Mastürbasyon Yapmak Zararlımıdır?

Dünyada ve Türkiye’de mastürbasyon erkeklerin yüzde 94’ü kadınların yüzde 33’ü tarafından yapılmaktadır.
Mastürbasyon hakkında en çok merak edilenlerden biri mastürbasyonun zararlı olup olmadığıdır.

Mastürbasyon nedir?

Mastürbasyon, kişinin kendi kendine cinsel yönden doyum sağlamasıdır. Kişiler bunu bazen dergi, gazete veya video gibi görsel uyaranlarla, hayal kurarak ya da kendi kendine dokunarak ya da sürtünerek yapar.

Mastürbasyon, insanın içinde bulundurduğu cinsel dürtüleri partneri olmadan tatmin etmesi olarak değerlendirilebilir ve sağlıklı bir durumdur. Esasen çocukluk çağından itibaren cinsel organla oynamak kişiye zevk verir.

İnsanlar ergenlikle beraber cinselliklerini daha net keşfederler. Bu dönemde mastürbasyonla ilgili hem konuşmalar hem de eylemler artar. Ancak mastürbasyon sadece ergenlik döneminde görülen bir durum değildir çoğu zaman yaşam boyu sürer.

Dünyada ve ülkemizde mastürbasyon erkeklerin % 94’ü kadınların % 33’ü tarafından yapılmaktadır. Erkeklerin daha fazla yapmaları, erkeklerin daha fazla cinsel isteğe bağlı olmasından değil, kadınların mastürbasyon esnasında cinsel organlarına ya da kızlık zarlarına zarar vereceklerine dair korkularından ileri gelmektedir.

Oysa mastürbasyonun kızlık zarına herhangi bir zararı yoktur. Mastürbasyon sadece bekarlarca değil evli veya partneri olanlarda da sık uygulanmaktadır. Bazen tek başlarına bazense eşinin eliyle mastürbasyon sıkça yapılmaktadır.

Birçok kişi mastürbasyon sonrası suçluluk duyguları yaşar. Bunun nedeni kişilerin çevreden duydukları yalan yanlış bilgileridir.

Mastürbasyon konusunda yanlış inançlar, yanlış bilgiler:

1. Mastürbasyon yapmak kişiyi cinsel ilişkiden soğutur. Bilinenin aksine cinsel isteğin yoğun olması anlamındadır. İnsanlar bu sayede bedenlerini ve zevk alanlarını keşfederler.

2. Mastürbasyon beden sağlığına zarar verir. Nasıl ki cinsel ilişki insanın bedenine zarar vermezse, bu durum da benzerdir. Bedensel zararı yoktur.

3. Mastürbasyon ruh sağlığına zarar verir. Mastürbasyon cinsel isteğin giderilme yoludur. Cinsellik insanın doğasında olan bir gerçektir. Bu dürtünün giderilmesi yani mastürbasyon yapmak; düşünülenin aksine kişiyi gerilimden korur, daha az sinirli yapar. Bunu bastırmak durumunda kalmaz.

4. Mastürbasyon, erkekte kısırlığa yol açar. Erkek bedeni cinsellik olmazsa bile sürekli sperm üretmeye devam eder, hatta bu çok ileri yaşlara kadar sürer. Bu nedenle spermin mastürbasyonla bitmesi mümkün değildir. Ayrıca spermin kalitesi de zarar görmez.

5. Mastürbasyon kızlık zarını bozar. Kadınların orgazmı daima klitoristen kaynaklanır. Kadınların mastürbasyonu; klitorisi doğrudan uygun şekilde ve yeterli süre uyarılarak olur. Bu uyarı kadının eliyle, çarşaf, yastık vs bir cisimle yapılabilir. Sonuç olarak, dıştan sürtünme ile yapılan mastürbasyonlarda kızlık zarı etkilenmez. Bununla birlikte kadınlarda orgazm sorunu ve cinsel isteksizlikler açısından da gelecek dönemlerde koruyucu bir tarafı vardır. Kadınların bu korkusu onları cinsellikte de olumsuz etkiler.

Mastürbasyonun sorun olarak görüldüğü durumlar da vardır

Eğer mastürbasyon kişinin başka aktivitelere engel olacak kadar sık yapılıyorsa; yalnızlığın, sosyal ilişki kurmada zorluğun ve bir sosyal beceri eksikliğinin belirtisi olabilir. Ayrıca mastürbasyon uygunsuz yerlerde, zamanlarda, uygunsuz ve tuhaf bazı araçlarla yapılıyorsa, mutlaka bir cinsel terapiste başvurulmalıdır.

Seks Bağımlılığı

Araştırma: Seks bağımlılığı ‘uydurma değil, gerçek bir hastalık’

Seks bağımlılığı 6 aydan fazla bir süre tek eşliliği sürdürememe ve kişinin aklının sürekli sekste olması, seksi düşünmeden duramaması, partnerin kim olduğuna bakmadan rastgele cinsel ilişkiler kurması ve bu ilişkilerden alınan hazzın aslında gerçek değil yalancı haz olmasıdır.

Uzmanlar; seks bağımlılığı sorununun özellikle gelişmekte olan ülkelerde görüldüğünü söylüyor.

İsveç’te yapılan bir araştırmada, zaman zaman şüpheyle karşılanan “seks bağımlılığı” hastalığının beyindeki bir reaksiyondan kaynaklandığı ve gerçek olduğu” sonucuna varıldı

Times’ın haberine göre Epigenetik adlı bilimsel bir dergide yayımlanan araştırmada “seks bağımlısı” olduğunu söyleyenlerde, olağandışı bir genetik faaliyet görüldü.

Bu durumun da beyinde normalin çok üzerinde “aşk hormonu” diye bilinen oksitoksin salgılanmasına neden olduğu belirtiliyor.

Çalışmayla bu rahatsızlığın tedavisinde yeni yöntemler aranabileceği ve seks bağımlılığının meşru bir rahatsızlık olduğunun nihayet kanıtlanış olabileceği vurgulanıyor.

Araştırmayı yapan uzmanlardan biri olan, İsveç’teki Umea Üniversitesi’nden Jussi Jokinen, “Hastalığın biyolojik nedenleri konusunda giderek artan kanıtlar var. Tabii ki çok tartışmalı bir teşhis ama şimdi bunun gerçek olduğunu düşünüyoruz.” diyor.

Dünya Sağlık Örgütü seks bağımlılığını “kontrolün yitirildiği sorunlu ve riskil cinsel davranış” diye tanımlıyor. Hastalığın nüfusun yüzde 3 ila 6’sını etkilediği tahmin ediliyor.

Seks bağımlılığı, kısmen sıklıkla anksiyete ve depresyon gibi diğer ruhsal sorunlarla birlikte görülmesi ve başka psikolojik rahatsızlıkların yansıması da olabilmesi nedeniyle de ayrı bir hastalık olarak kabul edilmiyordu.

Yeni araştırmada uzmanlar seks bağımlısı olduğunu söyleyen 60 hasta ve diğer 33 gönüllüden kan örnekleri aldı. Seks bağımlılarında, özellikle beyinde aktif olan ve oksitoksin üretimini kısıtlayan genlerin görevlerini tam olarak yerine getirmediği saptandı.

***

Siz seksi ne kadar çok seviyorsunuz? Seks bağımlısı mısınız?

Cinsel istek, yaşamın vazgeçilmez bir parçasıdır. Ancak her alanda olduğu gibi cinsel yaşamın da belirli normları vardır. İçinde bulunduğumuz aile, toplum, ahlaki değerler, sosyal ve kültürel yapılar; fiziksel, ruhsal veya sosyal açıdan zarar görmeyeceğimiz sağlıklı bir cinselliği nerede, ne zaman ve kiminle yaşanıp yaşanamayacağının normlarını belirler. Bu normlar içinde kalan cinsel yaşamlar kabul, saygı ve destek görürler; aşırı cinsel istek yaşayanlar ise toplumsal normları kolaylıkla aşabilirler. Hızla yaygınlaşan internet ve medya uygulamaları, artan refah düzeyi, kişilerin hazza ve doyuma odaklı aktivitelere daha çok zaman ayırabilmeleri yeni sorunların ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Bunlardan biri de seks bağımlılığıdır. Aşırı cinsel istek yaşayan insanlar toplumsal normları sınırları kolaylıkla aşabilir. Uzmanlar seks bağımlılığı hakkında bakın neler söyledi.

CİNSEL SAĞLIKLA İLGİLİ HER ŞEY

Seks bağımlılığı; sanal seks, aşırı mastürbasyon ya da telefon seksi gibi farklı farklı şekillerde kendini gösterebilir. Aşırı cinsellik düşkünlüğü kişide cinsellik dışı tüm duyguları baskılayan, iradeyi, aklı ve ahlaki değerleri yok eden, kişiyi yalnızca cinsellik peşinde koşan, hayatı seksten ibaret gören ve ona göre yaşayan biri haline getiren durumlarda söz konusudur. Aşırı cinsel isteği olan kadın ve erkekler toplum tarafından belirlenen sınırlar içerisinde cinselliği yaşayamazlar. Kültürel ve sosyal kuralları hiçe sayarcasına hareket edebilirler. Bu kişiler kendi sosyal konumuna, saygınlığına, bulunduğu ortama uygun olmayan cinsel ilişkilere sık sık girer ve hayatı boyunca beraber olmayacağı insanlarla bir takım cinsel ilişkiler yaşar, zamanla bundan suçluluk duymaya başlayabilirler.

EVLİLİKTE SEKS BAĞIMLILIĞI İLİŞKİYE ZARAR VERİR

Eşleri birbirine bağlayan ve evliliği sağlamlaştıran en temel etkenlerin başında çiftlerin cinsel hayatları gelir. Cinsel yaşamda aşırı istekli olmak kimi zaman kadın ve erkeklerin kendi özel yaşamlarında ya da toplumsal çevrelerinde sorunlara neden olabilir.

CİNSEL SORUNLARINIZI ÇÖZÜN

Seks bağımlılığı evlilik ya da birliktelik içerisinde ortaya çıktığı zaman ilişkiye zarar vermeye başlayabilir. Evlilikte birincil derecede önemli olan sevgi, saygı ve güven gibi boyutların zayıflamasına hatta ortadan kalkmasına sebep olabilir. Seks bağımlılığı yaşayan kişinin cinsellikle ilgili eylemlerine engel getirememesi ve toplumun değer yargılarına uygun davranamaması kişinin partnerini kendi bedenine ve cinselliğine olumsuz duygu ve düşünceler yüklemesine, eşine yetememe duygularının oluşmasına, çiftin arasındaki iletişimin bozulmasına yol açabilir. Seks bağımlısı olan kişinin yaşadığı değişik ve uygunsuz ilişkilerde aradığı doyum duygusunu bir türlü yakalayamaması, suçluluk ve eşe yönelik kızgınlık duygularının artırmasına sebep olabilir. Orgazmla birlikte gelen rahatlama ve gevşeme duygusunun olamaması da eklenince çift arasında gerginlik, uzaklaşma, birbirini anlayamama gibi süreçler ortaya çıkabilir ve ilişki bir faciaya dönüşebilir.

SEKS BAĞIMLILIĞI RUHSAL BOZUKLUKLARA YOL AÇABİLİR

Seks bağımlılığı cinsel yolla bulaşan hastalıklara yakalanma riskinin yükselmesine, cinsel şiddete, ilişkilerin bitmesine ve ruhsal bozukluklara yol açabilir. Diğer bağımlılık türlerinde olduğu gibi seks bağımlılığının da mutlaka tedavi edilmesi gerekir. Unutulmaması gerekilen son nokta ise; sağlıklı bir cinsel yaşamın temelinde sağlıklı aileler ve sağlıklı toplumlar olduğudur.

***

* Seks yapmadan duramamak bir hastalık mıdır?

Son yıllarda bu şikâyetler ile ruh hekimlerine başvuruların olması dikkati çekiyor. ‘Seks bağımlılığı’ olarak adlandırılan bu durum henüz tam anlamı ile anlaşılmış olmamakla birlikte, bilimsel kitaplara konu olmakta ve bu konuda bilgiler verilmektedir. Seks bağımlılığında kişinin zihni uğraşı, tamamen cinsel doyum bulabilmek, cinsel ilişkiye girmek ya da cinsel uyarılar içinde olmaktır. Sık mastürbasyon yapar, aynı alkol ya da madde bağımlılığında olduğu gibi, aradığını bulamadığında sıkıntılı, sinirli ve yoksunluk içindedir.

