hem kendi geçmiş yaşantıları sonucu hem de çevresinde kız arkadaşları, ailesi etrafında gördükleri sebebiyle erkeklere güvenmekte güçlük çeker. Erkeklerin kendilerine hangi amaçla yaklaştıklarını bilemedikleri için bir duvar örerler. Yaşadığı deneyimler sonucunda sadakatsizlikle karşılaşmış, aldatılmış yada kendisine yalan söylendiğini hissetmiş birçok kadın ilişkinin en başında her şeyden önce bir güvence bekler. Dolayısıyla da her başladığı yeni ilişkide bunun bir önceki ilişkisi gibi olmamasını ister. Bu güveni ilişkinin başından verebilmek akış içerisinde huzur sağlayacaktır. Güvensiz ilişkilerde kıskançlıklar ve tatminsizlikler artacak, saygı azalacak ve tartışmalar başlayacaktır.

Özel olmak, değerli hissetmek ister. Sevildiğinin ve arzulandığının farkında olmak ister. Sadece duygusal olarak sevildiğinden emin olmakta kadınlara yetmez. Dış görünüş olarak çekici olduğunu, sevdiğinin onu arzuladığını da hissetmek ister.

Arzulandığını Hisseden Kadın Kendisini Daha Çekiçi Bulur

Bu şekilde kendisini daha çekici bulur ve kadınsı yönü ortaya çıkar. Bu yönü ortaya çıkaramayan ilişkilerde kadınlar erkeklerin görevlerini üstlenir, daha erkeksi davranır ve ilişkide daha baskın olurlar. Fiziken de yeterli olduğunu beğenildiğini duymak ister. Beklenmedik anlarda bu konuda yapacağınız övgüler, ufak iltifatlar dişil enerjisinin artmasına neden olacaktır. Kendisiyle samimice içten ilgilenilmesini ister. Birçok ilişkide ilgilenildiğinden söz edilir ancak birlikte geçirilen vakitlerin birçoğu da kaliteli vakitler değildir. Kaliteli vakitler bir kadın için sözel durumların ağırlıkta olduğu aktivitelerdir. Kendilerini anlatmak isterler. karşılarında iyi bir dinleyici olmasını isterler. Çoğu zaman arkadaşça sohbet edebilmeyi vakit geçirebilmeyi ister.

İHTİYAÇLARININ NE OLDUĞUNUN FARKINA VARILMASINI İSTER

Derinliklerinin anlaşılmasını ister. Bu maddeden kastım, kızdıklarında tepkilerinin nasıl olduğunun, ihtiyaçlarının neler olduğunun farkına varılmasını isterler. Üstelik bunun çoğu zaman geri bildirim vermeden anlaşılmasını isterler.

Eğer geri bildirim vermeden o ihtiyacı anlık olarak fark edip uygun davranış gösterebilirseniz, o zaman bir kadın için onu tamamlayan erkek olabilirsiniz. Bazen de geri bildirim verirler ancak onun hemen düzelmesini isterler. Geri bildirim aldığınızda onu hemen gerçekleştirmek anlaşıldığını hissettireceği için mutlu edecektir. Yanındaki kişinin kendisini temsil ettiğini düşünür ve temizliğe, kişisel bakıma ve ruhsal güç kavramlarına dikkat eder. Kişisel hijyene dikkat ederler. Güzel kokmak, duş almak, dişleri fırçalamak, temiz giyinmek gibi. Ayrıca ruhsal olarak da güçlü görünmenizi ister.

MUTLU EDEBİLDİĞİNİ GÖRMEK İSTER

Mutlu edebildiğini görmek ister. Sürekli şikayet halinde olan erkekler pek çekici gelmez. Kadınlar kendilerinin mutlu edebildiğini gördüklerinde mutlu hissedebilirler. Yapılanlar konusunda mutluluğunuzu yansıtmak kadınında mutlu olmasını sağlayacaktır.

Toplum içerisinde takdir edilmek ister. Bazı çiftler özellikle de başkaları yanında birbiri ile tartışırken birbirini küçük düşürecek laflar söyler. Unutulmaması gereken konu şudur ki, her zaman partnerinizle aynı tarafta yer alıp, partnerinizi toplum içerisinde överseniz takdir ederseniz o kişi ile güçlü bağlar kurarsınız. Fikir ayrılıklarınızı insanların içerisinde değil, yalnızken birbiriniz ile paylaşabilir, kalabalıkta kenetlendiğinizi gösterebilirsiniz. Hatalarınızı başkalarının yanında deşifre etmeyen erkekler kadınlara çekici gelir.

ELİNİN SIMSIKI TUTULMASINI İSTER

Duygusalca fiziksel temasın daha artmasını isterler. Bazen sebepsiz sarılmalar beklerler. Elinin sıkı tutulmasını isterler. Her fiziksel temasın cinselliğe dönmeden duygusallıkla da yaşanmasını isterler. Cinsellikte ise yaşanan tartışmaların çözülmüş olarak başlamasını, öfkesinin gitmiş olması beklerler. Akıllarında herhangi bir soru işareti olmadan sevişmeyi daha uygun bulurlar.

Nasihatler yerine dinlemek ve yanında olduğunun söylenmesini ister. Erkekler bir konuyu dinlerken çözüm odaklı olmaktan yana olabilirler. Dolayısıyla anında çözümü söyleyebilir, nasihat verici tarzda konuşabilirler. Genellikle bu akıl verici tarz kadınların hoşuna gitmez. Belki de sadece dinleyip, yanında olduğunuzu söylemeniz bazı krizleri çözmenizde faydalı olacaktır.

KADINLAR TAKDİR EDİLDİĞİNİ HİSSETMEK İSTER

“Sevildiğini hissetmelidir” diyerek başlamadığım için şaşırmış olabilirsiniz. Çoğu erkek “seni seviyorum” der. Ama eşlerini ya da kız arkadaşlarını takdir etmezler. Bir kadının hayatında takdir edilmek büyük önem taşır. Pek çok kadın, “vericidir”, onlar eşlerinin ve çocuklarının hemen her ihtiyacını karşılamaya çalışırlar. Ama vermekten mutluluk duyan kadınlar dahi çabalarının takdir görmesini beklerler.

Şimdi sevgili okurlarım, kız arkadaşınızı ya da karınızı takdir etmek tek başına yeterli değildir, bunu onunla da paylaşmanız yani dile getirmeniz gerekir. Erkek okurlarım şimdi buna karşı çıkacak ve hali hazırda zaten eş ya da kız arkadaşlarının bunu bildiğini söyleyecekler. Bu doğru olabilir ama kelimelere dökülen takdirin yaratacağı mucizeyi yaşamadan bilemezsiniz. Öylese bunu dile getirmeyi deneyin “işleri yola koyuş biçimini çok takdir ediyorum” ya da “böylesine çok çalışmanı takdir ediyorum” diyerek bir yerden başlayabilirsiniz… Unutmayın takdir edilmeyi hepimiz severiz.

KADINLAR HAYATLARINDAKİ ERKEKLE DERİN DUYGUSAL BİR BAĞ PAYLAŞMAK İSTERLER

Neden mi söz ediyorum? Kadınlar hayatlarındaki erkeğin kendilerine duygusal şekilde bağlı olmalarını severler. Duygularınızı ifade etmekten utanmaksızın bunu hissettirmenizi isterler.

Çoğu erkeğin bir kadına açılma süresi uzun zaman alır. Bu belki de konuşmaktan hoşlanmamalarından kaynaklı olabilir. Veya dokunmatik hisler başlığından hoşlanmıyor olabilirler. Ne hissettiklerini sorduğunuzda çoğunlukla yorum yok moduna geçme nedenleri de bundandır. Eğer davranış biçiminiz bu yukarıda yer alan br kaç satırdaki gibiyse o zaman kadınların isteklerine yönelik en önemli noktalardan birini yerine getiremiyorsunuz demektir. Çünkü kadınlar, ne kadar duygusal bir bağ ile kendilerine bağlı olduğunuzu bilmek isterler.

Temeli sağlam ilişkiler, duygusal bağların üzerinde yükselir. Eğer sevgiliniz, eşiniz sizin onu dinlediğinizi, kendi duygularınızı ifade etmek için yollar aradığınızı, kendinizi ona açtığınızı hissederlerse size tümüyle bağlanacaklardır.

HER KADIN KENDİNİ SEKSİ VE KADINSI HİSSETMEK İSTER

Bu çok mantıklı, ama şaşırtıcı olan çoğu erkeğin sevgililerini nasıl gördükleri ile ilgili cümleler kurması oldukça uzun zaman alır. Sevgilinizi çekici ve kadınsı mı buluyorsunuz? Onu seksi mi buluyorsunuz? O zaman bunu söyleyin! Bir kadını çekici bulduğunuzu dile getirmenin pek çok yaratıcı yolu vardır. Örneğin rutin bir işi yapmaktayken (akşam yemeği hazırlamak gibi) ona sevgi dolu bir bakış atın. Size bir soru sorduğunda ona gülümseyin. Kalabalık bir odanın ortasında ona göz kırpın. Bunların yanı sıra nasıl hissettiğinizi ona doğrudan da söyleyebilirsiniz. Örneğin birlikte katıldığınız kalabalık bir organizasyonda kulağına eğilerek, oranın en güzel kadının kendisi olduğunu söyleyebilirsiniz. Kadınlar, erkeklerin aksine fazlası ile sözel yaradılıştadırlar. Sevgili ya da eşlerinin kendileriyle seksi bir şekilde konuşmalarını severler. Ona, kendisinde hoşunuza giden seksi konulardan söz edin. Bunu umulmadık bir alanda kulağına fısıldamanız hoşuna gidecektir. (sinemada ya da kalabalık bir asansörde…) Kelimeler bir kadına çok seksi gelebilir. Açıklayıcı ve kışkırtıcı olun. Örneğin; saçlarının güneşteki parıltısını seviyorum… bu siyah elbisenin seni ne kadar güzel gösterdiğini biliyor musun? ama içindeki sen olmasaydın o elbise hiçbir şey ifade etmezdi… gibi cümleler kurmaya özen gösterin.

İnanmadığınız ya da hissetmediğiniz bir şeyi sakın söylemeyin. Kadınlar yalanı çok çabuk fark ederler. Ona, içinizden gelmediği halde sadece duymak istediği şeyleri söylemeyi seçerseniz bu ilişkinize zarar verecektir. Dikkatli olun!