* Bir saplantı mı?

Seks bağımlılığına, mantıksız olduğunu bildiği halde kendini alıkoyamadığı düşünceler olarak bakarsak, evet saplantı diyebiliriz. Asla ‘hiperseksualite’ denemez. Çünkü seks bağımlısı olan kişi ilişkiden çok zevk almaz, hatta ereksiyonlarının tam olamadığı belirtilmektedir. Peniste his eksikliği ya da anesteziden (tamamen hissizlik) bahsedilir. Bu durum son 20 yıldır üzerinde çalışılmakta olan bir bozukluktur.

Tek amaçları var

* Çapkınlıkla hastalık hangi noktada birbirinden ayrılıyor?

Literatürde ‘hiperseksüalite’ ya da ‘Don Juanism’ denen durumda cinsel uğraşılar çok önde olmakla birlikte, Don Juanism’de aslında dipte yatan aşağılık duygularını yenme ve maskeleme çabası olduğu, sık ve farklı kadınlar ile ilişkiye girerek homoseksüel olmadığını neredeyse herkese kanıtlama arzusu vardır. İlişki sonrasında, Don Juanlar için kadın hiçbir şey ifade etmez. Bu duruma seks bağımlılığının bir türü de sayılan ‘satyriasis’ denir. Seks bağımlılığı psikolojik bir hastalıktır. Cinsel davranışlarda seçici olamamak, kolay cinsel ilişkiye girmek, cinsellikle ilgili düşünceleri sürekli beyinde bulundurmak, monogam yaşayamamakla ortaya çıkıyor.

* Birden ortaya çıkabilir mi?

Seks bağımlılığının altında depresyon yatabilir, bunun yanında birçok dinamik faktörler de olabilir. Ya da düşüncesizce kendisini içinde bulduğu ortamlar sebebiyle depresyona girebilir. Her defasında bir daha yapmayacağına söz verdiği halde kendini tutamaz. Depresyon geçiren bir insanda çoğu zaman cinsel istekte azalma olabiliyor ama nadiren de cinsel istekte artış oluyor. Kişi o depresif ruh halinde zannediyor ki, ‘Ben aşırı cinsellik yaşarsam, kendimi daha iyi hissedebilirim.”

* Hastalar hangi şikâyetle geliyor?

‘Kendimi alamıyorum, gündüz başka, öğlen başka bir kadınla beraber oluyorum, sonra da akşam gidip eşimle birlikte oluyorum… Çok zor durumlarda kalıyorum, işte evde pornografik uğraşlar içindeyim, sokakta yürürken gördüğüm kadınlardan çok etkilenip güya onları mutlu etmek istiyorum. Çocuğumla geçirecek bir tek hafta sonum varken, hangi kadınla birlikte olsam düşüncesinden kendimi alamıyorum… Ne olur beni kurtarın’ yalvarışlarıyla gelen hastalarımız oluyor. Bu insanlar çok tehlikeli yaşıyor. Saygınlığına, bulunduğu konuma uygun olmayan cinsel ilişkilere giriyor, zamanla bundan suçluluk duymaya başlıyorlar. Ve ancak bağımlılık bu aşamaya geldiği vakit bizden yardım istiyorlar. İntihar düşüncelerine kadar gidebilen vakalar var. Bu bağımlılık, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı gibi kişinin itibarını, prestijini, kredibilitesini yok edebiliyor.

* Sorun neden kaynaklanıyor olabilir?

Psikiyatrik bozukluklarda bir organik taban olabilir. Beynin temporal denilen yan bölgelerinde herhangi bir tümör varlığında ya da o bölgenin epilepsilerinde bu tip psikiyatrik bozukluklar görülebiliyor. Seks bağımlılığında seksüel eylem ön planda. O adam için o kadının güzelliği, çekiciliği önemli değil. Mühim olan eylem… Sinirlendiklerinde ya da ağır bir sorunla karşılaştıklarında, akıllarına ilk gelen şey, cinsel eylemler oluyor.

Karizmatik kişilerde daha sık görülüyor

* Daha çok kimlerde rastlanıyor?

Seks bağımlılarının önemli bir kısmının kişilik yapılarında kendine hayran olma ve kendini büyük görme halinin olduğu görülüyor. Hastalık sosyolojik olarak incelendiğinde, gelişmekte olan ülkelerde daha çok ortaya çıktığı söyleniyor. Toplumda insanlara birtakım hobilerin, uğraşların, zevk alabileceği birtakım olanakların verilmesi gerekiyor. Oysa, gelişmekte olan ülkelerde, iş dışında zevk alınacak imkânların olmaması yüzünden cinsel davranışların çok abartılı ve fazlaca olduğu göze çarpıyor. Erkek iktidarının körüklendiği, bol çıplak kadın fotoğraflı magazin dergileri de bunu özendiriyor. Seks bağımlıları her sosyo-ekonomik düzeyde, her gelir grubunda görülebiliyor. Yine bu bağımlılığı gösteren kişilerin genç yaşta monogamik (tek eşli) ilişkilere daha yatkın olduğu saptanmış. Kötü bir çocukluk geçirmiş, parçalanmış aile ortamında büyüyen insanlarda daha çok görülüyor. Öte yandan bu insanlar çevrelerinde zeki, başarılı, çalışkan ve karizmatik olarak tanınıyor. Kişilik yapılarına baktığımızda bağımlı bir kişilik yapısı görüyoruz. Çabuk demoralize olan, sıkıntıya katlanma eşikleri düşük, sıkıntıyı giderme adına arayışlar içinde olan insanlar… Karşısındaki insanı 15 dakikada göklere yükseltiyor, 10 gün sonra yerin dibine geçiriyor. Hayata bakışı karamsar, hemcinsleriyle arası çok kötü, kendini acındırma gibi bir ruh hali içinde. İlgilendikleri tek konu ise, pornografi ve cinsellik. Bu insanlara pornografiyle ilgili birkaç soru sorduğumuzda, internette porno sitelerine üye olduğunu görüyoruz.

***

Seks Bağımlılığı Nedir? Belirtiler ve Çözüm Yolları.

Seks bağımlılığı 6 aydan fazla bir süre tek eşliliği sürdürememe ve kişinin aklının sürekli sekste olması, seksi düşünmeden duramaması, partnerin kim olduğuna bakmadan rastgele cinsel ilişkiler kurması ve bu ilişkilerden alınan hazzın aslında gerçek değil yalancı haz olmasıdır. Amaç o eylemi yapmış olmaktır, kişi yaptıktan sonra geçici olarak bir rahatlama hisseder, ancak bir süre sonra tekrar yapmak ister. Bu böyle kısırdöngü şeklinde devam eder. Seks bağımlıları cinselliği bilinçsizce zevk almak amacıyla değil acıdan kaçmak, kendilerini doyurmak ya da stresten uzaklaşmak için kullanmaktadırlar.

Hemen hemen tüm bağımlılarda; güçlü suçluluk ve utanç duyguları ( % 96), güçlü izolasyon ve yalnızlık duyguları ( %94), işe yaramazlık ve umutsuzluk duyguları (% 91) ve kişisel değerlere ve inançlara aykırı davranma ( %90 ) görülmektedir.

Seks bağımlılığı üzerinde son 20 yıldır yapılan çalışılmalarda; erkeklerde ereksiyon sorunlarından ve peniste kısmen ya da tam his eksikliğinden bahsedilmektedir. Dürtülerinin peşinden giderek evliliklerini, sağlıklarını ya da mesleklerini tehlikeye atan insanlardır.  Bir çok psikoterapist bu davranış şeklinin mantıki bir seçimden çok ilkel bir işlev olduğunu düşünmektedir.  Alkol ve uyuşturucu bağımlılığı gibi kişinin toplumda itibarını, prestijini, kredibilitesini yok edebililir. Seks bağımlısı olan bir erkek kendi sosyal konumuna, saygınlığına, bulunduğu ortama uygun olmayan cinsel ilişkilere sık girer ve hayatı boyunca beraber olmayacağı insanlarla birtakım cinsel ilişkiler yaşar ve zamanla bundan suçluluk duymaya başlar.

Seks Bağımlıları Ve Eşleri:

 ‘‘İş seyahatlerimde tanıştığım yüzlerce kadınla yattım. Bazılarıyla birkaç kez, kimiyle de sadece bir kez. Eminim benim gibi yığınla insan vardır. Yöneticiler genelde iktidara aç, çok içki içen egomanyaklardan oluşuyor ve kadınlar da bizim öykümüzün sadece bir parçasını oluşturuyor.”

 “Çok zor durumlarda kalıyorum, işte, evde pornografik uğraşlar içindeyim, sokakta yürürken gördüğüm kadınlardan çok etkilenip güya onları mutlu etmek istiyorum.”“Çocuğumla geçirecek bir tek hafta sonum varken, hangi kadınla birlikte olsam düşüncesinden kendimi alamıyorum… Aslında tam olarak ne istediğimden emin değilim ancak kendimi engelleyemiyorum, AIDS riskinin farkındayım fakat o kadar çok istiyorum ki, ölsem umrumda olmuyor. Ne olur beni kurtarın”

“Kendimi seks yapmaktan alamıyorum. Günün her saati aklımda cinsel fantazilerle bir kadını düşlüyorum. Büyük bir sıkıntı içindeyim. Cinsellikten başka bir şey düşünemiyorum. Artık işlerimi de aksatmaya başladım, arkadaşlık ilişkilerim zarar gördü ve yaptığımdan suçluluk duymaya başladım. Sabah başka, öğlen başka kadınla beraber oluyorum, sonra da akşam evime gidip karımla birlikte oluyorum. Toplumda çok zor durumlarda kalıyorum, insanların içimdeki bu arzuyu fark ettiğini düşünüp kimsenin yüzüne bakamıyorum, bunu saklayamıyorum. Ailemle veya dostlarımla vakit geçirmek yerine hangi kadınla birlikte olsam düşüncesinden kendimi kurtaramıyorum”

“Beni sadece cinsel obje olarak görüyor. Bu da yetmiyor gibi benden sapıkça isteklerde bulunuyor. Her gün, dansöz gibi karşısına geçip oynamamı, striptiz yapıp yavaş yavaş üzerimdeki elbiseleri çıkartırken, kendisi de bana para yapıştırmak istiyor. Olur olmaz yerlerde, hatta konukların yanında bile cinsel ilişki isteyecek kadar dengesiz bir adam. Günde üç kez seks yapmayı istiyor. Bunu da kısa süreli değil uzun süreli, en az bir saat istiyor. Gece gündüz seksten başka bir şey düşünmüyor.”

Kimlerde Seks Bağımlılığı Daha Sık Görülür?

Erkeklerde %3 kadınlarda %1 görülmektedir. İnternet kullanımıyla kadınlarda da sıklığı artmaktadır. ABD’de erkeklerde %8, kadınlarda %3; İtalyanlar’da erkeklerde % 4.2, kadınlarda % 1.5 seks bağımlılığı bildirilmiş.

Daha çok 25-50 yaş grubunda görülür. İnsanların bu konularda dürüstçe açıklama yapmamaları, sorunun toplumsal boyutunu tahmin etmeyi güçleştiriyor. Sıradan bir ev kadınından kıdemli bir yargıca kadar hemen herkes aslında bir seks bağımlısı olabilir, kariyerle ya da eğitimle ilgisi yoktur.

Kadınlarda sosyoekonomik düzeyi iyi,  erkeklerde ise kötü olanlarda daha sıktır. Düşük sosyoekonomik düzeyde iş dışında kişinin zevk alacağı imkanlar yoktur ve bu yüzden cinsellik çok abartılı algılanır.

Cinsel suçluların sadece % 72 ‘si, tecavüz suçu işleyenlerin de % 38 i cinsel bağımlılık kriterlerine uymaktadır.

İnsanlar Neden Seks Bağımlısı Olur?

Kişinin İçindeki Güven Ve Sevgi Eksikliğini Cinsellikle Doldurmaya Çalışması;

En sık rastlanılan nedenidir. Çocukluğunda sevgisiz, güvensiz, kaotik, şiddet ve ilgisizliğin olduğu ailelerde büyüyen çocuklar risk altındadır. Hastaların üçte ikisinden çoğu katı ve ilişkileri zayıf olan ailelerden gelmektedir. Aile üyeleri  “gece geçen gemiler’’ dir. Çocuk kendisiyle ilgilenilmediğini veya ihmal edildiğini, dolayısıyla ebeveynlerini memnun edemediğini düşünebilir. İlişki kurmaktaki başarısızlığı nedeniyle, başkalarına cinsel açıdan ihtiyaç duymadan, kendi kendini tatmin etmeyi çözüm sayabilir. Cinsel bağımlılık aslında bir yakınlık bozukluğudur, bu hastalar ilişkilere güvenmemektedirler, “giriş yasaktır” levhalarıyla sevgiyi içlerine almayı reddederler. Seks bağımlılığının genellikle çocukluk ve ergenlik dönemlerinde başladığı belirtilmektedir. Bu dönemlerde çocukların sıkıntılarından uzaklaşmak ve rahatlayabilmek için mastürbasyon yapmaya başladığı, daha sonra porno filmler ya da dergilere olan merakında artma olduğu söylenmektedir. Böylece rahatlama yolunu cinsellikle keşfeden çocuklar daha sonra seks bağımlısı haline gelmektedir

Kadından kadına koşan, sürekli sevgili değiştiren erkeklerin yani moda deyimle playboyların, gerçekte kökleri çocukluğa kadar inen büyük sorunları olabilir. Bu tür erkekler çok sayıda kadınla cinsel ilişki kurarak cinsel güçlerinin çok fazla olduğunu kanıtlamaya çalışırlar. Böylece zafer kazanmış gibi görünürler ve bu yolla altta yatan değersizlik duygularını saklamaya çalışırlar. Yalnızlık, öfke, kendine karşı duyulan nefret gibi duygularla yüzleşmek yerine bunlardan kaçarken, seks ve aşkı aradıklarını söyleseler de aslında seksi ve aşkı zamanlarını öldürecek birer nesne haline getirerek kendi yaşamlarını ihmal etmektedirler.

Bedensel Doyum Yeteneğini Kazanma;

Bunu başaran kişiler, tek eşli ilişkilerde başarılı olmaktadır. Bu insanların tek eşle yetinebilmelerinin nedeni, çok eşlilik dürtülerini bastırmış olmaları ya da bir takım ahlaki kaygılar değildir. Tek eşli tutum, aynı cinsel eşle birlikte tekrar tekrar  çok canlı ve zevkli bir cinsel doyum yaşanmasına bağlıdır. Eşler arasında tam bir cinsel uyum vardır. Sağlıklı erkekle sağlıklı kadın arasında hiçbir fark yoktur. Uygun bir eşin bulunamaması halinde, ne yazık ki bugünkü koşullarda geçerli olan durum budur, tek eşlilik yeteneği sürekli bir eş arayışına dönüşür. Böyle bir eş bulunduğunda tek eşli davranış biçimi yeniden oluşur ve cinsel doyum ve uyum varolduğu sürece devam eder. Başka eş bulma düşüncesi ve arzusu  ya hiç ortaya çıkmaz, ya da eşe duyulan ilgiden ötürü eyleme koyulmaz.

İstismar; %81 cinsel , % 72 fiziksel,  % 97 duygusal kötüye kullanım tanımlanmıştır. Cinsel kötüye kullanılan çocuklar sıklıkla korkuyu, uyarılma modelleri ile bütünleştirirler. Bu yetişkinlerde seksin başarılı olabilmesi için bir korku bileşeni olmalıdır ve bu da cinsel ilişkide risk arayışı ile sonuçlanır. Hekimlerin en sık duydukları hikayelerden biri, cinsel bağımlının davranışının felakete yol açacağını bilmesine rağmen yine de yapmasıdır. Örneğin, bir bağımlının sokak fahişesinin polis tuzağı olduğundan kuvvetle şüphelenmesine ve sokakta bir ekip otosu görmesine karşın fahişeye askıntı olmayı sürdürmesi.

Stresli Yaşantılar:

Cinsel bağımlılığın başlangıcı ölüm,kaza,ciddi kayıplar ve travmalarla stresli olaylarla tetiklenebilir. Kolaylaştırıcı olaylar ve ortamlar travma anılarını ve kompülsif davranışları aktive etmektedir. Bağımlılık aynı zamanda bir bastırma mekanizmasıdır, çünkü davranışlar durunca, kötüye kullanım anıları geriye dönmeye başlar, gerçekten kaçma yoludur.

Seks Bağımlılarının Kişilik Özellikleri:

Seks bağımlısı olan erkeklerin kişilik yapıları incelendiğinde, narsistik yapı, kendine hayran olma, kendini büyük görme ve bağımlı bir kişilik yapısı görürüz. Çabuk demoralize olan, sıkıntıya gelemeyen ve sıkıntısını giderme adına sürekli arayışlar içinde olan insanlardır. Karşısındaki insanı 15 dakikada göklere yükseltip ardından on gün sonra da yerin dibine geçirebilirler. Hayata bakış açıları genellikle karamsardır ve kendini acındırma gibi bir ruh hali içindedirler.

İlgilendikleri tek konu pornografidir. Seksüel eylem ön plandadır. Erkek için o kadının güzelliği, çekiciliği önemli değildir. Mühim olan eylemdir. Aşırı seks düşkünlüğü erkekteki cinsellik dışı tüm duyguları baskılar, iradeyi, aklı ve ahlaki değerleri ayaklar altına alıp, kişiyi yalnızca kadınların peşinde koşar bir hale getirir. Orgazm anında beklenen büyük coşkuyu duymazlar, doruk noktaları çok yüksek olmadığı gibi ardından gelen rahatlama da çok yetersizdir ve cinsel gerilim hali sürer.

İnternet Seks Bağımlılığını Tetikliyor Mu?

Seks bağımlılığı her zaman cinsel birleşmeyi içermez. Kadınların reklamlarda ya da dergilerdeki pornografik görünümleri internete kıyasla insanları çok fazla uyarmaz. Normalde yan yana gelseler konuşamayacak insanlar kendilerini ideal karakterlerle farklı sunarak, ilişkiye girilemeyecekleri kişilere internetten kolayca ulaşabilirler. Sanal seks, bağımlılarının işini kolaylaştırıcıdır.

Araştırmalar seks bağımlılığının tarih kadar eski olduğunu belirtse de, son zamanlarda İnternetin sorunu körüklediği konusunda  uzmanlar hemfikirdir. Önümüzdeki 10-15 yılda İnternet yüzünden seks bağımlılığında büyük bir artış olacağını tahmin ediliyor. Dikkati çeken sıradışı durum, ‘’ online’’ cinsel davranış sorunu olan hastaların % 40’ ını kadınların oluşturmasıdır. İnternet sınırları da zorlamış, her yaş grubu kompülsif siberseks ile tanışmışlardır.

Seks Bağımlılığı Türleri:

Seks bağımlısı kişi mastürbasyondan cinsel ilişkiye, internette porno site gezmekten striptiz kulüplerine gitmeye, teşhircilikten, röntgenciliğe kadar pek çok faaliyette bulunabiliyor. Sadece kendi hayatını mahvedebileceği gibi pek çok kişinin hayatını olumsuz etkileyebilir.

• 1.Röntgencilik-Teşhircilik Röntgenci biri, yatak odasının penceresinde duran ya da içeride dolaşan bir kadını saatlerce sıkılmadan izleyebilir. Onu görünce mastürbasyon yapabilir ve hatta yanına gidip kadının karşısında boşalabilir. “Taciz suçu” kapsamına girer.
• 2. Pornografi Bir bağımlı, parasını ve zamanını pornografik dergilere, striptiz şovlarına, porno filmlere ve İnternet sitelerine harcayabilir.
• 3. Sanal Seks Bağımlı, pek çok pornografik site indirebilir, fahişelerle görüşmeden sohbet odalarında seks ihtiyacını karşılayabilir. İnternet, yeni seks bağımlılarının ortaya çıkmasına ve bağımlıların durumunun daha kötüye gitmesine sebep olmaktadır.
• 4. Mastürbasyon Her ne kadar mastürbasyon yapmak doğal bir davranış olsa da, bağımlılar bazen kendilerine zarar verebilir. Birçok bağımlı mastürbasyonu, sekste başarısız olma ya da erkeklik konusunda eksiklik hissetme olarak yorumlayabilir.
• 5. Para Karşılığında Cinsel İlişki Bazı kişiler sürekli partner değiştirmek için para karşılığında cinsel ilişki yaşamayı saplantı haline getirir.
• 6. Çocuk Tacizi, Tecavüz Ve Ensest gibi ağır suçlar.

Seks Bağımlılığının Belirtileri Nelerdir?

Belirtiler kişiden kişiye değişir. Bazı kişilerde tek gecelik ilişkiler şeklinde olabilirken, bazı kişilerde birini elde edene kadar uğraşıp, elde edince başka bir insana yönelmek şeklinde görülebiliyor. Önemli olan düşüncelerini obsesyon (takıntı) düzeyinde kontrol edemiyor olmasıdır.

Seks Bağımlılığı Döngüsü:

Kişi cinsel aktivitelere ağırlık verdiğinden sosyal ilişkilerinden uzaklaşır. Herkesle flört eder, sürekli internette cinsel içerikli resimler, yazılar okur, pornografik sitelere girer ve cinsel içerikli yerlere gider. Seks bağımlılarında 4 tür temel inanış görülmektedir:

• 1 – “Ben kötü ve istenmeyen bir insanım”
• 2 – “Kimse beni benim kadar sevmez.”
• 3 – “Eğer başkalarına bağlı kalmak zorunda olursam ihtiyaçlarım hiçbir zaman karşılanmayacak.”
• 4 – “Seks benim en önemli ihtiyacım”.

Bu yanlış inanç sistemi bağımlılık döngüsünün oluşmasını sağlar:

• Zihinsel Uğraşlar: kişi sürekli cinsel içerikli düşüncelere ve fanteziler düşünür.
• Törenselleştirme: kişi cinsel içerikli uyaranlar ve bunlar karşısında yaptığı davranışlar ve deneyimler orgazmdan daha önemli hale gelir. Bu uğraşları yapmak zevk verir.
• Kompulsif Seks Davranışları: Cinsel içerikli düşüncelerin davranışlara dönüşmesi.
• Karamsarlık: kişinin cinsel içerikli davranışları yaptıktan sonra umutsuzluk, güçsüzlük ve depresif duygu durumlar yaşar.

Seks Bağımlılığının Sonuçları:

• 1. Sosyal: Bağımlı kişiler cinsel içerikli düşünceler altında kaybolurlar ve duygusal ilişkilerden uzaklaşırlar. Yakın arkadaşlarından ve ailesindeki kişilerle olan ilişkileri azalmaya başlar.
• 2. Duygusal: Düşüncelerin davranışa dönüşmesi sonucunda kişilerde anksiyete ve stres toleransında azalma görülür. Bu duyguları utanma ve suçluluk duyguları takip eder. Depresyon, intihar düşünceleri, düşük benlik algısı, umutsuzluk, kendinden nefret etme, üzüntü, kendine acıma vs. gibi duygular yaşar.
• 3.Fiziksel: Fiziksel açıdan bakıldığında sürekli partner değiştirmek ve para karşılığında cinsel ilişkiye girmek cinsel yolla bulaşan hastalıklara yakalanma riskini arttırmaktadır. Seks bağımlılarında görülme sıklığı %65 ‘tir; erkeklerin % 38’ inde, kadınların %45’inde görülmektedir. Kadın cinsel bağımlılar, düşük yapma %36 ve istenmeyen gebelikler %42 nedeniyle derin acılar yaşadıklarını bildirmişlerdir. Kadınların % 60’ı cinsel ilişki sırasında fiziksel açıdan kötüye kullanılmış; % 50’si tecavüze uğramıştır. Erkekler % 16 dövüldüklerini ve % 44 tehlikeli durumlarla karşılaştıklarını belirtmişlerdir. Sıradışı ya da riskli cinsel uygulamalar nedeniyle ciddi biçimde yaralanmıştır.
• 4.Yasal: Bağımlılarda görülen müstehcen, telefon konuşmaları, teşhircilik, röntgencilik, fahişelik, tecavüz etme, ensest ilişki ve çocukları taciz etme gibi yasal olmayan davranışlarda bulunabilirler. Bazı seks bağımlıları bu davranışlarından dolayı cezaevine girerler.
• 5.Finansal: Cinsel aktiviteleri yerine getirebilmek için porno sitelerine üye olmak, porno dergilere ve cinsellik yaşamak için para harcamaları finansal açıdan kişilere sorun oluşturmaktadır. %58’den fazlası ciddi maddi kayıptan bahsetmektedir. %27 istedikleri meslekte çalışma fırsatını kaybettiklerini bildirmiştir.