KADINLAR KENDİLERİNE ACI ÇEKTİRMEYECEK BİR ERKEĞE SAHİP OLMAK İSTER

Kadınlar ilişkinin merkezinde kendilerini görmek isterler. Başka insanların ya da bencil bir adamın izlerinin bu merkezde yeri yoktur. Günümüzdeki ilişkilerde tarafların benmerkezci tavırları ile çatışan ilişkinin merkezi ciddi yaralar almaktadır. Kadınların içsel dünyaları her ne kadar özgürlük türküleri de söylense korunma ihtiyacındadır ve bunun için de bir erkeğe ihtiyaçları vardır. Eşinizi ya da sevgilinizi bu noktada yalnız bıraktığınızda zamanla bunun zararını siz yaşarsınız. Bencil hayata zamanla eklenen suçluluk duygusunun faturası onun çocukça kaprislerine boyun eğmenizden dolayı yine size kesilecektir. Bu noktada ki uyarımı dikkate alın zararlı çıkmayacaksınız. Bir diğer konu ise saygı… Eğer bir kadının birlikte olduğu erkeğe duyduğu güven sarsılırsa ilişkiyi öldüren süreç de başlamış demektir. Güvensizlik beraberinde saygı kaybını da getirir. Bu çok zor olabilir ama ona kendinize saygı göstermesi gerektiğini anlatmak yine size düşüyor. Ayrıca sizin de ona saygı göstermeniz gerekiyor.

KADINLAR ROMANTİK OLMAYI BİLEN ERKEK İSTERLER

Romantik olmak demek ne demektir? Romantizm zihnin durumudur. Romantizm, aşkı ve coşkuyu bulma biçimidir. Romantizm, sevgilinizin nasıl göründüğü ya da onu ne kadar takdir ettiğinizi keşfetmek gibi küçük şeyleri fark etmek için zaman ayırmak demektir. Ama hepsinden önemlisi, romantizm, zaman ayırmak ve sevdiğiniz için bir şeyler yapmak demektir. Karakterinizin kişiliğinizin nasıl olduğunun hiç önemi yok, çaba gösterirseniz siz de romantik olabilirsiniz. Pek çok kadın kendisine şiir okuyan erkekleri sever (daha da iyisi yazan) Lirik olması önemli değil duygu ve düşüncelerinizi aktarın yeter, ona küçük bir not bile yazsanız olur. Kadınlar düşünülmek isterler. İşte romantizm budur.

Bu önerileri mutlaka dikkate alın!

Bir Kadın Çocuktur Aslında..

Bir kadın çocuktur aslında..
Çocuk gibi davranmayı sever.
Erkeğin kendisine bir çocuğa gösterdiği şefkati göstermesini de ister.
Bir çocuğu okşar gibi incitmekten korkarak okşamalıdır erkek kadını.
Ama her kadın çocukça da olsa dinlenilmesini, dikkate alınmasını ister.
Yani bir kadının çocukluk yapmasına izin vereceksiniz,
ama asla onu bir Çocuk olarak görmeyeceksiniz.

Bir kadın güçlüdür aslında.
Hatta erkeklerden çok daha güçlüdür.
Ama bu gücünü her zaman ortaya koymasını sevmez.
İster ki Erkeğin gücü kendisine huzur versin.
Kendi kendine yapabileceği şeyleri bile Erkeğin yapmasını bekler.
Böylece hem daha kadın olduğunu hissedecektir hem de
erkeğinin ne kadar güçlü olduğunu görecektir.
Ancak kadın gücünü göstermek istediğinde onu engelleyemezsiniz.
Yapmak istediği bir şey varsa mutlaka yapar.

Bir kadın sevgilidir aslında.
İçinde her zaman sevgiyi taşır.
Sevdiklerinden kolay kolay ayrılamaz. Sevdiklerini kolay kolay kıramaz.
Zor sever ama tam sever.
Bir kadının tam anlamıyla sevebilmesi için
yüreğinin kabul ettiğini beyninin de kabul etmesi gerekir.
Ve sevmezse de onu asla sevmeye zorlayamazsınız.
Belki kolayca yüreğine girebilirsiniz.
Ancak beyninde yer etmemişseniz her an terk edilebilirsiniz.
Sevmediği halde terk etmeyen kadınlar da var elbette.
Bunun nedeni ise engelleyemedikleri “acımak” duygusudur.

Bir kadın yalnızdır aslında.
Hiçbir zaman kadını bütünüyle elde edemezsiniz.
Kendisine ait bir dünyası vardır ve orada hep yalnızdır.
O dünyaya kimsenin girmesine izin vermez.
Hiçbir anahtar o dünyanın kapısını açamaz.
Yalnızlık onun sığınağıdır.
O sığınağa ne zaman gireceğine, ne kadar kalacağına hep kendisi karar verir.
Sığınaktayken oradan çıkmaya zorlarsanız onu sonsuza dek kaybedebilirsiniz.

Bir kadın bilgindir aslında.
Neler yapabileceğini erkek aklı hayal bile edemez.
Yaratıcılığının sınırı yoktur.
Ama bunu ortaya çıkartmak için hayatının erkeğini bekler.
Hoyratça harcamaz yaratıcılığını sadece erkeğine saklar.
Bir kadının gerçek erkeği olmayı başarabilmişseniz çok şanslısınız demektir.
Çünkü yaşamınız asla sıradan olmayacaktır.

Bir kadın hayattır aslında.
Çünkü hayatın içinde olan her şey ancak kadınlar olduğunda anlam kazanıyor.
Yemek yemek, su içmek bile.
Bir kadının elinden içtiğiniz suyla kendi kendinize bardağı doldurup
içtiğiniz su arasındaki lezzet farkını anlayabiliyor musunuz?

Anlıyorsanız ne mutlu size. Anlamıyorsanız, ne yazık ki yaşamıyorsunuz…

Kadının O Halleri.

Kadınların Flört Hareketleri

Kadınlar bir erkekten hoşlanıyorsa nasıl hareket eder?

Kadınlar da erkekler gibi saça dokunma, giysileri düzeltme, bir veya iki ellerini birden kalçalarına koyma, ayak ile vücudun erkeğe çevrilmesi daha uzun mahrem bakışlar ve artan göz teması gibi aynı temel hazırlık hareketlerini kullanırlar.

Ayrıca erkek saldırganlık hareketi olmasına rağmen bir kadın inceliğiyle kullanılan ve sadece tek başparmağın kemere sokulduğu veya bir çanta veya cepten dışarı çıktığı başparmaklar kemerde hareketini yaparlar.

Kadın Hazırlık Hareketleri

Heyecan dolu bir ilgi kadınlarda da gözbebeklerinin büyümesine ve yanakların kızarmasına yol açar. Bunun ardından diğer dişi flört sinyalleri gelir.

Saç Atma

Baş hafifçe savrularak saçlar omuzlardan geriye veya yüzden uzağa atılır. Kısa saçlı kadınların bile bu hareketi yaptıkları görülebilir.

Erkekleri Baştan Çıkarma Yolları:

Bilek Gösterme

İlgilenen bir kadın ilgilendiği kişiye bileklerinin iç tarafındaki düzgün yumuşak teni gösterecektir. Bilek bölgesi uzun zamandır vücudun en erotik yerlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Konuşurken avuçlar da erkeğe gösterilir. Sigara içen kadınlar bu tahrik edici bilek / avuç göstermeyi sigara içerken çok kolay yaparlar. Bilek gösterme ve saç atma hareketleri dişi bir görünüme sahip olmak isteyen eşcinsel erkekler tarafından da taklit edilir.

Bacak Açma

Bacaklar erkek orada olmasaydı açılacaklarından daha fazla açılırlar. Bu hareket kadın oturur pozisyonda da olsa ayakta da olsa ve sürekli olarak bacaklarını çapraz ve bitişik tutan cinsel olarak savunmaya geçmiş kadınla tezat oluşturur. Dizle göstermede bir bacak öbürünün altına toplanırken ilginç bulduğu kişiyi gösterir. Bu çok rahat bir pozisyon olup konuşmanın resmiyetini ortadan kaldırır ve uylukları sergiler.

Ayakkabı ile Oynama

Ayakkabıyla oynama da rahat bir tavrı gösterir ve bazı erkekleri çıldırtabilen bir şekilde ayağın ayakkabıya sokup çıkarılması gibi baştan çıkartıcı bir etkiye sahiptir. Çoğu erkek bacak dolamanın bir kadının yapabileceği en çekici oturuş pozisyonu olduğunu düşünür. Bu kadınların dikkat çekmek için bilinçli olarak kullandıkları bir harekettir.

Bir bacağın diğerine daha önce de belirtildiği gibi kişi cinsel performansa hazır olduğunda vücutta görülen durumlardan biri olan yüksek kas tonu görünümü vermek üzere bastırılır. Kadınlar tarafından kullanılan diğer işaretler arasında bacakların erkeğin karşısında yavaşça kavuşturulup ayrılması ve dokunulma arzusunu gösterircesine eliyle uyluklarını hafifçe okşamak sayılabilir Genellikle buna alçak sesle konuşmak eşlik eder.

Kalça Yuvarlama

Pelvik bölgeyi vurgulayacak şekilde yürürken kalçaların rolü önem kazanır. Aşağıda verilen daha rafine dişi flört hareketlerinden bazıları yüzyıllardır mal ve hizmetleri satmak için yapılan reklamlarda kullanılmaktadır.

Yan Bakış

Göz kapaklan kısmen düşük olarak kadın erkeğin bakışına erkek fark edene kadar karşılık verir ardından hemen bakışlarını kaçırır. Bu tahrik edici bir gözetlenme, gözetleme hissi uyandırır ve çoğu normal erkeği ateşlendirmek için yeterlidir.

Ağız Hafif Aralık, Islak Dudaklar

Bu hareket dişi jenital bölgesini simgelemek amacını güttüğünden Dr. Desmond Morris bunu ‘kendi kendini taklit’ olarak tanımlar. Dudaklar yalanarak veya kozmetiklerle ıslak gösterilir. Her iki durumda da kadının cinsel bir davette bulunduğu izlenimini uyandırır.

Ruj

Bir kadın cinsel olarak uyarıldığında dudakları, göğüsleri ve cinsel organları kanla dolarak daha büyük ve daha kırmızı olurlar. Ruj da binlerce yıldır kullanılan ve cinsel olarak uyarılmış dişinin kızarmış cinsel organını taklit etmeyi amaçlayan bir tekniktir.

Nesnelere Dokunuş

Sigara, şarap kadehinin ayağı, parmak veya herhangi uzun ince bir nesnenin ellenmesi ne düşünüldüğünün bilinçaltı bir göstergesi olabilir.

Kadın ve Erkekte Psikolojik Farklılıklar.

Psikolojik Farklılıklarda Genel Ölçütler

İnsanlar bazan hayatın tatlarını ellerinin tersiyle itebilirler. Daha iyi bir dünyayı hak ettikleri halde zaman zaman savaşmak zorunda kalmaktadırlar. Sözlerini geçirmek için savaşmak zorunda duygusu taşımak kronik gerilim demektir. Her iki tarafında kaybettiği iletişimde kazan-kazan sistemini uygulamak mümkün müdür? Kaybedeni olmayan bir ilişkide ilk temel adım karşı tarafın psikolojik ihtiyaçlarını, beklentilerini anlamak ve tanımaktır.

Bir kimsenin herkesi kendisi gibi bilmesi kadar saflık yoktur. Her insan farklı kişilik örüntüsüne sahiptir. Meslek hayatımızda elli yıl aynı yastığa baş koyduktan sonra birbirilerinin yeni huylarını keşfettiklerini söyleyen pek çok çifte rastlarız.

Düşünce Tarzları (Cognitive Style): Her insanın çocukluğunda beyninin derinliklerine yazılmış hayat senaryoları vardır. Kişi ileri yaşlarda bu senaryoları oynar. Ancak yeni roller ortaya çıktığında senaryoyu yeniden yazmak gerekir. Bunu yapamayan kişi çatışma içine düşer.

İletişim Tarzı (Communication Style): Her insanın iletişim kurma biçimi farklıdır. Uyumlu, çatışmadan uzak, sağlıklı iletişim beraberinde bilgi alışverişini getirdiği için taraflar yalnız olmadıklarını hissedeler. Çatışmanın yaşandığı iletişimde bilgi alış verişi noksan olmasına rağmen taraflar yalnızlıklarını giderirler. İletişimin en kötüsü iletişimsizliktir. İletişimsizlikte hem bilgi alışverişi yoktur hem de yalnızlık duygusu fazladır. İnsan sosyal bir varlık olduğu için iletişimsizlik onun ruhunu en çok örseler. Meselâ, ceza evlerinde onbeş günden fazla hücre hapsi ve uyaransız bir ortam akıl sağlığını ciddi bir şekilde tehdit eder.

Sorun Çözme Tarzı (Coping Style): Her insanın problem karşısında aldığı tavır ve sorunu çözme şekli farklıdır. Kimi içine kapanır kimi de çok konuşurken bazısı öfkelenir, bazısı da durumu inkar eder.

Farklılık Bilinci

Kişilik yapılarındaki farklılıklar kadın erkek arasında oldukça belirgindir. Bu durum doğaldır ve genetik algoritmanın bir gereğidir. İki cinsin de karşı tarafın kendisinden farklı olması gerektiğini bilmesi ilişkinin sağlıklı olması için ilk adımdır. Aksi takdirde bizim hissettiğimizi onunda hissetmesini veya bizim istediğimizi istemesini arzularız. Bu ise ne mümkündür, ne de doğru ve gerekli. Çünkü insanlar tek tip yaratılmamışlardır. Biz sevdiğimiz kişiye nasıl davranıyorsak karşı tarafın da bize öyle davranmasını beklemek olgunlaşmamış bir kişilik belirtisidir. Sevgiyi kimileri konuşarak, kimileri de hediyeleşerek ifade ederler. Yine bazıları sevgilerini yardım davranışı ile bazıları da fizikî temas yani dokunma ile gösterirler. İşte bu farklılıkları bilmek duygusal farkındalığı dolayısıyla iyi ilişki kurmayı sonuç verir.

Aşk Kalıcı Olabilir mi?

Kadın-erkek ilişkilerinde en kritik soru bu olsa gerektir. Evliliğin başlangıcında romantik duygular daha baskındır. İkinci dönemde kişilik ve güç çatışması yaşanmaya başlar. Taraflar akıllı veya şanslı iseler üçüncü dönem olan bağlılık aşamasına geçerler. Evlilikte aşkın yani romantik duyguların devam etmesi iyi ilişki kurmaya bağlıdır. Bunun için aşk iyi ilişkinin sebebi değil sonucudur.

Aşık olmak sihirli bir duyguyu yaşamaktır. Bu iki ayrı kişinin bir olması demektir. Bu duygu karşılıklı olarak beklentileri yükseltir. Erkek kadının kendisi gibi düşünüp davranmasını beklerken kadında erkekten aynı şeyi ister. Aşıklar yara almaya başlayan bu ilişkiyi düzeltmek için birbirlerine gereken zamanı ayırmazlar veya iletişim biçimlerini düzeltmezlerse beklentileri hayal kırıklığına dönüşür. Bunun sonucunda suçlayıcı, yargılayıcı, hoşgörüsüz, zorlayıcı ve bağışlaması olmayan çatışmalar yaşanır.

Her aşık kendine aşkı kalıcı kılan kritik soruları sormalıdır. “Neden aramızda çatışma oluyor, bu çatışmanın arka planında ne var” türünden sorular cevap bekleyen sorulardır. Mutlu olamayan çiftler karşı cinsin gizli kalmış farklarını anladığında sevgi ve iyi niyetinde yardımıyla sorunlarını kolaylıkla çözebilirler.

Kadının Ego Doyumunu Ne Artırır?

Kadınların erkekler konusunda en çok dile getirdikleri yakınma; erkeklerin onları dinlemediği ve anlamadığı hususudur. Kadının ilişkideki önceliği paylaşmak ve yakınlık hissetmektir. Erkeğin önceliği ise yetenekli, yeterli ve güçlü olduğunu hissetmesidir. Erkekler doyumu başarıda ve sonuç almada bulurken, kadınlar paylaşma, değer verilme ve önemseme de yaşarlar. Bir kadın eşini sevdiğinde onun gelişmesine yardımcı olmayı, erkeğinin eksiklerini gidermeyi ve düzeltmeyi görev bilir ve bunun için çalışır. Bu doğal bir eğilimdir. Kadın bunu yaparken eşini koruduğunu düşünür. Erkek ise karısını kendisinin yönettiğini düşünmeye başlar. Yeterli olduğunu kanıtlama çabasındaki bir erkeğe kadın yardım önerdiğinde erkek yetersiz ve eksik olarak algılandığını zanneder. Kadın, erkek istemeden öneride bulunursa bu erkekte güçsüzlük ve beceriksizlik duygusu uyandırır. Bir erkekte ne yapacağını bilmediği duygusunu uyandıran bir kadın erkeği anlamıyor demektir. Bir kadın erkeğe kendisini iyi ve yeterli hissettirir, ‘kontrol bende’ duygusunu yaşatırsa o erkeğe çok şey yaptırabilir.

Kadının ego doyumunu destek görmek ve destek vermek, paylaşmak, yardımcı olmak hisleri sağlar. Kadın erkekten çok daha fazla estetik kaygılara, sevgiye, iletişime, güzelliğe değer verir. Sevgi ve uyum onlar için daha önemlidir. Bir erkeğin yarışı kazanmaktan veya tuttuğu futbol takımının attığı golden aldığı zevki kadın yakınlaşma ve paylaşma anında hisseder. Erkeğin kendisine yardım önerildiğinde bunu zayıflık olarak algılaması psikolojik konulara ilgisini de azaltır. Psikolojik yardımı kabul etmeyi zayıflık gibi telakki eden erkek içgüdüleri ile hareket eden bir davranış sergiler. Bu da onun kendisini aşamadığının işaretidir.

Bir kadının da erkeğe istemeden öğüt vermesi tenkit şeklinde anlaşılır. Erkeğin kendisini sorunlu, arızalı, yetersiz hissetmesine meydan vermeden ona öğüt vermenin yolunu bulan kadın kendini aşmış demektir. Erkekler bu açıdan çocuk gibidirler. Kabullenip sonra yönlendirilirlerse düşünce yanılgısına düşmezler.

Eşlerin birbirlerine verecekleri en önemli armağan güvenlerini hissettirmeleridir. Bu aynı zamanda karşımızdakini onurlandırma yoludur. Bir kadın, erkeğin giydiği gömleğin pantolonuna uymadığını gördüğünde “Bu olmamış” derse erkek kendisini beceriksiz hisseder. Bu olmamış yerine “Bence böyle olsa sana daha çok yakışır” demek olumsuz duyguları bertaraf edecektir.

Ancak diğer taraftan kadın fikrini söylemediğinde kendisini işe yaramaz gibi zannedebilir. Bu noktada erkek kadının fikrine saygı duymayı bilmelidir. Farklı görüşü yapıcı olarak paylaşmayı becerebilmek bir erkeğin kendisini aşmasıdır. Sorunun püf noktası “Önce kabul et” düşüncesini alışkanlık haline getirmektir.

Etkin Dinleyicilik

Kadının psikolojik ihtiyacı çözüm değil dinlenilmektir. Erkeğinki ise güvenmek, taktir edilmektir. Seven ve iyi niyetli olan eşler karşı tarafın psikolojik ihtiyaçlarını giderirlerse sevgi çoğalır, güven artar, korku azalır ve ilişki iyi hale gelir.

Kadının psikolojik ihtiyacında önceliği duyguları anlamak, ifade etmek ve değiştirmek alır. Erkek ise hep çözüm odaklı düşünür ve kadının duygulara verdiği önemi algılayamaz. Kadında erkeğin bu kadar duygusuz olmasına bir anlam veremez. Ancak bunun sırrı farklı genetik algoritmada saklıdır ve bu konuda gösterilecek çaba ile düzeltilebilir. Erkeğin, kadının duygularını önemsediğini hissettirmesi için kadını dinlemesi gerekir. Çözüm önermeye hiç gerek yoktur. Erkeklerin yaptıkları en büyük hata sorunu konuşurken hemen çözmek zorundaymış gibi davranmalarıdır. Oysa kadın için düşüncelerinin paylaşılması ve yakınlaşmak çözümden daha önemlidir. Kadının duygularını anlamaya çalışan erkeğin onu anlamasa da dinlemesi yeterlidir. Böyle davranmayı başarabilen erkek karısının kendisini nasıl takdir ettiğini hayretle görecektir. Aynı durum kadınlar içinde geçerlidir. Onların kocalarına öneri ve eleştiriden uzak bir biçimde duygularını anlatmaları erkeklerin kendilerine karşı daha açık ve ilgili olmalarını sağlayacaktır.

Neticede genetik yapıyı göz önüne alarak kişinin psikolojik doğasına uygun davranan insan mutluluğu daha kolay yakalayacaktır.