Seks Bağımlısı Mısınız?

• 1- Cinsel veya duygusal etkinliklerinizi sizin için önemli olan kişilerden saklıyor musunuz?
• 2- Normalde tercih etmeyeceğiniz yer ve durumlarda, normalde tercih etmeyeceğiniz kişilerle seks yapma ihtiyacı hissediyor musunuz?
• 3- Bir bakmışsınız gazetelerde, dergilerde veya diğer yayın organlarında cinsel isteği uyarıcı yazılar veya görüntüler arıyorsunuz. Bu durumu yaşadığınız oluyor mu?
• 4- Partnerinizle seks yaptıktan sonra birlikte vakit geçirmek ve konuşmak yerine ondan uzaklaşıyor ya da onu kendinizden uzaklaştırıyor musunuz?
• 5- İnternette seks sitelerine ya da seks hakkında konuşmak için chat odalarına giriyor musunuz?
• 6- Kendinizi sanal sekse kaptırıp zamanın nasıl geçtiğini unutuyor musunuz?
• 7- Aynı heyecan ve rahatlama seviyesini yakalayabilmek için cinsel veya duygusal etkinliklerin çeşidini ve sıklığını arttırmanız gerekiyor mu?
• 8- Teşhircilik, röntgencilik, fuhuş, kendinden küçüklerle seks ya da açık saçık telefon görüşmeleri yaptınız mı? Yaptıysanız suçüstü yakalandınız mı?
• 9- Cinsel ilişkilerinizde hastalık veya gebelik ihtimali bulunuyor mu veya hastalık kaptığınız, gebe kaldığınız oldu mu? Cinsel ilişkileriniz şiddet veya zorlama içeriyor mu?
• 10- Eski ilişkinizin sona ermesine yol açan sorunlar her yeni ilişkinizde de sürüyor mu?
• 11- Seksle ilgili davranışlarınız, kendinizi umutsuz, depresif, suçlu ya da dışlanmış hissetmenize sebep oldu mu?
• 12- Cinsel veya duygusal konulardaki davranışlarınız manevi değerlerinizle veya yetiştirilme tarzınızla çelişiyor mu?

Değerlendirme; sorulardan 4 ya da daha fazlasına ‘evet’ yanıtı verdiyseniz, seks bağımlısı olma ihtimaliniz oldukça fazla.

Çözüm:

Seks bağımlılığı ‘sekse aşırı düşkünlük’ olarak algılanmamalıdır. Seks ya da internette porno sitelere girme vb. davranışlarının saplantı haline gelmesi bu davranışın bağımlı olarak ele alınmasını sağlamaktadır. “Daha fazla zevk alabilirim” diyerek cinsel boşalma eşiğini iyice aşağılara çeker ve beynin cinsel doyumu yöneten alanlarının kimyası bozulur. Bu kişiler işlerini ve sorumluluklarını yerine getirememe, gerçeklik duygusundan kopma, ilişkilerde başarısızlık, suçluluk duygusu yaşarlar. Bu yüzden seks bağımlılığı diğer bağımlılık yapan maddelerde olduğu gibi tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır.

Kişi için bu davranış dış dünyadan bir kaçış da olabilir. Bunun kişi için ne anlama geldiği önemlidir. Porno ve masturbasyon bağımlılığında hem bireysel terapi hem de çift olarak cinsel terapi uygulanmalıdır. Kişi hem bu bağımlılığı ile ilgili farkındalık kazanıp üstesinden gelmesi için teşvik edilirken, aynı zamanda farklı şekilde haz almayı da öğrenmeli ve eşiyle birlikte cinsel hayatlarının kalitesi de arttırılmalıdır.Terapilerin amacı, kişinin bu düşüncelerini kontrol altına alarak daha sağlıklı cinsel ilişki kurmasını sağlamaktır.

Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar

Birçok bakteri, virüs, mantar, parazit cinsel yolla bulaşan hastalıklara neden olur. Bu hastalıkların görülme sıklığı bütün dünyada hızla artmaktadır. Bunun nedenleri; Özellikle gelişmekte olan ülkelerde cinsel eğitim programlarının yetersizliği, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde cinsel ilişki yaşının küçülmesi, özellikle evlilik dışı ve/veya öncesi cinsel ilişki ve dolayısıyla cinsel eş sayısında ki artış, seyahat imkanlarının yaygınlaşması , cinsel davranışlarda ki değişiklikler, kondom dışı doğum kontrol yöntemlerinin kullanımında artış, antibiyotiklere direnç nedeniyle tedavide rastlanan zorluklar olarak sıralanabilir.

Riskli gruplar

• Sosyokültürel ve eğitim düzeyi düşük, birden fazla cinsel eşi olan erkek veya kadınlar
• İlaç ve uyuşturucu bağımlıları, paralı ilişkiye girenler
• Önceden geçirilmiş cinsel yolla bulaşan hastalık öyküsü olanlar
• Korunma yöntemi kullanmayan ya da yetersiz korunma yöntemleri kullananlar
• Evlilik dışı cinsel ilişkide bulunanlar

Cinsel yolla bulaşma özelliği olan 25‘ ten fazla mikroorganizma bilinmektedir. Hepatit B ve HIV (AIDS) virüsü gibi bazı ajanlar kanda yoğun olarak bulunmaları nedeniyle cinsel ilişki ile de bulaşabilirler. Dövme, piercing gibi cilt bütünlüğünü bozan uygulamalarla da mikroorganizmalar vücuda girebilirler.

Cinsel yolla bulaşan hastalıklar sık görülmeleri, tanı konmasında yaşanan zorluklar ve tedavi edilmediklerinde yol açtıkları ciddi komplikasyonlar nedeniyle büyük önem taşırlar. Cinsel yolla bulaşan hastalıkların en önemli komplikasyonu olan ve kadın üreme organlarını tutan pelvik inflamatuar hastalık (PIH) sonucunda tüplerde daralma, kısırlık, dış gebelik gelişebilmektedir. Bazı mikroorganizmaların neden olduğu enfeksiyonlar ise cinsel organlarda değişik kanserlere yol açabilmektedir. Örneğin : Human Papillom virüsü anüs ve genital yassı hücreli kanser gelişiminden sorumludur.

Etken ne olursa olsun en sık rastlanan 3 klinik bulgu cinsel organlardan akıntı, yaralar ve siğillerdir.
Sıklıkla görülen cinsel hastalıklar şunlardır

• HIV (AIDS)
• Hepatit B
• Bel soğukluğu (Gonore)
• Frengi (Sifiliz)
• Klamidya enfeksiyonu
• Mikoplazma enfeksiyonu
• Yumuşak çıban (Şankroid)
• Donovanoz (Granüloma İnguinale)
• Uçuk (Herpes Simpleks virüs enfeksiyonu)
• Siğiller (Genital Kondilomlar, HPV İnsan Papilloma Virüsü)
• Molluskum Kontagiosum
• Trikomonas Vaginalis enfeksiyonu

Korunma ve Tedavi

Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmakta tek ve en etkili yöntem tek eşliliktir. Kondom kullanımı, korunma yöntemleri içinde doğru kullanıldığı takdirde cinsel hastalıklara karşı en etkili yöntemdir ancak kondom kullanımıyla dahi korunmanın mümkün olmadığı cinsel hastalıklar da vardır. (Örn.: Siğiller, uçuk.. vs.)

Kondom kullanımında dikkat edilmesi gereken ayrıntılar vardır. Cinsel ilişkinin başlangıcında ve ilişki sona erinceye kadar kullanılmalı, spermisit içerenler tercih edilmeli, sonrasında bir poşete konularak, poşetin ağzı sıkıca bağlanarak atılmalı ve eller dikkatlice sabunlanmalıdır.

Cinsel hastalıklardan bir kısmı teşhis konduktan sonra ilaçla tedavi edilebilir ancak yakınması ve belirtileri olan kişilerin çoğu sağlık kurumlarına başvurmamaktadırlar. Hastalık birçok kişide de semptomsuz seyrettiği için bu kişiler hem hastalığın farkında olmamakta ve tedavi olmamakta, hem de hastalığı ilişkiye girdikleri kişilere kolayca bulaştırmaktadırlar.

Özellikle seyahatlerde gidilen ülkelerde tanımadığı insanlarla ilişkiye girmek, cinsel hastalıklar açısından çok büyük risktir. Tekrar vurgulamak gerekirse tek eşlilik cinsel hastalıklardan korunmada en güvenli ve masrafsız yöntemdir.

Herhangi bir şekilde hastalığa yakalandığını düşünen ya da şüphelenen kişiler mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurmalı, tetkik ve tedavilerini tam yaptırmalıdırlar. Cinsel yolla bulaşan hastalıklarda tedavinin etkili olabilmesi için eş tedavisi de şarttır.

Cinsel yolla bulaşan hastalıkların çoğu kan veya diğer vücut sıvılarından transfer edildiği için, cinsel ilişki dışında (dövme, traş kazaları vs. gibi) vücut bütünlüğünü bozabilecek durumlara karşı da seyahat esnasında çok dikkatli olunmalı ve gerekiyorsa güvenli yerler tercih edilmelidir.

Cinsel hastalık belirtileri nelerdir? Cinsel yolla bulaşan hastalıklar nelerdir?

Cinsel yolla bulaşan hastalıklar diğer pek çok hastalıktan farklı olarak sperm, vajinal akıntı ve kan gibi vücut sıvılarının birbirine teması ile kişiden kişiye vajinal, anal ve oral yollardan bulaşır. Büyük çoğunluğu korunmasız cinsel ilişki ile partnere bulaşan bu hastalıklar; enjeksiyon, kan ve kan ürünleri transfüzyonu ile bulaşabilir ya da hastalığı taşıyan gebe anneden bebeğe geçebilir. Bulaşan hastalığın türüne göre belirtiler faklılık gösterir ancak çoğunlukla genital ve anal bölgede ya da ağız içinde su kesesi görünümünde kabarıklık, ağrı ve yanmanın eşlik ettiği idrar yapma, cinsel organdan akıntı gelmesi, ishal ve bulantı gibi bulgularla görülür. Belirtilerin görülme süresi de hastalığın türüne göre değişkendir. Bazen 2 ile 3 gün içinde belirti gözlenirken, bazı hastalıklarda belirtiler 3 ay ve üzeri zaman dilimlerinde de ortaya çıkabilir. Cinsel yolla bulaşan hastalıkların tedavi türü, hastalığı oluşturan etkenlere yönelik olarak uzman hekim tarafından düzenlenir. Bu hastalıklar tedavi edilmediği takdirde, kişiden kişiye bulaşmaya, kişinin hayat kalitesini düşürmeye, cinsel işlev bozukluklarına, kısırlığa ve hatta kişinin hayatını riske atacak kadar ileri boyutlara ulaşabilir. Cinsel yolla bulaşan hastalıkların erken dönemde tespit edilerek tedavi edilmesi, hastalığın diğer bireylere bulaşmasının engellenmesi açısından da son derece önemlidir. Hastaya ve hastalığa göre farklılık gösteren belirtilerin göz ardı edilmemesi ve şüpheli bir durum varlığında vakit kaybetmeden uzman hekime başvurulması gerekir.

Cinsel yolla bulaşan hastalıkların belirtileri nelerdir?