Kadın Üzüldüğünde

Kadın bir şeye üzüldüğünde erkek onun duygularını göz önüne almadan önerilerde bulunmaya başlar. Erkek bir şeye üzüldüğünde de kadın istenmeyen tavsiye ve eleştirilerde bulunarak onun kendisini yetersiz hissetmesine sebep olur. Erkek aslında kendisine akıl verilmesini değil kabullenilmesini istemektedir.

Kadın üzüldüğünde sorunlardan söz ederek kendini rahatlatır. Erkek eşinin çok konuştuğunu söylemeye başladığında ise kadın ihmal edildiğini düşünmeye başlar.

Üzüntü anında erkeğin ve kadının beyni farklı çalışır. Erkek sessizleşir, kabuğuna çekilir, konuşmak yerine düşünmeyi tercih eder. Bir çözüm bulduğunda sessizliğini bozar. Kabuğa çekilme, gazete okuma, televizyon seyretme şeklinde olabilir. Bu arada kadın kendisinin dinlenilmediğini zanneder.

Oysa üzülen kadın rahatlamayı güvendiği birisini arayarak sorunlarını konuşmakta bulur. Kadınlar kendilerini heyecanlandıran duyguları paylaştıklarında güven hissederler.

Kadın ve erkek bir problemle karşılaştıkları zaman muhataplarının direndiğini gördüklerinde kendilerine şu soruyu sormalıdırlar. “Zamanlama ve yaklaşım biçimi doğru mu?” Hızlı bir zihnî sorgulama ile bu sorulara cevap bulan çiftler, daha az hata yaparlar. Karşı tarafın duygularını anlamak bu inceliklerin farkına varmakla mümkün olur.

Kadın için önemli olan içini dökmek iken erkek için önemli olan sonuç bulmaktır. Erkek kadına hiçbir şey yapmasa bile dinleyerek destek verebilir. Bir kadında erkeğe çözüm önerisinde bulunmadan sadece onu kabullenerek yardımcı olabilir. Erkek kabul edildiğini, kadın da paylaşıldığını hissettiği zaman sevildiğini düşünür

Kadının Motivasyonu

Kadının ve erkeğin sorumluluk duygularını arttırmak için psikolojik ihtiyaçlarını ayırt etmek gerekir. Farklılığa saygının olduğu yerde insanlar daha istekli olurlar. Erkeğin psikolojik ihtiyacı, kendisine ihtiyaç duyulmasıdır. Kendisine ihtiyaç duyulduğunu hissettiğinde enerjisi artar, güçlenir ve harekete geçer. Kadın ise sevilip değerli olma duygusu taşıdığında güçlenir.

Varlığına ihtiyaç duyulduğunu hissedememek, erkek için ağır ağır ölmek demektir. Sevilmemekte aynı şekilde kadını yıpratır.

Kadın ile erkeğin ilk karşılaşmadaki bakışları “Beni mutlu edecek kişi sen olabilirsin?” anlamını taşır. İlişki ilerlediğinde kadın erkeğe bu bakışını göndermekten vazgeçerse erkek kendini çok kötü hisseder. “Eşimin mutlu olmak için bana ihtiyacı yok” duygusu iki taraf içinde örseleyici niteliktedir. Erkek eşini mutlu etmek adına her türlü zorluğa göğüs gerebilirim duygusunu yaşıyorsa kendiside mutlu olacaktır. ‘Kazan-kazan’ felsefesi budur. İki tarafta bu anlayışla kaybedeni olmayan bir ilişkiye girmiş olur.

Erotik Duyguların Önemi

Cinsel mutluluk kadın erkek ilişkilerinde en özel duygudur. Bu özel ve önemli duygu inen sanın özel ve önemli gördüğü kişi ile yani eşiyle paylaşılmalıdır. Cinselliğin eşin dışında biriyle paylaşılması aile sadakatine zarar verdiği için insanın psikolojik doğasına aykırıdır. Bugün ABD’de açık evlilik klüpleri kurulmuş, kadın ve erkek evliliklerine rağmen bir sevgili edinmelerine rağmen çocukları için bir arada olmayı sürdürmektedirler. Ancak bu tip evlilikler ilerleyen yıllarda dağılma ile sonuçlanmıştır. Cinsel özgürlüğün güncel bir uydurma ve evliliğin doğasına aykırı olduğu bugün acı tecrübelerle doğrulanmaktadır. Cinsel özgürlüğü çok önemseyen kişilerin evlenmemesi, arkasında mağdur ve mutsuz çocuklar bırakmaması için daha doğrudur.

Erotik duygular sadakat sınırları içerisinde paylaşıldığında iki tarafa da özel olduğunu hissettirir. Kadının sevilmek ve okşanmak psikolojik ihtiyaçlarını giderirken, erkek de kabullenilmek, eşinin mutluluğu ile mutlu olmak, potansiyelini kanıtlamak ve iyi tarafını gösterme imkânları bularak doyuma ulaşır.

Kadını motive etmenin en iyi yollarından biri de ona saygıya değer olduğunu hissettirmektir. Saygıya lâyık olduğunu hisseden kadın zorlayıcı olmaktan vazgeçer, gevşer. Çok konuşma ihtiyacı azalır. Hürmet görmek için aşırı bir gayrete gerek duymayacağından müdahalecilikten vazgeçer. Çünkü zaten kendini değerli hissediyordur.

Kadın vericidir, yumuşaktır, sıcaktır ve yuvarlaktır. Erkek alıcıdır, katıdır, köşelidir ve soğuktur. Bu özelikler iki cinsi birbirine çeker.

Erkek olgunlaştıkça almayı değil vermeyi öğrenir ve vermekle başarılı olacağını görür. Duyguların önemini kavrar, estetik değerleri ciddiye alır. Böylece kendine dönük yaşamaktan vazgeçer. Karşısındakinin ihtiyacına duyarsızlığı azalırken, eşine saygı göstermeyi öğrenir.

Kadın olgunlaştıkça yeni verme stratejileri geliştirir. İstediklerini alabilmek için mantıklı yaklaşımlar ve zamanlamalar bulur. Hesaplama becerilerini arttırır. Düşüncesiz duygunun mutlu etmeyeceğini öğrenir. Ayrıca eşini memnun etmek için daha gönüllü olur.

Birbirlerini mutlu ederek yaşamanın tadını çıkaran çiftler olgunlaşma sürecinde ilerliyorlar demektir.

Kadınlar almaktan korktukları gibi erkeklerde vermekten korkarlar. Erkeklerin temel psikolojik dinamiği başarısız olma korkusudur. Verdiklerinde yetersiz kalacaklarını düşünürler. Eksik, yetersiz ve başarısız olma korkularını artıran kadınlardan nefret ederler. Doğal savunma tepkileri olan “Bana ne ?” bencilliğine sığınırlar. İşte bu sebeple kadınlar erkeklerin bencil olduklarını düşünürler. Aslında burada bencillikten çok yetersizlik korkuları söz konusudur. Çocukluğundan itibaren başarılı olmaya şartlandırılmış bir insandan başka bir şey beklemekte zordur. Akıllı kadının erkeğe acı veren bu duyguyu yaşatmaması gerekir. Erkeğe hata yapma fırsat veren kadın, onun ilgisini ve sevgisini çeker.

Kadının almaktan korkmasının arka planında ilgiyi kaybetme endişesi yatar. Kadın hep şikayetçi bir tavır takınıyor ve eşiyle sürekli olumsuz şeyleri paylaşıyorsa erkek kendini yetersiz ve başarısız hisseder. Bu durumda da karısına karşı ilgisi azalır. Erkek içgüdüsel olarak kadının kahramanı olmak ister. Eğer bunu hissedemezse kadınla arasına psikolojik duvar örer. Evde farklı dışarıda farklı davranan pek çok erkeğin eşiyle böyle bir ilişkisi vardır.

Kadınlar Neden Daha Çok Konuşur?

İnsan beynini en çok çalıştıran eylem kelime üretmektir. Sözcüklerin linguistik özellikleri sol beyne, anlam bölümü sağ beyne, duygular ise beynin derinliklerine yazılıdır. Sözcük üretirken hepsi birden ortak çalışmalıdır. Kadınlarda ve dişi hayvanlarda bu özelliğin biyolojik eğilim olarak üstün olduğunu görüyoruz.

Konuşmanın psikolojik dinamiğinin başlıca özellikleri şunlardır:

1- Kadın üzüntülü olduğunda kendini iyi hissetmek için konuşma eğilimindedir. Erkek ise susmayı tercih eder.

2- Kadın yüksek sesle düşünür. Ne söylemek istediğini yüksek sesle araştırır.

3- İçtenlik ve paylaşımcılık hisleri kadını konuşmaya iter. Yakınlık ve yalnız olmama isteği konuşma ihtiyacını arttırır.

4- Kadın bilgi paylaşımı için konuşur. Erkek için ise konuşmak sadece bilgi aktarma işidir.

Konuşmada Zamanlama

Karşı cinsle ilişkilerde herkesin sessiz bir zamanı olmalıdır. Kadın erkeği keyifsiz gördüğünde onu ısrarla konuşmaya zorlarsa beklemediği bir tepki ile karşılaşabilir. Erkek kabuğuna çekilip sorununu kendi kendine çözmeye çalışırken eşinin ona yardım etmek istemesini yetersizlik gibi düşünebilir. Kadın üzüntülü iken gereksiz konuştuğunda erkek onu terslerse sevilmediğini ve değersiz olduğunu varsayacaktır. Oysa erkek sadece eşini dinlediğinde onun gevşediğini görecektir.

Kadının üzüntülü iken eşine sessiz zaman tanıması, erkeğinde eşi üzüntülü iken onu anladığını hissettirmesi iletişimi sağlıklı hale getirmeye yeter.

Erkek suskun veya stresli, kadın çok konuşkan yada üzüntülüyken onda yanlış yapıyorsun hissini uyandırmak en büyük iletişim hatasıdır.

Erkek ve kadın birbirlerini ego doyumlarının tek aracı haline getirdiklerinde muhatapları ruhlarının bile kontrol edildiği hissini duyabilir. Halbuki kendini özgür hissedemeyen kişinin mutlu olması çok zordur.

Aşırı İlgi Güvensiz Yapar:

Bazı erkekler eşlerinin her yaptığına karışırlar. Evin düzeninden, yemeğin ve sofranın biçimine kadar hep son kararı veren taraf olmak isterler. Yahut bazı kadınlar eşlerine annelik yaparlar. Diş fırçalamalarından, cüzdanını aldın mı demeye kadar sürekli müdahale içindedirler. Bu iyi niyetli çabalar karşı tarafa kendisini güvensiz hissettirir ve onu rahatsız eder. Ev hayatında kadın, dışarıdaki yaşamda da erkek son karar veren kişi olmanın konforunu yaşamalıdır.