Cinsel yolla bulaşan hastalıklar bazı ortak belirtilerle ortaya çıkabilir. Bu belirtilerden bazıları her iki cinsiyette de görülebilir. Cinsel hastalıkların en yaygın belirtileri şunlardır:
Vajinal akıntı

Her kadında bazı dönemlerde vajinal akıntı görülmesi normaldir. Fizyolojik akıntı olarak tanımlanan, rahim ağzı ve rahimden salgılanan bu akıntı çoğunlukla yumurta akına benzer bir yapıdadır, berrak ve kokusuzdur. Akıntı miktarının yumurtlama döneminde, gebelikte ve cinsel ilişki sırasında artması, renginin koyulaşması da normal karşılanır. Bu akıntı yoluyla vajinada bulunan bakteriler dışarı atılır ve yürüme, koşma gibi fiziksel aktiviteler sırasında sürtünmeye bağlı iç dudak yapısının tahriş olması engellenir. Cinsel yolla bulaşan bir hastalığın varlığında, renkli ve kokulu akıntı görülür. Sarı, yeşil, gri renkte, rahatsız edici düzeyde kokunun eşlik ettiği, bazen kanlı, ağrılı ve köpük görünümünde akıntı oluşabilir. Bazı durumlarda akıntının miktarı da normalde olduğundan çok daha fazladır. Bu gibi şikayetlerin varlığında vakit kaybetmeden kadın hastalıkları ve doğum uzmanına başvurulmalıdır. Erkeklerde ise peniste akıntı cinsel yolla bulaşan hastalıkların habercisi olabilir.
İdrar yaparken yanma ve sürekli idrara çıkma isteği

İdrar yolu enfeksiyonunu andıran ancak cinsel yolla bulaşan bir hastalığın varlığında idrar yaparken yanma hissedilebilir. Ayrıca sık sık idrar yapma isteği de cinsel hastalık belirtisi olabilir. Az miktarda idrar yapılmasına rağmen sürekli olarak idrara çıkma isteği bulunan kişilerin de üroloji uzmanına ya da kadın hastalıkları ve doğum uzmanına başvurması gerekir.
İshal ve bulantı

Pek çok hastalığın belirtisi olan ishal ve bulantı, aynı zamanda cinsel yolla bulaşmış bir hastalığın belirtisi de olabilir. Böyle bir şüphenin varlığında uzman bir hekime başvurulması gerekir.
Aşırı terleme

Aşırı terleme normalde görülenden daha fazla miktarda terleme ya da hiçbir sebep yokken aniden oluşan ateş basması cinsel yolla bulaşan pek çok hastalığın belirtileri arasında yer alır.

Tüm bu belirtiler cinsel yolla bulaşan hastalıkların habercisi olabilir. Bunun yanı sıra cinsel hastalıklar; baş ve eklem ağrıları, ateş, deri döküntüleri, vajinal kaşıntı, adet dönemi haricinde kanama, genital bölgede siğil, testislerde şişme, ağrı ve kaşıntı, cinsel ilişki sırasında ağrı, cinsel organlarda akıntı, şişme, yara gibi belirtilere yol açabilir.

Cinsel yolla bulaşan hastalıklar hangileridir?

Korunmasız cinsel ilişki sırasında vücut salgılarının teması ile ortaya çıkan cinsel yolla bulaşan hastalıklarından bazıları aşağıda sıralanmıştır.

Frengi (Sifiliz)

Sifiliz olarak da bilinen frengi, cinsel yolla bulaşan kronik ve yaygın bir hastalıktır. 4 farklı evreden oluşan bu hastalık derhal tedavi edilmelidir. 1. evre, cinsel temastan sonraki 10 ile 90 gün arasında şikayetlerin başladığı dönemdir. Cinsel bölge, rektum, ağız ve dudak çevresinde, kırmızı, ıslak çıban şeklinde yara oluşumu ile görülür. Yaralar 2 ile 3 hafta içinde kendiliğinden geçse de hastalık iyileşmez. 2. evre ise hastalığın en bulaşıcı olduğu dönemdir. Yorgunluk, baş ve eklem ağrıları, kaşıntı, döküntü, kadınlarda vulvada, erkeklerde testislerde geniş, beyaza yakın bir renkte siğiller görülür. Ayrıca vücut tüylerinde, özellikle saç ve kaşlarda dökülme görülür. 3. evrede herhangi bir belirti göstermeyen frengi, 4. ve son evrede ise kalp, karaciğer, sinir dokuları kemik ve cilt dokularına zarar vermeye başlar. Hayati tehlike yaratan bu durumun önüne geçilmesi için ilk iki evrede var olan belirtilerin mutlaka ciddiye alınarak hekime başvurulması gerekir. Erken evrelerinde 2 ile 3 ayda tedavi edilen frengi, ileri evrelerinde 1 ile 2 yıl boyunca tedavi gerektirir.

Belsoğukluğu (Gonore)

Gonore olarak da tanımlanan bu hastalık, cinsel ilişki sonrası ilk hafta içinde belirtilerini gösterir. İrinli idrar yolu akıntısı ve idrarda yanma gözlenir. Bu belirtiler sonucunda hastada idrar yolu enfeksiyonu gelişir. Kadınlarda rahim ağzı iltihabı, vajinal akıntı, cinsel ilişki sırasında ve sonrasında kanama şeklinde kendini gösterir. Sistemik olarak yayılan belsoğukluğu; farklı cilt lezyonlarına, menenjit ve endokardit gibi iltihaplı hastalıklara da yol açabilir. İlaçla tedavisi mümkündür.

HPV enfeksiyonu

Human Papilloma Virüsü olarak tanımlanan HPV enfeksiyonuna, yüzün üzerinde farklı virüs neden olabilir. Hastalığa yakalanan kişilerin yalnızca %30’unda vücudun farklı bölgelerinde siğil gözlenir. Kalan %70’lik kısımda herhangi bir belirti görülmez. Ancak kişinin vücuduna bulaşan bu virüs türlerinin kanser oluşumu ile direkt bağlantılı olduğu düşünüldüğünden riskli bir ilişki sonrası ilgili testlerin yapılması önemlidir. Vajinal, anal ya da oral seks sırasında gerçekleşen temas ile kişiden kişiye bulaşan bu hastalığın neden olduğu siğiller, cinsel temastan yaklaşık 9 ay sonra görülür.

HSV enfeksiyonu (Uçuk)

Herpes Simpleks virüsünün neden olduğu HSV enfeksiyonu, genital uçuk olarak kendini gösterir. Uçuk; ateş, baş ağrısı ve halsizlik gibi yakınmalar ile seyreder. Genital bölge ve anüs çevresinde kaşıntılı, ağrılı kabarcık ve kızarıklık şeklinde görülen HSV, cinsel temasın yanı sıra öpüşme ile de bulaşabilir. İlaçla tedavi edilir.

Aids (Hiv)

Ömür boyu ilaç tedavisi gerektiren AIDS hastalığının belirtileri cinsel ilişki sonrası 2 ile 4 haftada ortaya çıkar. HIV virüsü kaynaklı bir bağışıklık problemi olan AIDS hastalığı başlangıçta grip ve nezle hastalıklarına benzer semptomlar gösterir. Sonrasında yıllarca belirti göstermeden vücut içerisinde hızla çoğalabilir. Yaklaşık olarak 5 ile 10 yıl sonunda kendini bağışıklık sisteminin yetersizliği olarak gösterir. CD4 hücrelerinin azalması sonucunda bağışıklık sistemi çöker ve normalde kolayca atlatılabilecek hastalıklar bile kişiyi kolayca hasta edebilir. Kan ve cinsel sıvıların teması ile bulaşan AIDS, hasta kişiyle aynı ortamı ve nesneleri paylaşmak, ter, gözyaşı ve sivrisinek sokması ile bulaşmaz. Son yıllarda geliştirilen ilaçlar ve tedavi yöntemleri ile AIDS’e bağlı ölüm vakaları azalmıştır.

Hepatit B

Kan, idrar ve vücut sıvıları ile bulaşan Hepatit B, aşılama ile korunabilen bir hastalıktır. Hepatit B virüsünün bulaşmasına neden olan temas sonrası yaklaşık 45 ile 160 gün sonrasında hâlsizlik, iştahsızlık, bulantı, kusma, ateş, deri döküntüsü, baş ağrısı gibi belirtilerle ortaya çıkar. Karaciğer yetmezliği ve karaciğer kanseri gibi geri döndürülmesi mümkün olmayan hastalıklara yol açan Hepatit B, hastalığın dönemine uygun yöntemler ile kontrol altına alınır. Hastalığın erken dönemlerinde ilaçlı tedavi mümkün iken ilerleyen safhalarında karaciğer nakli gibi nispeten zor tedavi yöntemleri gerekebilir.

Klamidya

Klamidya, Chlamydia trachomatis bakterisinin neden olduğu bir hastalıktır. İdrarda yanma ve sık idrara çıkma, genital bölgede kaşıntı, akıntı, kızarıklık, yara oluşumları ile karakterize olan klamidya, ilaçla tedavi edilir. Bazı durumlarda tekrarlayabilen bu hastalığın tedavisinde son 6 ay içinde cinsel ilişkide bulunulan eş ya da partnerin de hastalığın varlığı açısından sorgulanması önemlidir. Aşısı bulunmayan bu hastalıktan tek korunma yolu, cinsel ilişki sırasında korunmaktır.

Molluskum Kontagiozum

Deride ortası çukur küçük kabartılar oluşturan bir virüs enfeksiyonu olan molluskum kontagiosum, cinsel yolla bulaşır ancak ortak kullanılan alanlarda da bulaşıcılık mümkündür. Çocuk ve erişkinlerde görülebilir.

Trikomonas

Etkeni bir parazit olan trikomonas vajinalis, sık görülen cinsel yolla bulaşan hastalıklardandır. Her iki cinste daha çok orta yaşta görülür. Cinsel ilişkiden 1-4 hafta sonra belirtiler idrarda yanma, gerginlik hissi ve sarı, yeşil bol akıntı ile kendini gösterir. Tanı akıntının tetkiki ile konup antiparaziter ilaçlarla tedavi edilir.

Cinsellik / Bilgi

Cinsellikle ilgili öğrenmek istediğiniz her şey
Cinsellikle ilgili birçok sorunu bu yazıda bulacaksınız…

Seksle bulaşan hastalıklar (SBH) ve seksüel problemler gibi cinsel durumlar, tıbbi olarak değerlendirilmeli ve tedavi edilmelidir. Çoğunlukla seksle bulaşan hastalıkların semptomu yoktur, yine de bazen vajina veya peniste akıntı, idrar boşaltımı esnasında yanma ve ağrı görülür. Doktorlar SBH testleri yoluyla bel soğukluğu, gonore, frengi ve trikomoniyaz gibi seksle bulaşan hastalıkları saptarlar. Tedaviler bu cinsel durumları iyileştirirken, güvenli seks, seksle bulaşan hastalıkların oluşumunu engeller.

Kadınların Cinsel Problemleri:

Tüm cinsel problemler tıbbi dikkat gerektirmez. Birçok insanın geçici cinsel problemleri vardır, bunlar genellikle anksiyete, stres gibi medikal nedenlerle alakalıdır. Eğer bu problem sizi daraltıyorsa veya ilişkinizin tehdit altında olduğundan korkuyorsanız, dışardan yardım almaktan çekinmeyin veya utanmayın. Eğer sağlık danışmanınız fiziksel olarak yardımcı olamıyorsa, ruh sağlığı uzmanı yardımcı olabilir veya sizi doğru yöne yönlendirebilir. Üç haftadan fazla süren herhangi bir cinsel problemde sağlık uzmanınıza danışmalısınız. Danışmanınız tıbbi sebepleri eleyebilir ve diğer problemleri çözmenizi önerebilir. Eğer problemin ne olduğundan emin değilseniz, problemin ne olduğunu bulmanıza yardım edebilir. Gerekirse size başka bir uzman önerebilir: psikoterapist, evlilik danışmanı veya seks terapisti.

Belirli Problemlerle Hemen İlgilenilmelidir:

Eğer cinsel ilişki aniden acı vermeye başlarsa, hemen ilgilenilmesi gereken bir enfeksiyon veya diğer tıbbi durumlardan biri gerçekleşmiş olabilir. Eğer cinsel ilişkiyle bir hastalık bulaştığına inanacak sebepleriniz varsa, hem siz hem de partneriniz hemen tedavi edilmelidir. Ayrıca, seks esnasında baş ağrısı, göğüs ağrısı veya bedenin herhangi bir yerinde ağrı varsa da sağlık uzmanınıza hemen görünmelisiniz. Aşağıdakilerden herhangi biri kadınlarda cinsel problemlere sebep olabilir: İlişkide problemler olması – Görev dağılımı, çocuk yetiştirme veya para gibi ilişkinin diğer alanlarındaki sorunlar cinsel problemlere neden olabilir. Kontrol ve hatta istismar gibi meseleler ilişkideki cinsel uyuma zarar verir. Bu tip problemler kadının eşine cinsel ihtiyaçlarını ve isteklerini anlatmasını engeller. Duygusal problemler – Depresyon, anksiyete, stres, kırgınlık ve suçluluk kadının cinselliğini etkiler.