Erkek Nasıl Konuşturulur?

Erkeğin temel psikolojik ihtiyaçlarından birtanesi bağımsızlık ve özerk olma ihtiyacıdır. Erkek bir kadına yakınlaştığında birden bağımsızlığının gittiğini düşünmeye başlar ve kendisini geri çeker. Bu geri çekilişte kadın onun üzerine giderse geri çekilme kovalamacaya döner. Kadının kendisine fırsat tanıması halinde belli bir süre sonra eşinin sevgi ve yakınlığına yeniden ihtiyaç duyacağından geri gelecektir.

Erkekler konuşmak için konuşmazlar, konuşmak için bir nedenleri olmalıdır. Zamanlama ve yaklaşım biçimi uygun ise konuşmaya başlarlar. Konuşması için bir erkeğin ilgi alanını bulmak gerekir. Erkek konuştuğunda suçlandığını veya baskı altında olmadığını hissederse yavaş yavaş açılmaya ve iletişim kurmaya başlar. Erkeği olduğu gibi kabul eden ve bunu hissettiren kadın eşinde olumsuz duygular uyandırmadığı için aranan eş olur.

Erkek geçici bir sessizlik ve yalnızlıktan sonra kadına döndüğünde kadın onu suçlar ve eleştirirse erkek gerçek duygularını bastırır ve iletişim bozulur. Cezalandırıldığını hisseden erkek geri dönmek istemez konuşmaktan, ilgi ve sevgi göstermekten kaçınır.

Duygularda İniş Çıkışlar

Kadınların iç dünyalarının gelişmiş olması onları erkeklerden daha çok duygusal dalgalanmaya götürür. Kadınların duyguları bahar mevsimi gibi özel ritm ve döngüye sahiptir. Erkekler bunu çoğunlukla anlayamazlar ve kendi davranışlarından kaynaklandığını zannederek onların hislerini değiştirmeye çalışırlar. Nasıl ilkbaharda hep güneş olmazsa kadının duygu dünyasında da hep neşe yoktur. Sebepsiz üzüntüler yaşar, basit şeyleri dert edebilirler. Herhangi bir konuyu uzatır, zihinlerinden atamaz ve günlerce düşünürler. Kadının inişe geçtiği zaman erkek ona moral vermeye kalkıp düzeltmeye çalışırsa bir süre sonra tükenir. Kadının o anda ihtiyacı fikir değil yanında birisini bulmak, o kişi tarafından dinlenmek ve anlayış görmektir. Sev, değer ver, paylaş desteği kadına yetecektir. Kadın olumsuz duygularını bastırdığında onları içinde biriktirir ama bardağı neyin taşıracağını kestiremezsiniz. Menfî duygularını ifade edemeyen hep neşeli roller oynayan kişinin güzel duyguları körelebilir. Bu durumda eşinin kendisini yanlış anlamasına sebebiyet verebilir. Doğal olmak ama zamanlama ve yaklaşım biçimini çok iyi düzenlemek lâzımdır. Karşı tarafı gerçekçi olmayan beklenti içinde tutmak, ona evde bir taht hazırlayıp sonradan şikayet etmek ne derece doğru olur?

Akıllı kadın eşine özgür olma hakkı tanırken akıllı erkekte eşine üzülme hakkı vermelidir. Böylece erkekler ilişkide nefes alırlar. Sessizlik zamanlarında zihinleri geviş getirir. Kadınlarda duygusallıkları sebebiyle anlaşıldıklarını hissettikleri için kendilerini güvende bulurlar. (10, 25)

Kadına Göre Para

Erkek bakışı genellikle paranın tüm sorunları çözeceği yönündedir. Yoksul kimseler bütün meseleleri ekonomik gerekçelere bağlayarak yıllarını geçirirler. Zengin olduklarında problemlerin farklı şekilde de olsa devam ettiğini görür ancak buna bir anlam veremezler. “Her dediğini yapıyorum, yediği önünde yemediği arkasında bu kadına rahat batıyor” erkeklerin çok sık söyledikleri sözlerdendir. Kadınlar maddî ihtiyaçları karşılanmadığında duygusal ihtiyaçlarını daha çok fark ederler. Duygusal ihtiyaçlar sevilmek, değer verilmek, önemsenmektir. Ancak böylece kendilerini mutlu ve güvende hissederler.

Erkeklerin anlamakta zorluk çektikleri bir konuda kadınların duygusal dalgalanmalara, üzülme ve dertlenmeye psikolojik ihtiyaç hissetmeleridir. Bir kadının her zaman mutlu olmasını beklemek gerçekçi ve mümkün değildir. Onlar bu hislerini yaşamak için erkeğe ihtiyaç duyarlar. Kendilerini güçsüz ve mutsuz hissettiklerinde dayanacak omuz, kendilerini destekleyecek kollar ararlar. Kadının alış verişle kendini mutlu etmeye çalışması gerçekçi değildir. Bazen eşine kızıp onun parasını lüzumsuz şeylere harcayarak öç alır eşler. Ancak genellikle anlık doyum için yapılan alış veriş geride paketleri hiç açmamış, sevgi ve ilgi açlığını yapay olarak gideren kadınlar bırakır.

Modern hayatın getirdiği tüketim hastalığının hedefi kadınlar ve çocuklardır. Estetik kaygıları gelişmiş olan kadınların kontrolsüz alış verişleri, onların cinsel kimliklerinin ön planda tutulması ile artmaktadır. Tüketimin bu derece teşvik edilmesi, günlük ihtiyaçların modanın da etkisiyle 1’den 20’ye çıkması sonucunu doğurmuş, bilhassa kozmetik sanayi popüler kültürle desteklenmiştir. Bu noktada geliriyle eşinin ihtiyaçlarını karşılayamayan erkek kendisinde yetersizlik ve güçsüzlük duyguları hissetmektedir.

Ancak alış verişin sadece maddi şeylerden ibaret olmaması duygusal yaşantıda da alış veriş kurallarının geçerli olduğunu söyleyebiliriz. Psikolojiyi yasaları sevgi cömerdi olan kişilerin bu hislerine cömertçe karşılık göreceklerini söylüyor.

Cinsler, birbirlerinin duygusal ihtiyacını karşılamayı karşı taraftan beklememelidir. Tarafların konuya farklı açılardan bakmaları ihtiyaçların tam manasıyla karşılanmasına engel olabilir. Meselâ, kadının ilgi ihtiyacı aynı kalmasına rağmen erkek evlendikten sonra ilgisini işi üzerinde yoğunlaştırabilir. Bu da kadının alaka yoksunluğu yaşamasını netice verir. Ama kadın ilgi istemekten vazgeçmeyeceğine göre onu kişilik tipine göre farklı biçimde aramaya devam edecektir.

Akıllı kadınlar erkeklerin savunma içgüdülerini harekete geçirmezler. Onların duygusal ihtiyacı olan güven, yeterlilik, başarı hislerine ihtimam gösterip bunları desteklerlerse kendilerine sevgi, ilgi, anlayış ve değer verildiğini görürler

Erkeğin kendine güveni eşinin bitmeyen yakınmaları ve hiçbir şeyden memnun olmayan tavırları sebebiyle zarar görür. Bunu da kişiliğine göre tepki vererek cevaplar ve sonuçta iletişim kazaları ortaya çıkar.

Kadın erkeğe takdir, onay ve övgü ile yaklaştığında erkekten de saygı ve anlayış ile cevap alacaktır.

Erkek kadının üzüntülerine ve bundan kaynaklanan dertlenmesine hak verdiğinde kadının kendisine yöneltilen onay ve beğenilme hisleriyle karşılaşacaktır.

Hayat boyu eşinin desteğinin yanında bulan kadın, erkeğin ihtiyacı olan teşvik, takdir ve sadakati fazlasıyla verecektir.

Kadını Mutsuz Eden Kendisidir

İnsanoğlu sorunlarını çözümlemede mucize aramaya çok yatkındır. Kolay ve zahmetsiz çareleri çok sever. Meselenin sorumluluğunu kendi dışında bir sebebe bağlar. Mesela “büyü” der, “nazar” der, “sihir” der ve mesuliyetten kaçar. Bilhassa mutsuz olan kadınlar sorunu ekonomik problemler, eşinin anlayışsızlığı ve sevgisizliği gibi sebeplerde ararlar. Böylece hiçbir şey yapmamak için iyi bir özre sahip olurlar. Ancak bir insan kendini tanımayı başardıkça kendisine yardım edecek böylece başı daha dik duracak, daha güçlü ve mutlu olacaktır. (60)

Erkeklerden Çok Şikayet Etme

Kadınlar erkeklerden şikayeti çok severler. Hatta bu mevzu bir araya geldiklerinde en çok zevk aldıkları konulardandır. Talk- showların da en önemli malzemesidir. Bunun arka planında erkeklerin kendilerini beğenmesine olan ihtiyaçları yatar. Kadın erkeği değiştirmek için hep yakınır. Oysa sızlanmak yerine plan yapıp adımlar atsa daha kolay bir dönüşüm olduğunu görecektir.

Erkekleri İlk Yardım Çantası Gibi Görmek

Kadınlar yaralarının tedavisinde erkekleri acil tedavi ekibi gibi görerek bağımlılıklarını artırırlar. Kadın erkek ilişkilerinin eşit ve güvenli bir seviyede gitmesi için herkes kendi sorununu kendisi çözmeli ve en ufak bir meseleyi dahi eşine yansıtmaktan kaçınmalıdır.

Erkeğe Bağlanarak Kişilik Kazanmak

Bir kadın tarafından düşünülmek ve onun tarafından değer görmek erkek için hoş bir durumdur. Fakat bu tek taraflı işlerse bir müddet sonra erkek karısını yetersiz görmeye başlar. Kadın bir erkeğe bağlanarak değil, erkeğin eksiklerini tamamlayarak sevilir ve önem kazanır. Ama erkeğin de kendi eksiklerini tamamlamasına fırsat vermesi şartıyla. Kadın eşine bağlanarak şahsiyet kazanmak yerine kendisi olarak, kendisini geliştirerek, sosyal ve eğitici bir rol üstlenerek kalıcı bir yer edinir. Çünkü bağlanmak kolaycılıktır. Zor olan çaba sarfetmektir. Bu hem kendisini iyi hissetmesi hem de evliliğinin geleceği için faydalıdır.