Yetersiz uyarım – Bir kadının (veya partnerinin) cinsel uyarım ve reaksiyon hakkında yetersiz bilgisinin olması, bir kadının tatmin edici bir deneyim yaşamasını engeller. Eşler arasındaki zayıf iletişim de burada soruna neden olur. Jinekolojik problemler – Birçok pelvik bozukluk, ilişkide acıya sebep olarak tatmini azaltır. Vajinal kuruluk – Genç kadınlarda en büyük sebeplerden biri yetersiz uyarımdır, daha yaşlı kadınlarda ise menopozda oluşan östrojen düşüşüdür. Ayrıca hormonlardaki dengesizlik, diğer hastalıklar ve belirli ilaçlar da buna sebep olabilir. Vajinismus – Vajina girişinin ağrılı olarak büzülmesine neden olan vajina etrafındaki kasların kasılmasıdır. Penetrasyonu engelleyebilir veya penetrasyonu aşırı sancılı hale getirir. Ameliyat yaraları, taciz, doğum, enfeksiyon, ve vajinal duş, spermisid veya prezervatif tahrişi sonucu gerçekleşebilir. Ayrıca korku yüzünden de olabilir. Seksle bulaşan hastalıklar – Gonore, uçuk, jenital yumrular, bel soğukluğu, frengi seksle bulaşan enfeksiyonlardır. Jenital bölgelerde değişikliklere sebep olarak seksi rahatsız ve hatta acılı bir şeye dönüştürebilirler. Vajinit – Vajina dokusunun enfeksiyon veya diğer sebeplerle iltihaplanması veya tahriş olması ilişkiyi acılı hale getirir. Endometriyoz, pelvik kitle, yumurtalıkta kist, ameliyat yaraları – Bunlardan herhangi biri cinsel ilişkiyi ya engeller ya da acılı hale getirir. Pelvik iltihap hastalığı – Serviks, uterus ve yumurtalıklara kadar yayılan vajina iltihabıdır. Zaten kendi başına ağrıya neden olduğundan cinsel ilişkiyi aşırı derecede sancılı hale getirir. Ameliyat sonrası sinir hasarı – Pelvik ameliyat (histeroktami gibi) esnasında küçük sinirlerin önüne geçilemeyecek şekilde kesilmesi hissi ve reaksiyonu azaltabilir.

Fiziksel durumlar – Birçok fiziksel ve tıbbi durum kadınların seks hayatlarından aldıkları tatmini azaltabilir. Yorgunluk Diyabet, kalp, böbrek ve karaciğer hastalıkları gibi kronik hastalıklar Kanser Nörolojik bozukluklar Vasküler (kan akışı) bozukluklar Hormonsal dengesizlik Menopoz Hamilelik Alkol veya uyuşturucu bağımlılığı İlaç tedavisi – Belirli ilaçlar istek veya uyarımı azaltabilir. Bunlardan en iyi bilineni serotonin geri alım inhibitörleri grubundan antidepresanlar, Prozac ve Zoloft, belirli kemoterapi ilaçları, yüksek tansiyon ilaçları ve antipsikotik ilaçlardır. Diğer tıbbi tedaviler – Belirli kanser türleri için uygulanan radyasyon tedavileri vajinal sıvıyı azaltabilir. Ayrıca jenital bölgeyi hassaslaştırabilir. Taciz geçmişi – Cinsel veya diğer türde bir istismara maruz kalmış bir kadın partnerine tam olarak güvenemeyebilir, bu yüzden rahatlayamaz ve uyarılamaz. Kişi partnerine karşı derin hislere sahip olsa bile, korku, suçluluk, kırgınlık gibi duygular tatmin edici bir deneyimi engeller. Seks karşıtı tavırlar – Yetiştirilme şekillerinden veya önceki deneyimleri yüzünden insanların çoğu, seksi ilişkinin keyif alınan normal bir parçası olarak görmez. Seks veya cinsel duyguları suçluluk, utanç, korku veya kızgınlıkla ilişkilendirirler. Diğer bir tarafta da seksten gerçek dışı beklentileri olan insanlar vardır. Televizyon veya sinemalardaki kolay ve fantastik seksi gerçek hayatla bağdaştırabilirler. Bu insanlar hayal kırıklığına uğrarlar ve hatta yaşadıkları seks üst düzeyde heyecan yaratmadığında veya bir problem çıktığında ıstırap bile çekerler. Partnerin cinsel problemi – Eğer kadının partnerinde iktidarsızlık veya arzu eksikliği gibi bir problem oluşmuşsa, bu kadının kendi tatmin duygusunu engelleyebilir.

Erkeklerin Cinsel Problemleri:

Erkeklerin üretim organlarını etkileyen iki önemli rahatsızlık vardır. Bunlar penis rahatsızlıkları ve testis rahatsızlıklarıdır. Bu bozukluklar bir erkeğin cinsel işlevini ve üretkenliğini etkileyebilir. Penisi etkileyen rahatsızlıklardan bazıları şunlardır: Priapizm, balanit, Peyronie hastalığı, fimozis, parafimozis, penis kanseri Priapizm, dört saatten fazla süren kalıcı çoğunlukla ağrılı ereksiyon halidir. Priapizm ereksiyonu cinsellikle ilişkili değildir ve orgazmla rahatlamaz. Kan penise gider, fakat yeterli derecede boşaltılamaz. Genel nedenleri şunlardır: Alkol ve uyuşturucu bağımlılığı (özellikle kokain) Antidepresanlar ve tansiyon ilaçları dahil olmak üzere belirli ilaçlar Omurilik problemleri Jenital bölgelerdeki yaralanmalar Anestezi Penis enjeksiyon terapisi
(ereksiyon bozukluğu tedavisi) Lösemi ve orak hücre hastalığı dahil olmak üzere kan hastalıkları Priapizm acilen tedavi edilmelidir, aksi halde uzun süreli ereksiyon penisi yaralayabilir ve uzun vadeli ereksiyon bozukluğuna neden olabilir. Tedavinin amacı ereksiyonu rahatlatarak penis fonksiyonunu normal hale getirmektir. Çoğu vakada penise bir iğne sokularak kan alınır. Kan damarlarını büzen ilaçlarla kan akışını azaltmak işe yarayabilir. Eğer sebep orak hücre hastalığıysa, kan transfüzyonu gerekebilir. Bunun altında yatan herhangi bir tıbbi durumu veya madde bağımlılığını tedavi etmek, priapizmi önlemek açısından oldukça önemlidir. Peyronie hastalığı, penis üzerinde bir plak veya sert bir yumru oluşması halidir.

Bu yumru penisin ereksiyon dokularının bulunduğu üst (çoğunlukla) veya alt kısmında oluşur. Yumru çoğunlukla belli bir bölgede tahriş veya şişlikle (iltihap) başlar ve daha sert bir yara haline gelir. Sertleşmiş plaka penisin yaralı bölgesindeki esnekliği azaltır. Peyronie hastalığı hafif şekilde de gelişebilir ve 6 ila 18 ay arasında kendiliğinden iyileşebilir. Daha ağır vakalarda hastalık kalıcı olabilir. Sertleşen yumru o bölgede esnekliği azaltarak ereksiyon esnasında penisin bir yöne bükülmesine sebep olur ve acı verir.

Tüm bunların yanında aşırı ağrılı ereksiyona sebebiyet verir. Duygusal strese sebep olur ve seks esnasında bir erkeğin arzusunu engelleyebilir. Bu hastalığın tam olarak nedeni bilinmemektedir. Hatalığın çabuk ilerlediği insanlarda kısa sürede kendiliğinden iyileşme görülür. Muhtemel sebepleri penis içinde kanamaya sebep olan incinmedir (vurma veya bükülme). Bazı erkeklerdeyse yavaşça gelişir ve ameliyat gerektirecek kadar şiddetlidir. Diğer muhtemel sebepler: Vaskülit. Kan ve lenf kanallarında iltihaplanmadır, yaralara sebep olabilir. Bağdoku bozukluğu. Uluslararası Sağlık Cemiyetine göre Peyronie hastalığı olanların % 30’unda, eller ve ayaklar gibi bedenin diğer bölgelerindeki bağdokuları etkileyen rahatsızlıklar gelişir. Bu durumlar genelde bağdokularda kalınlaşma ve sertleşmeye neden olur. Bağdoku bedenin diğer dokularını destekleyen özel dokulardır-kıkırdak, kemik ve deri gibi.

Kalıtım. Aile geçmişinde Peyronie hastalığı olanlarda bu hastalığın gelişmesinin daha muhtemel olduğu bazı araştırmalarda gösterilmiştir. Peyronie hastalığı iki şekilde tedavi edilir: ameliyatla veya ameliyatsız. Bu hastalık çoğunlukla kendiliğinden yok olduğundan doktorlar iki yıl veya daha fazla beklemeyi önerir. Birçok vakada ameliyat çok başarılı olur. Fakat komplikasyonlar oluşabileceğinden ve bu hastalıkla ilişkili problemlerin (örneğin penisin kısalması) çoğu ameliyatla düzeltilemeyeceğinden, doktorlar genellikle aşırı ağrı yüzünden ilişkide bulunamayan erkekleri ameliyat etmeyi tercih eder. İki ameliyat tekniği kullanılır. Birinci yöntemde plak alınarak yerine deri veya yapay deri konur.

İkincisinde cerrah plağın ters tarafındaki dokuyu alarak bükülmeyi ortadan kaldırır. Birinci yöntem sertleşme fonksiyonunun kısmen zarar görmesine sebep olabilir. İkinci yöntem Nesbil prosedürü olarak bilinir ve ereksiyon halindeyken peniste bir miktar kısalmaya sebep olur. Eğer erkeğin ereksiyon kabiliyeti bozulmuşsa penis implantları kullanılabilir. Ameliyatsız tedavide, sertleşmiş dokuyu yumuşatacak şekilde, ağrıyı azaltıp eğimi düzeltmek için doğrudan plağın içine ilaç enjekte edilir. Ayrıca E vitamini tabletlerinin bazı erkeklere fayda sağladığı da görülmüştür. Ayrıca lazer tedavisiyle de plak inceltilebilir. Balanit penis başının iltihaplanmasıdır. Benzer bir durum olan balanopostit, penis ucunun ve sünnet derisinin iltihaplanmasıdır.

Semptomları kızarıklık veya şişlik, kaşıntı, isilik, ağrı ve kötü kokulu boşaltımdır. Balanit çoğunlukla sünnet olmamış ve hijyene dikkat etmeyen erkeklerde görülür. Eğer sünnet derisinin altındaki hassas doku düzenli olarak temizlenmezse, bakteri, ölü deri, ter, tortu sünnet derisi altına girer ve tahriş eder. Dar sünnet derisi bu bölgenin iyi temizlenmemesine neden olarak, sünnet derisi altına biriken kötü kokulu maddenin tahrişine maruz kalabilir. Diğer balanit sebepleri: Dermatit/alerji. Dermatit, çoğunlukla tahriş edici bir madde veya temas alerjisinin neden olduğu deri iltihabıdır. Belirli ürünlerdeki kimyasallara karşı olan hassasiyet – sabun, deterjan, parfüm veya spermisid – tahriş, kaşınma ve isilik gibi alerjik reaksiyonlara sebep olabilir. Enfeksiyon. Candida albicans mantarı nedeniyle enfeksiyon (pamukçuk enfeksiyonu) kaşındıran, kırmızı, noktalı bir isiliğe sebep olabilir.

Bazı seksle bulaşan hastalıklar-gonore, frengi, uçuk-balanit semptomları yaratabilir. Ayrıca diyabet hastası erkekler yüksek balanit riski altındadır. Sünnet derisinin altında kalmış olan idrardaki glikoz bakterilere zemin hazırlar. Balanit tedavisi, hastalığın altında yatan sebebe bağlıdır. Eğer bir enfeksiyon varsa, bir antibiyotik veya mantar ilacı verilir.