Erotizm ile Romantizmin Karıştırılması

Tek gecelik beraberliklerde erkekler sadece erotizmi düşünürler ama kadın o kişiden ertesi gün telefon bekler. Bu durum kadını değersizleştirir. Erkeğin efendiliğini bilmesini engeller. Aslında cinsel dürtü tüketicidir. İnsanın içinde dalga dalga yükselirken, çalışmayı ve düşünmeyi engeller. Fakat romantik duygu üretkendir. Şiir ve sanatın kaynağını oluşturur. Fakat kadın güçlü silahlarından birisi olan romantik duyguyu doğru ve yerinde kullanamazsa erkeğin gözünde değersizleşir. Kısa sürede cinsel ilişkiye giren kadına hiçbir erkek değer vermez. Romantik duygu ile erotik duyguyu karıştırmak –maalesef- kadını küçültür.

Evlilik Öncesi Birlikte Yaşamanın Bedeli

Evlilikten korkan ve evleneceği kişiye güvenmeyen bazı genç kızların nikah olmaksızın bir erkekle yaşaması günümüzde sık rastlanan durumlardan biridir. ABD’li psikolog Dr. David Emyers’ ‘Mutluluk Arayışı ” kitabında 13.000 yetişkinle yapılan bir çalışmayı aktarıyor. Evlilikten önce birlikte yaşayıp, uzunca bir dönem flört ettikten sonra evlenen çiftlerin on sene içinde üçte birinin boşandığını ve bunun ortalamanın çok üstünde olduğunu belirtiyor. Benzer sonuçların Kanada ve İsveç çalışmalarında da doğrulandığını ifade ediyor. (Laura Shlessınger,1997)

Kadınlar psikologlara kendilerine saygı gösterilmesi için ne yapmları gerektiğini sorarlar. Buna verilecek cevap ‘erkekten almanız gereken psikolojik ihtiyaçlarınızı almak için yollar bulun, onu kontrolsüz ve sorumsuz bırakmayın’ şeklindedir.

Bir kadın hiç söz almadan bir erkeğin yanına taşınırsa erkek onu kazanmak için fazla bir şey yapmasına gerek olmadığını düşünür. Bir müddet gönül eğlendirdikten sonra başka sevgililer bulabilir kendisine. Böylece kadın kendisine saygı duyulacak zemini kaydırmış olur.

Erkeğe Evde Taht Kurmak

Hayattan korkan, özgüveni eksik kadınlar eşlerinin her dediğine evet derler. Duygularını bastırırlar. Kendi kişilik sınırlarını yok sayarlar. Sabırlı olmayı, içine kapanık olmak olarak algılarlar ve ruh sağlıkları bozulur. Erkekte hep almaya alıştığı için bencilleşir. Eşinin duygularını önemsememeye başlar. Başka arayışlara yönelir. Eşinin haklı ve mantıklı isteklerine karşı kendi fikrini söyleyebilmesi kadının benlik saygısını artırır.

Beklentiyi Yüksek Tutmak

Herkesin çok başarılı olduğu bir aileden gelen veya mükemmeliyet duygusu yüksek bir kadın eşinin eksiklerine odaklanır. Sürekli onun başarısızlıklarını vurguladığından eşinin evi sığınak gibi görmesini engeller. Dürüst, çalışkan, şefkatli yönlerini göz ardı eder parasının azlığından yakınır. Birçok evlilik bu yüzden yıkılmıştır. Erkekte güvensizlik ve yetersizlik, suçluluk duyguları oluşturan, tatmin edilemeyen kadın geçimsiz olarak bilinir. Böyle bir zor kişilikte biriyle yaşayan erkeğin evlilik gemisini yürütmesi büyük beceri gerektirir.

Kendi Hayatınızın Başrolünde Olmak

Feminist gündem genellikle erkeği suçlar. Fakat çoğu zaman kadınlar erkek egemen kültüre çanak tutarak, kendi hayatlarını zorlaştırırlar. Kendi içindeki şeytanla yüzleşebilen ve onu taşlayabilen kadın biraz yorulacaklarsa da sonunda mutlu ve saygıdeğer olacaktır.

Kadınlar Neden “Hayır” der ?

Neden bir kadın, bir erkek hakkında ciddi ciddi iyi şeyler söylemesine rağmen o erkeği istemez ve ‘biliyorum ki şunla olsam beni mutlu eder beni çok seviyor’ derler?

Ya da keşke bana sevgili anlamında değil de, arkadaş olarak ilişki kurmak isteseydi diye düşünürler?

Ya ne istediğini bilmiyordur.. Ya da o adamı gerçekten istemiyordur bahanelerini süslüyordur…

“Bir kadının kalbini kazanmak çok basittir”
O kadar da değil.
Güzel sözlerle, hemen oracıkta, üç saniyede etkileyebilirsin belki onu.
Ama bazen de…
Ağzınla kuş tutsan yaranamazsın.

Bir kadın, aslında, ilk üç saniye içinde kararını verir.
Bir erkeğe kalbini verip vermeme kararını…
Ve o karardan kolay kolay vazgeçmez. Hatta hiç vazgeçmez.
Nedir kararı?
Onunla birlikte olmak mı? Ne yapar eder, olur. Tek gecelik bile olsa…
Yok, birlikte olmamak mı? O zaman, işte o zaman öyle çok bahane bulur ki…
Siz bile, terslenmeye hazır siz bile, şaşırırsınız.

Konumuz, kadınların kalplerini vermemek için buldukları bahaneler…
Niye mi?
Bahane çok…
Kadınlar bu bahaneleri bazen size bazen de sadece kendilerine söylerler.
Şimdi ben yine “kalbini vermez” demeyeyim de yerine (…) koyayım.
Saf bi adam olduğunu anlarlarsa, namusluyum ayağına süründürür…

Arkadaş ayağına yatar (…).
Kankinle birlikte olmuştur, (…).
Paran yoktur (…).
İşin yoktur (…).
İşin çoktur, ilgilenmezsin (…).
İyi davranırsın (…).
Fazla üstüne düşersin (…).
İçirmezsen (…).
Fazla içirirsin gene (…).
Eski erkek arkadaşını hatırlar, esir alır (…).
İstemezse (…).
Hastadır (…).
Ustadır (…).
İlk gün (…).
Ev kalabalıksa (…)
Bodrum’dayız (…).
Ayaküstü (…).
Yağmur yağar, (…).
Sular akmaz, hiç (…).
Deprem olur, korkar, (…).
“Annemler gelcek” der, (…).
“Annenler gelcek” der, (…).
“Göbeğin var” der, (…), eritsen de (…).
“O buna verdi; ben bu salağa vermem ” der, (…).
Ailecek tanışıyorsunuzdur, (…).
İçine abuk bi çamaşır giymiştir, rezil olacağım diye (…).
Burcunu beğenmez, (…).
Kendini sever, (…).
Kaşardır, (…).
Köy kızıdır, (…).
Özel olmazsa (…).
Aramazsın, aramazsın, icap edince ararsın: Anlarsa hayatta (…).
“Arkadaşıma yazılıyorsun.” der, (…).
“Niye aramadın?” der, (…).
Güldürmezsen (…).
Güldürürsün “yavşak” der, (…).

Artık bu bahanelere ister inan, ister inanma…
Bana sorarsan, “İnanma” derim.
Hem inanma hem de ısrar etme. Sana kalbini vermemeye karar vermiş bir kadını kandıramazsın.
İkna da edemezsin.
Tek çaren var, yani çok istiyorsan.
Bekleyeceksin.
Neyi?
Zayıf anını…
Yani…
Söyler miyim yahu?
Beni hiç tanımamışsınız…

Erkekler kadınları anlamakta zorlandıklarını hatta anlamadıklarını söylüyorlar. Belki de haklılar.

Adamın biri bir gün ormanda gezerken birden bire karşısına bir cin çıkmış.
Dile benden ne dilersen, ama sadece tek bir şey dileyeceksin, demiş.
Adam düşünmüş; Amerika ile Türkiye arasına bir köprü yapmanı istiyorum demiş.

Cin bunun çok zor olduğunu yapamayacağını başka bir şey istemesini söylemiş.
Adam; Peki o zaman ben kadınları hiç anlamıyorum, bana onların sırrını ver demiş.
Cin şöyle cevap vermiş; Sen nerden nereye köprü istiyordun?

Bakın köprü yapmak daha kolay geldi. Eh işte kadınların anlaşılması bu kadar zor demek.

Evet kadınlar gerçekten zorlar ama onları çözmek de erkeklerin görevi. Eğer erkek ne istediğini bilirse kendi isteğine göre uyum sağlayacak bir kadın bulabilir. Peki bu nasıl olacak. Şimdi kadınların küçük sırlarını vermek istiyorum. Aslında kadınlar kızmayın sakın. Ne yapayım artık bazı şeyleri bilmeleri gerekli. Çünkü onlarsız hayat asla olmuyor.

Bir kadını beğendiğiniz zaman, eğer onunla birlikte olmak istiyorsanız ve bunu sadece bakışlar ile belirttikten sonra sakın ona flört etmeyi teklif etmeyin. O zaman kadın hemen geri çekilir. Çünkü açıkça istediğini söylemenin bir çok sakıncaları var. Çünkü kadın herhangi bir erkekle değil, istediği erkekle beraber olmak ister. Onun için evet demenin risklerini göze alamaz ve doğal olarak hayır demek zorunda kalır. Bunu neden yapar çünkü henüz sizi tanımamıştır.

Kadın bir erkeğin kendisine ilgi duyduğunu hemen anlar. Buradan sonra tamamen strateji uygulamak gerekiyor. Kadını bir yere davet edebilirsiniz. Hiçbir şey ima etmeye gerek yok. Eğer kadın kabul eder gelirse, o zaman o da erkeği beğenmiştir zaten. Bu davetlerin en az üç kere olması gerekiyor. Bazen bir akşam yemeği, bazen bir sabah kahvaltısı, bazen bir sabah yürüyüşü vs. Eğer kadın bunlara sesini çıkartmıyor ve geliyorsa olay bitmiştir. Artık açılma zamanı gelmiştir. Kadın erkeği önce tanımak ister, ona güvenmek ister onun için hemen evet demez.

Eğer ilk buluşmada hemen teklifler yağdırırsanız, kaybedebilirsiniz. Tabii ki riski göze alıyorsanız siz bilirsiniz.

İnsanların tamamı süprizden hoşlanır. Küçük hediyeler harika olur. Ama bunlar asla pahalı hediyeler değil. Yoldan gelirken komşunun bahçesinden bir tek gül olabilir. Çok küçük hoşluklar harika olur.