Daha şiddetli iltihaplarda sünnet önerilebilir. Uygun hijyenle gelecekteki balanit ihtimali önlenebilir, penis başını doğru şekilde düzenli olarak yıkamak ve kurulamak gibi. Özellikle, deri reaksiyonuna sebep olabilecek güçlü kimyasallardan ve sabunlardan uzak durulmalıdır. Fimozis, Sünnet derisinin doğuştan veya hastalık sonucu anormal şekilde dar olması dolayısıyla penis başının dışarı çıkamamasıdır. Bir diğer sebep, sünnet derisinin daralmasına sebep olan balanittir. Durum idrar boşalımını zorlaştırıyorsa acilen müdahale edilmelidir. Bazen sünnet derisi ilaçlarla yumuşatılabilir, düzenli olarak ve yumuşakça elle gerilmesi de faydalı olabilir. Çoğunlukla sünnet edilerek tedavi edilir.

Preputioplasty adı verilen başka bir cerrahi yöntem de vardır, bunda sünnet derisi penisin ucundan ayırılır. Bu prosedürde sünnet derisi korunur ve sünnetten daha az travmatiktir. Parafimozis, sünnet derisinin çekildikten sonra eski yerine gelmemesidir. Ereksiyon veya cinsel münasebet sonrası, veya penisin başının yaralanması sonucu oluşabilir. Bu durum devam ettiğinde ağrıya ve şişliğe neden olur ve penise kan gitmesini azaltır. Ekstrem vakalarda dokunun ölümüyle sonuçlanır (kangren) ve uzvun kesilerek alınması gerekebilir. Parafimoziste tedavi penis başındaki ve sünnet derisindeki şişliğin indirilmesine odaklanır. Buz koymak şişliğin inmesine yardımcı olabilir, penis başına baskı uygulayarak kanın ve sıvının çıkması için zorlamak da yardımcı olabilir. Eğer her ikisi de işe yaramıyorsa, ilaç enjekte edilmesi gerekebilir. Ağır vakalarda cerrahi müdahale ile sünnet derisine küçük kesikler atılarak gevşetilir.

Ayrıca sünnet de başka bir çözümdür. Penis kanseri, anormal hücrelerin peniste bölünerek kontrolsüz bir şekilde büyümesi sonucu oluşan nadir bir kanser türüdür. Belirli iyi huylu tümörler ilerleyip kansere dönüşebilir. Tam olarak sebebi bilinmemekle beraber bazı risk faktörleri vardır. Bunlardan bazıları: ” Sünnet olmama. Doğumda sünnet olmayan erkeklerin penis kanserine yakalanma riski daha fazladır. ” HPV (insan papilom virüsü) enfeksiyonu. HPV birçok yumruya (papilom) neden olan 100 çeşitten fazla virüs içerir. Belirli HPV türleri üreme ve anal bölgeyi etkileyebilir.

Bu tür HPV seks yoluyla insandan insana geçer. Sigara. Sigara bedeni akciğerleri etkilediğinden daha fazla birçok kansere neden olan kimyasallara maruz bırakır. Smegma. Sünnet derisi girintilerinde bulunan yağlı ifrazat sonucu oluşan kalın, kötü kokulu maddedir. Penis yeterince temizlenmezse, bu durum tahrişe ve iltihaba neden olur. Fimozis Sedef hastalığı tedavisi – Tedavi esnasında ilaçlarla beraber kullanılan ultraviyole tedavisi penis kanseri riskini arttırabilir. Yaş. Vakaların yarısından çoğu 68 yaş üzeri erkeklerdir. Penis kanseri semptomları; peniste büyüme ve yaralar, sünnet derisinin altından anormal boşalım ve kanamadır.

Penis kanserinin en yaygın tedavisi cerrahi yöntemle kanseri almaktır. Doktor aşağıdakilerden birini kullanarak kanseri alır: Geniş lokal eksizyonda, sadece kanser ve her iki taraftaki normal dokunun bir kısmı alınır. Elektrodesikasyon ve küretajda, kanser küretle kazınarak alınır ve o bölgeye elektrik akımı verilerek kanser hücreleri öldürülür. Kriyocerrahi, kanser hücrelerini dondurmak ve öldürmek için likit nitrojen kullanır. Mikro cerrahi, kanseri ve mümkün olduğunca küçük normal parçayı alır. Bu ameliyat esnasında doktor bir mikroskop kullanarak tüm kanser hücrelerinin alındığından emin olur. Lazer cerrahi, dar bir ışık huzmesi kullanarak kanser hücrelerini çıkarır. Sünnet edilerek sünnet derisi alınır. Penis ampütasyonunda (penektomi) penisin alınmasıdır. Genellikle kullanılan yöntemdir ve en etkili tedavidir. Kısmi penektomide kısmen alınır, tam penektomide tamamı alınır, kasıktaki lenf düğümleri ameliyat esnasında alınabilir. Kansere saldıran yüksek enerji ışınları kullanan radyasyon ve kanseri öldüren ilaçlar kullanan kemoterapi diğer tedavi opsiyonlarındandır.

Seksüel Performans Anksiyetesi:

Seksin hoş bir deneyim olması gerekir, fakat eğer seksüel performans anksiyeteniz varsa, partnerinizleyken seksi hissetmeniz ve yakınlaşmanız çok zordur. Eğer sürekli şöyle düşünüyorsanız: “Doğru mu yapıyorum?”, “Partnerim bundan hoşlanıyor mu?”, “Şişman mı gözüküyorum?”, seksten zevk alamayacak kadar kendinizi meşgul ediyorsunuz demektir. Sürekli görünüşünüz ve yataktaki performansınız hakkında dertlenmek, seksi stresli ve sinir bozucu hale getirir. Hatta seksten kaçınmanıza bile sebep olabilir. Seks fiziksel bir reaksiyondan daha fazlasıdır. Uyarım emosyonlarınıza da bağlıdır. Eğer zihniniz sekse odaklanamayacak kadar stres yüklüyse, bedeniniz de heyecanlanamaz.

Birçok farklı türde kaygı seksüel performans anksiyetesine sebep olabilir.

Bunlardan Bazıları Şunlardır:

Yatakta başarılı olamama ve partnerini tatmin edememe korkusu Kilolu olma hakkındaki endişeler dahil olmak üzere, zayıf beden imajı İlişkideki zorluklar Erkeklerdeki penis boyunun uygun ölçülerde olmama endişesi Erkeklerde erken boşalma veya orgazma geç ulaşma endişesi Kadınlarda orgazm olamama veya seksten zevk almama anksiyetesi Bu anksiyeteler bedeninizin “savaş veya kaç” diye adlandırılan bir reaksiyonu ateşlemesine sebep olur. Epinefrin ve norepinefrin gibi stres hormonları esasen vücudunuzu koşmaya ve bir tehlikeyle karşı karşıya gelmeye hazırlayan bir dizi reaksiyon olarak salınır. Elbette ki partneriniz bir tehdit değildir, bu yüzden bu reaksiyon yakınlaşmanızda ters tepkiye sebep olur.

Seksüel Performans Anksiyetesi Belirtileri (Semptomları):

Zihin durumunuzun tahrik olmanız üzerinde büyük bir etkisi vardır. Cinsel açıdan çekici olduğunu düşündüğünüz biriyle bile olsanız, partnerinizi memnun edip edemeyeceğiniz hakkında endişelenmeniz, bunu imkansız hale getirir. Erkeklerde stres hormonlarının etkilerinden biri de kan damarlarının büzülmesidir. Penise giden az kan ereksiyonu zorlaştırır. Hatta bazı erkekler seksüel performans anksiyetesiyle başa çıksalar bile erekte olmakta zorlanırlar. Seksüel performans anksiyetesi kadınlarda erkeklerde olduğu kadar sık görülmez, fakat kadınlarda da uyarımı etkileyebilir. Anksiyete kadının cinsel ilişkiye girmesini zorlaştıracak kadar kuruluğa sebep olabilir ve fiziksel arzuyu köreltebilir. Anksiyete hem kadının hem de erkeğin arzusunu söndürebilir.

Performansınız hakkında endişelenirken, yatakta yaptığınız şeye konsantre olamazsınız. Dikkati dağılmış sevgili ihmalkar sevgilidir, bu da sizi daha da başarısız yapar. Uyarım gerçekleşse bile, orgazm gerçekleşemez. Seksüel performans anksiyetesi bir kısır döngüye dönüşebilir. O kadar endişelenirsiniz ki başarısız olursunuz, bu da daha fazla anksiyeteye yol açar. Seksüel Performans Anksiyetesinin Üstesinden Gelmek Eğer seksüel performans anksiyeteniz varsa bir doktora görünün-seksle ilgili rahatça konuşabileceğiniz biri olsun. Doktor sizi muayene ederek ve bazı testler yaparak sebebin tıbbi veya ilaçla ilgili bir şey olup olmadığına bakacaktır. Bundan sonra doktorunuz seks geçmişinizle ilgili sorular soracaktır, bu anksiyetenin ne kadar zamandır sürdüğünü ve seksle aranıza giren düşüncelerin neler olduğunu irdeleyecektir. İlaçlar ve diğer tedaviler fiziksel sebeplerden dolayı oluşan iktidarsızlık problemini iyileştirir. Eğer ortada tıbbi bir durum yoksa aşağıdaki yaklaşımlardan birini önerebilir: Terapistle görüşün. Cinsel problemlerin tedavisinde uzmanlaşmış bir terapistten randevu alın. Terapi kendi cinselliğinizle daha rahat olmanızı öğretir ve seksüel performans anksiyetesine sebep olan meseleleri anlamanıza ve daha sonra bunları azaltmanıza veya elemenize yardımcı olur. Erken boşalma problemi olan erkekler, örneğin, boşalma üzerinde daha iyi kontrol sağlayabilecekleri bazı teknikleri deneyebilirler. Partnerinize karşı açık olun. Anksiyeteniz hakkında partnerinizle konuşmak bazı endişelerinizin azalmasına yardımcı olur. Beraberce bir çözüme ulaşmaya çalışmak, sizin bir çift olarak yakınlaşmanızı sağlar ve cinsel ilişkinizi geliştirir. Başka yollarla yakınlaşın. Tam olarak seks yapmadan yakınlaşmanın başka yolları da vardır. Partnerinize masaj yapın veya beraber sıcak bir banyo yapın. Birbirinize sırayla hoşa gidecek ve özdoyuma ulaşacak şekilde dokunun, böylelikle her zaman cinsel başarı baskısı altında kalmazsınız.

Egzersiz yapın. Egzersiz yaparak sadece bedeninizden hoşnut kalmayacaksınız, aynı zamanda yataktaki gücünüz de artacaktır. Dikkatinizi başka yöne çevirin. Sevişirken romantik bir müzik veya seksi bir film koyun. Sizi tahrik eden bir şey düşünün. Zihninizi cinsel performansınızdan uzaklaştırmak, heyecanlanmanızı engelleyen endişelerinizi ortadan kaldırabilir. Son olarak, kendinizi zorlamayın, görünüşünüz ve yataktaki becerileriniz yüzünden kendinizi cezalandırmayın. Seksüel performans anksiyetesi için yardım alın ki, sağlıklı ve zevkli bir cinsel hayatınız olsun.

Seks Bağımlılığı:

Cinsel bağımlılık terimi, alışılmışın dışında yoğun seks dürtüsü olan veya seks saplantısı olan kişiyi tanımlamak için kullanılır. Seks ve seks düşüncesi, sağlıklı kişisel ilişkiler kurmalarını ve çalışmalarını engelleyen seks bağımlılarının düşüncelerine egemendir. Seks bağımlıları çoğunlukla kendi davranışlarını haklı ve hatasız bularak ve başkalarını suçlayarak çarpıtılmış düşüncelerle meşguldür. Genel olarak bir problemleri olduğunu inkâr ederler ve hareketleri için mazeret bulurlar. Seks bağımlılığı aynı zamanda risk almayla da ilişkilidir. Negatif ve/veya tehlikeli sonuçlara rağmen, seks bağımlısı farklı ve çeşitli seksüel aktivitelerde bulunur. Bağımlının ilişkisini, işini ve sosyal hayatını bozmasının dışında, cinsel bağımlılık kişiyi duygusal ve fiziksel yaralara da maruz bırakır. Bazı insanlara göre seks bağımlılığı teşhircilik, müstehcen telefon aramaları, taciz gibi yasa dışı hareketleri içerir, oysa seks bağımlıları her zaman seks suçlusu olmayabilir.