Kadınların en büyük korkusu kolay kadın olarak görünmektir. Yani hakkımda ya yanlış düşünürse diye korkar.. İşte bu düşünce en modern kadında bile vardır. Bu duygular hem benim hem de çevremdeki bir sürü kadının düşüncesi. Bunlara katılmayanlar olabilir tabii. Ben bütün kadınlar böyledir demek istemiyorum. Ama istisnalar kaideyi bozmaz. Onu çok sevdiğini söylemeniz yeterli değildir. Kadın sevgisinin eyleme dökülmesini görmek ister.

Ve anlamıştır artık o, sevgiliye sadece
“Seni seviyorum” demek yetmemektedir…

Şunu unutmayalım kadınlar bir çiçektir.Eğer bütün bunları yaptığınız halde hala nazlanıyorsa o zaman aradığınız kadın o değil demektir. Boşuna zaman kaybetmeyin.Ayrıca kadınlar istemedikleri erkekle asla beraber olmazlar ve bunu da belli ederler.Eğer hoşlandıysa ve güvendiyse kendini rahat bırakır.Ama üstene giderseniz kaybedebilirsiniz.

Erkeklerin şöyle dediğini duyar gibiyim; Ya neden ben bu kadar fedakarlık yapayım..o benim peşimden koşsun, biraz da fedakarlık etsin. Bu söylemekte çok haklısınız. Bir erkeğin peşinden koşan hatta arkadaşlık teklif eden kadın yok mu? Var tabii. Ama azınlıkta. Unutmayalım biz geri kalmış bir ülkenin kadınları ve erkekleriyiz. Eğitim konusunda ciddi eksikliklerimiz var. Bunları aşmamız zaman alır. Gerçi bakıyorum kadınlar inanılmaz ilerleme kaydettiler. Ama yine de bir toplum baskısı var. Benim ve çevremdeki birkaç kadının bunları aşmış olması yeterli değil. Küçük azınlık genele tesir etmez. Üstelik bu ilişkiler Anadolu’da çok daha farklı. Orada gelenek görenekler hakim. Ben bütün bunları büyük şehirlerde yaşayan özgür kadınlar için yazıyorum. Ne kadar özgür de olsak ısrarcı olunmasını isteriz.

Bilirsiniz belki;

Kadın hayır derse belki demektir.
Kadın belki derse evet demektir.
Zaten hemen evet deyen kadını da bulmak zordur.

Kadın önce kendine verilen değeri görmek ister. Hele arkadaşlığın ilk gününde bir takım cinsel birlikteliği ima etmek kadını kabuğuna çekilmeye zorlar. Korkutmadan yavaş yavaş yaklaşmayı deneyin. Uzun süre hiçbir şey teklif etmeyin ama sadece çok ilgi gösterin. O zaman kadın teklifte bile bulunabilir.

İnşallah sırlarımızı verdiğim için kadınlar bana kızmazlar. Ama neden kızsınlar ki sadece işimizi kolaylaştırıyorum. Belki bu taktiği uygulayan erkekler çıkar da kadınlar da rahat eder.

Erkekler neden güçlü kadın sevmez

Ne istediğini bilen, güçlü, akıllı ve güzel kadınlar var etrafımda.

Çoğu bekar. Kimi yalnız kalmayı kendi seçiyor kimiyse ne zaman bir ilişki yaşasa aynı sorunla karşılaşıyor: Erkekler güçlü kadın sevmiyor!
İlk bakışta başarılı, kendi ayakları üstünde duran, zeki ve güzel kadınlar erkeklerin hoşuna gidiyor. Anında etkileniyorlar. Hatta onları tavlamak için bin dereden su getiriyorlar. (Öyle kadınları tavlamak daha büyük bir başarı, tam anlamıyla bir meydan okuma onlar için.)

Sonra bir şekilde ilişki başlıyor ve bummm! Kağıt üzerinde mükemmel görünen ilişki balonu, kısa sürede patlıyor. Neden? Çünkü adam dışarıda aslan olan kadının evde fare olmasını bekliyor. Anlayacağınız kadın işyerinde onlarca insanı yönetse de eve geldiğinde o kimliğini kapıya paspas yapmazsa ilişkisi yürümüyor. Allah korusun o otoriter, ne istediğini bilir, güçlü haliyle kapıdan içeri girerse sevgilisi ya da kocası korkup kaçıyor çünkü.
Erkekler neden güçlü kadın sevmez

İşin özünde kadının erkek kadar güçlü olduğu bir ortamda çoğu erkek, erkekliğini gösterememekten korkuyor. Onlara göre ilişkide bir tane lider, yönetici ya da patron olmalı o da erkek. Kadın işte yöneticiyse evde de yönetmeye çalışır diye düşünenler çoğunlukta. Yönetilmek en büyük korkuları zaten. (Saflar, her ilişkide yönetimin zaten kadının elinde olduğunun farkında değiller!)

Günümüzde güçlü kadınların sayısı git gide artıyor. Siyasetten sanata, iş dünyasından bilime, kadınlar git gide yükseliyor. Ama güçlendikçe de eleştiriliyor. Kimse güçlü kadın olmak ne kadar zor bilmiyor. Mesela iş yerinde laubaliliğe ortam vermemek için ciddi ve soğuk gözükmeli bazen kadın. Çünkü erkek gülümser “Günaydın” derse “Günaydın” deyip geçecek olanlar kadın gülümseyince “Bu karı kesin bana yazıyor” havalarına giriyor. Bir anda Ayşe Hanım oluyor size Ayşe Hanımcığım hatta Ayşeciğim. O yüzden mesafesini koruyor kadın. Erkek sinirlendi mi güç gösterisiyken kadın sinirlendi mi agresif oluyor. Ondan duygularına da hakim oluyor kadın. “Kimin torpili” diye sormasınlar diye, çok çalışıyor. Disiplinli ve hırslı olduğu için önce iş diyor. Ve sonuç olarak kaçınılmaz bir şekilde buzlar kraliçesi, duygusuz, soğuk hatta frijit olarak damgalanıyor.

Sadece işte değil, evde ve hatta ilişkide de erkek ne istediğini dile getirmekte özgür ama kadın değil. Kadın ne zaman tam olarak ne beklediğini, istediğini veya neye ihtiyacı olduğunu söylese hemen talepkar veya dominant olarak anılıyor.
Halbuki kadın domine etmenin peşinde değil. Hiçbir kadın ezebileceği bir erkekle beraber olmak istemez. İş yerinde veya hayatta o kadar güçlü olmaları ilişkide de tüm gücü ellerinde tutmak istedikleri anlamına gelmiyor. Güçlü kadının tek derdi güce ortak olmak. İlişki dediğin de ortaklık değil mi zaten? O yüzden “Eş” ya da “Partner” denmiyor mu taraflara?

Erkekler neden güçlü kadın sevmez

Sonuçta günümüz kadını her şeyi yapabiliyor, yapabilmeyi de seviyor. Erkeğe olan bağımlılığı, ihtiyacı annelerimize, anneannelerimize göre git gide azalıyor. Ama erkek, erkekliğini hissetmek istiyor. Ampul patlasa “Ay şekerim ben beceremem, nolur sen kaslı kollarınla hallet” densin istiyor. Çoğu kadın da bu yüzden oynuyor. Sonuç: Anneleri tarafından “aslanım” naralarıyla büyültülen erkeklerin egolarını beslemek yine kadına düşüyor.
Aslında her kadın kendince güçlü ama çoğu ne kadar güçlü olduğunu bilmiyor. Hepimizin içinde savaşçı bir amazon var. Bugün topraklarımız, vatanımız veya şerefimiz için savaşmıyoruz. Hayır, bugünkü savaşımız başka. Bugün güçlü olmaya hakkımız olduğunu göstermek için savaşıyoruz.

Şu anda etrafta bir sürü yaşam koçu, lider ve guru, kadının içindeki gücü uyandırmaya çalışıyor. Ama belki de kadının içindeki gücü uyandırmadan önce erkeğe bu güçten korkmamasını öğretmek gerekiyor… Onlara kadının güçlü olmasının kendilerini de güçlendireceğini göstermek gerekiyor. Güçlü kadınlarla beraber olan erkekler hem iş hayatında hem de sosyal hayatta daha başarılı olabileceklerini bilmiyor. Ve her canlı gibi bilmediklerinden korkuyorlar…

Hayır Diyorsak On Sebebi Var!

Kadınlar neden “Hayır” der? Biz kadınlar karmaşık varlıklarız. Her kelimenin bizde birden fazla anlamı olabilir. Örneğin “Hayır”ı ele alalım. Bir kadının “Hayır”ı bazen “Belki”, bazen “Evet, lütfen” bazen “Şimdi olmaz, belki yarın” bazense “Asla”dır. Her kadın karşısındaki erkeğe ara sıra “Hayır” der. Kimi zaman biraz naz yapmak için, kimi zaman kendini hazırlamak için, kimindeyse gerçekten istemediği için. Hangi koşulda olursa olsun, bir kadın “Hayır” diyorsa elbet bir nedeni vardır. İşte size kadınların neden “Hayır” dediğine dair 10 neden…

1- Daha çok ısrar etmenizi istiyoruz Bazen “hayır” derken aslında “biraz daha istersen olur” demek istediğimiz doğrudur. Bazen de kendimize o kadar çok güveniriz ki, “Hayır” desek bile yine geleceğinizi yine de ısrar edeceğinizi sanırız. O yüzden “Evet”ten önce “Hayır” bizim için bir nevi naz yapma yöntemidir. Bizi ne kadar istediğinizi ölçeriz o “Hayır”larla. Bazense sizin bizi ne kadar istediğinizi anlamanızı isteriz. Böyle durumlarda genellikle “Yüzüme karşı git diyorsun ama sanki gözlerin kal der gibi gibi” taktiğini kullanırız. O yüzden “Hayır” dediğimizde gözlerimize bir kez daha bakmanız önemle tavsiye edilir… (Tabii bu arada hanımlara da “Fazla naz aşık usandırır”ı hatırlatmak iseterim!

2- Ucuz görünmek istemiyoruz Kadınlar da erkekler kadar fevri olabilir. Biz de bir barda gördüğümüz biriyle sadece tek gecelik bir ilişki isteyebiliriz. Ya da biz de daha ilk buluşmada sevişmeyi aklımızdan geçirebiliriz. Ama ne yazık yaşadığımız toplumda bunları siz yaparsanız çapkın biz yaparsak ucuz kadın olarak adlandırılacağımız için içimizden geçse de hayır deriz zaman zaman. Hızlı ilerleyen ilişkilerdeki “Hayır”lardan yanlış anlamlar çıkarmayın o yüzden. Biraz zaman verin. Paşa paşa kıvama geleceğiz…

3- Hayatımızda başka biri var Belki de hayatımızın aşkısınız, belki de gördüğümüz en çekici adam… Sizden gözümüzü ayıramıyor olsak da, her konuştuğumuzda kızarsak da yani sizden hoşlandığımızı alenen göstersek bile bazen yine de size “Hayır” deriz. Çünkü muhtemelen o zamanlarda hayatımızda başka biri vardır. Sizin kadar kalbimizi attırıp attırmaması önemli değildir. Bir ilişkimiz olması bizi sizden uzak tutmaya ve çok istesek de “Hayır” demeye itebilir. Hepimiz için geçerli olmasa da pek çoğumuz tek eşliyizdir. Hayatımızdaki kişiye ihanet etmemek için size “Hayır” diyebiliriz.

4- Korkuyoruz Bazense “Hayır” derken sadece korkuyoruz aslında. Aşktan, sevgiden, sizden, kendimizden ama en çok da üzülmekten. Özellikle de yakın bir zamanda kalbimiz kırıldıysa feriştahı gelse ikna edemeyebilir bizi o anda. O yüzden her ne kadar birbirimiz için yaratılmış gibi dursak da eğer korkuyorsak “Hayır” demeye pek bir meyilliyizdir. Bizi korkacak bir şey olmadığına inandırana kadar da “Hayır” cevabını vermeye devam ederiz.

5- Aklımızda başka biri var Biz kadınlar aklımıza birini taktık mı aslanın avına kilitlenmesi gibi kilitleniriz. Diyelim ki aklımızdaki adamın adı Ahmet. Bizle ilgilenen Ahmet dışındaki tüm adamlara bakışımız (en azından bir süre için) “Bir Ahmet değil” olarak devam edecektir. Yani o an bizim için gerçek Ahmet değilseniz “Hayır” cevabına hazır olun. Hayatımızda biri olmasa bile aklımızda biri varsa “Evet” demememiz için de sebebimiz vardır…

6- Yeterince hoşlanmıyoruz Bazen size hayır diyorsak henüz evet diyecek kıvama gelmediğimiz için olabilir. Sizden hoşlanıyor olabiliriz. O sinyalleri de veriyor olabiliriz. Ama yine de “Hayır” cevabını alıyorsanız bu sizden yeterince hoşlanmadığımız anlamına gelebilir. O yüzden biraz daha sabırlı olursanız sonunda “Evet”i duyma şansınız da olabilir.

7- Hazır değiliz Bazen de “Hayır”ı “Evet” demeye hazır olmadığımız için kullanırız. Yeni bir ilişkiden çıktıysak, hayatımızda bizi yoran veya üzen bir süreç geçirdiysek doğru insan olmanızın pek de önemi olmaz. Doğru zamanı beklemeniz gerekecektir. Doğru zaman gelene ve biz hazır olduğumuzu hissedene kadar cevabımız “Hayır” olacaktır.

8- Hazırlıklı değiliz “Hayır” cevabını bazen de mecburen veririz. Ağda ya da epilasyon randevumuza gitmemiş, dişimizi fırçalamamış ya da tüm günün yorgunluğunu veya kokularını üzerine çekmiş kıyafetlerimizi değiştirmemiş olabiliriz. Hatta belki de regliyizdir. İlkler bizim için sizin için olduğundan daha önemlidir. Hakkımızda olumsuz bir şey düşünmenize katlanamayız. O yüzden de eğer hazırlıklı değilsek mecburen “Hayır” deriz.

9- Havamızda değiliz Bazı günler veya bazı anlar olur ki canımız hiçbir şeyi veya hiç kimseyi istemez. Eğer havamızda değilsek ne sizinle görüşme isteriz ne de sizinle birlikte olmak. Bu her zaman sizi istemeyeceğimiz anlamına gelmez. Sadece anlık bir duygudur ve ne yazık ki fikrimizi değiştirmek için hiçbir şey yapamazsınız. Böyle zamanlarda bizi bize bırakmanızı ve bizim size gelmemizi beklemenizi tavsiye ederim.

10- Gerçekten istemiyoruz Ve tabii en önemli ve net “Hayır” deme sebebimiz sizi gerçekten istememizdir. Eğer bir gülümsüyor bir çekiyorsak kafanızın karışması normal. Ama eğer arka arkaya hep hayır diyorsak, telefonlarınıza hiç çıkmıyor, mesajlarınıza hiç cevap vermiyor, dışarıda karşılaştığımızda sizi görmezden geliyorsak “Hayır” net bir şekilde “Hayır”dır. Boşuna nefesinizi tüketmeyin…

Erkeklerin Uzak Durduğu 8 Kadın Türü

Çoğu zaman beğenilmenin salt olarak güzellik ile ilişkili olduğu yanılgısına kapılırız. Oysa ki, durum gerçekte bundan farklıdır. Beğeni işin içine girdiğinde birçok farklı etmen kişinin algısının etkilenmesi noktasında rol oynar.

Bu konuyu erkek ve kadın ilişkileri üzerinden ele alırsak, erkeklerin bir kadında uzak durmayı tercih edeceği
8 özellik ne olabilir?

  • 1. Sürekli huzursuzluk yaratanlar.
  • Sadece ilişki içinde bulundukları erkekler değil, etraflarındaki herkes çok geçmeden bu kadınların bu özelliklerine şahit olurlar. Bir sohbet sırasında, arkadaşlarla çıkılan bir gecede dahi dikkat çekerler. Sürekli rahatsız olacakları bir durum ortaya çıkar. Mutsuzlarsa eğer, bunu herkesin fark etmesini sağlarlar. Bu tip kadınlar birlikte oldukları erkeklerde negatif yönde etki bırakır. Kaynak: Erkeklerin uzak durduğu 8 kadın türü

  • 2. Bütün dünya ona karşıymış gibi davrananlar.
  • Bu kadının etrafındaki çoğu insanla bir derdi vardır. Bazı zamanlarda çok sevecen ve sıcak kanlı davranması, karşısındaki kişinin onu ancak uzun vadede tanıyabilmesine sebep olur. Bir gün size göz kırparken, diğer bir gün elinde kocaman bir bıçakla saldırıya hazır bulabilirsiniz. Her başına gelen olaydan kendine drama yaratacak bir yol bulur. Bunun farkına varan bir erkek kendini huzurlu ve güvende hissetmeyecektir. Kaynak: Erkeklerin uzak durduğu 8 kadın türü

  • 3. Prenses muamelesi görmek isteyenler.
  • Kendisini prenses sanıp etrafından da o ilgiyi isteyen bu kadınlar, istedikleri olmadığında sevgilisine hayatı zehir edebilir. Fakat bu kadınların en büyük sorunu, onlara istedikleri ilgiyi gösterdiğinizde dahi daha fazlasını bekleyecek olmasıdır. Onu mutlu etmek için yapılacak hiçbir şey onun iştahını kapatmaya yetmeyecektir. Kendisini bir lütuf olarak görür ve erkeğin de bunu kabul etmesini ister. Fakat erkek veya kadın fark etmeksizin kimse böyle bir şeyi kabul etmek istemez. Kaynak: Erkeklerin uzak durduğu 8 kadın türü

  • 4. İlişkilerindeki her ayrıntıyı arkadaşlarına anlatanlar.
  • Hiçbir erkek ilişki içinde olduğu kadının arkadaşlarının diline düşmek istemez. Fakat bazı kadınlar vardır ki, meydana gelen iyi veya kötü her detayı arkadaşlarıyla paylaşmak isterler. Bu masumca görünse de aslında çok rahatsız edici bir sorundur. Çünkü her ilişkide gizli kalması gereken sorunlar ortaya çıkabilir. Bazen çok büyük gibi görünen bir sorun halledildiğinde bunu, ilişkiyi yaşayanlar hariç herkes bir yanılgı olarak algılayabilir. Bu sefer de ilişkinize saygıları kalmayacaktır. Bu yüzden erkekler bu tip kadınları fark ettiklerinde uzak durmayı tercih ederler. Kaynak: Erkeklerin uzak durduğu 8 kadın türü

  • 5. Hesabı sürekli erkeğin ödemesini bekleyenler.
  • Bu kadınların tıpkı ‘kendini prenses zannedenler’ gibi, devamlı karşısındaki erkekten beklentileri vardır. Dışarı yemeğe veya bir kahve içmeye çıktıklarında dahi hesabı karşısındakinin ödemesi gerektiğini düşünürler. Fakat bu sadece ilk aşamalarda kolay gibi görünebilir. İlişki ilerlediğinde karşısındaki erkekten dünyaları önüne sermesini istediğinde şaşırmayın. Kaynak: Erkeklerin uzak durduğu 8 kadın türü

  • 6. İlişki içinde olduğu insanı gereğinden fazla sıkanlar.
  • Bu sorun birçok erkeğin yakındığı bir sorun. Erkekler böyle kadınları anlar anlamaz hiç arkalarına bakmadan uzaklaşıyorlar. İlişki içinde bulunduğu erkeğe olan güvensizliği, bu kadınların sürekli ellerinin telefonda veya erkeğin yakasında olmasına sebep oluyor. Devamlı sevgilisinin/eşinin nerede olduğunu sorgular, haber vermeden kimseyle görüşmesini istemez. Hatta gittiği her yere peşinden gitmeyi teklif eder. Bu davranış ilişkileri en çok bitiren problemlerden biridir. Kaynak: Erkeklerin uzak durduğu 8 kadın türü

  • 7. Kafalarına her ayrıntıyı takanlar.
  • Bu kadınlarla sosyal bir aktivite yapmanız durumunda, sizi boğmaya başlayan düşünceleriyle karşılaşırsınız. Fark ettikleri her detayı anlatır ve mutlaka kendi hayatıyla ilgili bir duruma bağlar. Kafasında çevirdiği senaryoları partneriyle paylaşmaya çalışır. Fakat bu karşısındaki insanı bir süre sonra sıkacaktır. İlişki bu sebeple yıpranmaya başlar ve korkunç son gerçekleşir. Kaynak: Erkeklerin uzak durduğu 8 kadın türü

  • 8. Birlikte olduğu kişinin arkadaşlarından nefret edenler.
  • Bu kadınlar erkeklerin arkadaşlarından nefret ederler. Sevgilisi arkadaşlarıyla buluştuğunda mutlaka bir tartışma yaratırlar. Çünkü erkek arkadaşının sadece kendisiyle vakit geçirmesini isterler. Bu da ilişkiyi çokça yıpratacak bir unsur. Farklı insanlarla vakit geçirmek ilişkinizin daha taze kalmasını sağlar. Sürekli birbirine bağlı yaşayan çiftler kendi bireysel yaşamını unuttuklarını fark ettiklerinde, uzun bir zaman geçmiş olabilir.