Seks Bağımlılığıyla İlgili Davranışlar Şunlardır:

Kompülsif mastürbasyon, Çoklu ilişkiler (Evlilik dışı ilişkiler), Birçok veya rastgele seks partnerleri ve/veya tek gecelik ilişkiler, Sürekli pornografi kullanımı, Korunmasız seks Telefon veya bilgisayarda seks (siber-seks), Fahişelik veya fahişe kullanma, Teşhircilik, Kişisel ilan yoluyla obsesif randevular, Röntgencilik ve/veya gizlice izlemek, Cinsel taciz, Taciz/tecavüz

Genellikle seks bağımlısı olan kişi cinsel ilişkiden az zevk alır ve seks partneriyle duygusal ilişki kurmaz. Seks bağımlılığı problemi çoğunlukla suçluluk ve utanca yol açar. Negatif sonuçlara (sağlık, finansal, sosyal ve duygusal) rağmen her an cinsel ilişkide bulunmaya hazır olan seks bağımlısı, bu davranışını kontrol edemez. Bağımlıların çoğu inkar içindedir, oysa bir bağımlılığı tedavi etmek için kişinin bir problemi olduğunu kabul ve itiraf etmesi gerekir. Çoğu vakada kayda değer bir olay – işini kaybetme, evliliğin sona ermesi, tutuklanma, sağlık problemi gibi – bağımlıyı problemini itiraf etmeye zorlar. Seks bağımlılığının tedavisi, bağımlılık yaratan davranışı kontrol altına almaya ve kişinin sağlıklı bir cinsel yaşam geliştirmesine yardımcı olmaya odaklanır. Tedavi sağlıklı cinsel ilişki eğitimini, bireysel danışmanlığı ve evlilik ve/veya aile terapisini içerir. Destek grupları ve seks bağımlıları için 12 adım programları mevcuttur. Bazı vakalarda obsesif-kompülsif bozukluk tedavisinde kullanılan ilaçlar, seks bağımlılığının kompülsif doğasını kontrol altına almak için kullanılabilir. Örneğin Prozac ve Anafranil bu ilaçlardandır.

Parafililer:

Parafililer, alışılmadık objeleri, aktiviteleri veya diğerlerine cinsel açıdan uyarıcı gelmeyen durumları içeren, tekrarlayan ve yoğun cinsel fanteziler, ihtiyaçlar ve davranışlarla tanımlanan dürtüleri kontrol etmeyle ilgili problemlerdir. Ayrıca, bu objeler, aktiviteler ve durumlar çoğunlukla bu kişilerin cinsel işlevlerini yerine getirmeleri için gereklidir. Parafili, bireyin ihtiyaçlarında ve davranışlarında büyük strese ve/veya kişisel, sosyal veya mesleki uyumsuzluğa neden olur. Parafilili bir kişi müstehcen veya sapık olarak adlandırılabilir ve bu davranışların ciddi sosyal ve yasal sonuçları olabilir.

Teşhircilik:

Teşhircilik, bir yabancıya bireyin cinsel organını göstermesini içeren, yoğun ve cinsel olarak uyarıcı fanteziler, ihtiyaçlar veya davranışlar olarak tanımlanır. Teşhirciler kurbanlarını şaşırtma, şok etme veya etkileme ihtiyacı hissederler. Genellikle göstermekten ileri gitmezler, nadiren kurbanla cinsel temasta bulunurlar. Bununla beraber, teşhirci cinsel organını sergilerken veya cinsel organını gösterdiği fantezisini kurarken mastürbasyon yapabilir.

Fetişizm:

Fetişistlerin cinsel ihtiyaçları canlı olmayan nesnelerle ilgilidir, bir objeyi giyerek veya ona dokunarak tahrik olurlar. Örneğin bu obje iç çamaşırı, lateks giysi, kadın ayakkabısı, kadın çamaşırı ve geceliği olabilir. Fetiş, partnerle sevişmenin yerini alabilir veya gönüllü bir partnerle cinsel ilişkiye dahil edilebilir. Fetiş, cinsel arzunun tek nesnesi haline geldiğinde, cinsel ilişkiden çoğunlukla kaçınılır. Bir de tüm bunlara ilave olarak ayak, kalça, göğüs gibi bedensel uzuvlardan tahrik olanlar vardır.

Sürtünme:

Burada kişinin seksüel ihtiyaçlarının odağı, rızası olmayan yabancı birine cinsel organını değdirmek veya sürtmektir. Çoğu vakada, bir erkek kalabalık kamusal bir alanda bir kadına cinsel organını sürter.

Pedofili:

Bu kişiler, ergenlik öncesindeki çocuklarla (genellikle 13 yaş ve altı) yasa dışı cinsellik içeren fanteziler, ihtiyaçlar ve davranışlar içindedir. Pedofili davranışları şunlardır: çocuğu soymak, mastürbasyon yaparken çocuğa seyrettirmek, çocuğun cinsel organına dokunmak ya da okşamak ve çocukla zor kullanarak cinsel ilişkiye girmek. Bazı pedofiller sadece çocukları cinsel açıdan çekici bulur ve yetişkinlerle ilgilenmez. Bazı pedofiller sadece kendi çocuklarını ve yakın akrabalarını taciz ederler (ensest). Tacizi açığa vurmamaları için kurbanlarını tehdit edebilir veya kaba kuvvet uygulayabilirler. Bu hareket tecavüze girer ve hapisle sonuçlanan ağır bir suçtur.

Mazoşizm:

Mazoşistler, aşağılanmayı ve dövülmeyi içeren seksüel fanteziler, ihtiyaçlar ve davranışlar içindedir ve cinsel haz duymak ve doyuma ulaşmak için acı çekmelidirler. Bu davranışlar bazen sözsel aşağılanmayla sınırlı olurken, bazen de dövülme, bağlanma ve taciz edilmeyi içerebilir. Mazoşistler fantezilerini kendi üstlerinde de uygulayabilirler-derilerini kesmek, delmek ve yakmak gibi-veya diğerlerine acı çektirmeyi ve aşağılamayı seven (sadist) bir partner seçerler. Partnerleriyle ilişkilerinde bağlanmayı, dövülmeyi veya tecavüz taklidini tercih ederler. Sadomazoşist fanteziler ve aktiviteler rıza gösteren partnerler arasında yaygındır. Bununla beraber çoğu vakada aşağılanma ve taciz fantezide kalır. Bu davranışın sadece bir “oyun” olduğunun farkındadırlar ve gerçek acı ve yaralamalardan kaçınırlar. Potansiyel olarak tehlikeli ve bazen ölümcül olan mazoşist bir aktivite ise otoerotik kısmi oksijensiz bırakmadır, bunda partner orgazm anında bağlama ve plastik torba vasıtasıyla nefes almayacak duruma getirilir. Bunu orgazmı arttırmak amacıyla yaparlar, fakat bunun sonu ölümle bitebilir.

Sadizm:

Sadizm, bireylerin seks partnerlerine psikolojik veya fiziksel olarak zor kullanma yoluyla şiddet uygulayarak, acı çektirerek ve aşağılayarak cinsel hazza ulaştıkları bir tür rahatsızlıktır. Bazı aşırı vakalarda bu durum tecavüze, işkenceye veya ölüme kadar uzanabilir. Bu kişilerin yoğun psikiyatrik tedaviye ihtiyacı vardır.

Röntgencilik:İ

Röntgenciler, insanları soyunurken veya cinsel ilişki esnasında gizlice seyrederken cinsel doyuma ulaşırlar. Röntgenciler gözetledikleri insanlarla cinsel temasta bulunma peşinde değildir. Parafiliye neyin sebep olduğu tam olarak bilinmese de, bazı uzmanlar cinsel taciz gibi çocuklukta gerçekleşen ağır bir travmanın buna sebep olduğuna inanır. Çoğu vakada parafiller diğerleriyle kişisel ve cinsel ilişkiye girmede zorlanırlar. Parafililerin çoğu gençlikte başlar ve yetişkinlikte devam eder. Parafiliyle ilgili fantezilerin yoğunluğu ve gerçekleşmesi kişiden kişiye değişir ve kişi yaşlandıkça bu fantezilerde azalma görülebilir. Çoğu parafili vakası, parafillerin davranışlarını düzeltmelerine yardımcı olan terapiyle tedavi edilir. İlaç tedavisi parafiliyle ilişkili kompülsifliği azaltmaya yardımcı olabilir ve sapkın cinsel fantezi ve davranışları azaltır. Bazı vakalarda, sık sık anormal ve tehlikeli cinsel davranışlar sergileyenlere hormon verilir. Bu ilaçların çoğu kişinin seks dürtüsünü azaltır. Tedavi uzun süreli olmalıdır. Tedaviye karşı isteksiz olunduğunda, tedavinin başarı oranı azalabilir. Başkalarına ve kendilerine zarar vermelerinin önlenmesi için, parafiller kesinlikle tedavi edilmelidir.

Mutlu Cinsellik İçin Doğru Cinsel Terapi

Mutlu Cinsellik İçin Doğru Cinsel Terapi
Araştırmalara göre her üç kişiden biri, hayatının herhangi bir döneminde bir cinsel işlev bozukluğu yaşıyor. Psikolojik ve fiziksel etkenler cinsel işlev bozukluklarına neden oluyor. Oysa doğru adreslerde, doğru uzmanlar desteğinde yapılacak cinsel terapi tedavileri, mutlu ve sağlıklı bir cinsel yaşamın kapılarını açıyor.

Sağlıklı bir cinsellik yaşanabilmesi için doğru ve güvenilir cinsel bilgilenmenin şart olduğunu bilmek gerekiyor.

İlişkinin temel taşlarından biri olan cinsellik, doğum öncesi başlar ve ömür boyu devam eder. Temelde duyuya dayalı olsa da sadece cinsel organları değil, bedeni ve aklı da içeren, pek çok faktörden etkilenen bir deneyimdir. Üremeyi, cinsel zevk almayı ve vermeyi içerir.

Cinsel sağlık dendiğinde, sadece üreme, cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunma ve tedavi akla gelmemeli. Kişinin cinsel yaşamını zarar görmeden, mutlu ve güvenli bir biçimde sürdürebilmesinin ve bundan mutlu olmasının sağlanması da cinsel sağlığın önemli bir parçasını oluşturur. Sağlıklı bir cinsellik yaşanabilmesi için doğru ve güvenilir cinsel bilgilenmenin şart olduğu unutulmamalı.

Cinsel işlev bozuklukları ile ilgili yapılan pek çok çalışma bulunuyor. Yapılan araştırmalar her üç kişiden birinin hayatının herhangi bir döneminde bir cinsel işlev bozukluğu yaşadığını gösteriyor.

Kadında İsteksizlik, Erkekte Erken Boşalma

Kadınlarda ve erkeklerde cinsel işlev bozukluklarının görülme sıklığı aynı oranlarda olmuyor. Kadınların yüzde 30-60’ı hayatları boyunca en az bir cinsel problem yaşarken, erkeklerde bu oran yaşam boyu yüzde 40 gibi ortaya çıkıyor. Cinsel işlev bozukluğu kadınlarda en sık “Cinsel İstek ve Uyarılma Bozukluğu”, erkeklerde ise “Erken Boşalma” olarak görülüyor.

Cinsel işlev bozuklukları, biyolojik ve psikolojik nedenlere bağlı olarak gelişebiliyor. Bazı hastalıklar ve kullanılan ilaçların yan etkileri cinsel işlevleri olumsuz yönde etkileyebiliyor. Kalp ve damar sistemi hastalıkları (hipertansiyon, kalp yetmezliği gibi), endokrin sistem hastalıkları (diyabet, tiroit vb.), sinir sistemi hastalıkları (multiple skleroz, parkinson, epilepsi), karaciğer, akciğer ve böbrek hastalıkları, gebelik ve menopoz gibi hormonal değişikliğe neden olan fizyolojik süreçler cinsel sorunlara neden olabiliyor.
Bazı hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçların da cinsel yan etkileri görülebiliyor. Bu ilaçlar şöyle sıralanabilir; Tansiyon, psikiyatri, alerji, epilepsi ilaçları ile kalp hastalıkları, ülser-gastrit ve kanser tedavisinde kullanılan ilaçlar ile alkol ve psikoaktif maddeler.

En Büyük Neden Yanlış ve Yetersiz Bilgilenme

Özellikle ülkemizde cinsel sorunların temelinde psikolojik ve sosyal faktörlerin çok etkili olduğu gözlemleniyor. Cinsel eğitimde ve bilgilenmedeki eksiklikler, en önemli nedenler olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle cinsel yaşam, cinsel anatomi, kadın/erkek rolleri ve cinsellikteki davranışları ile ilgili yanlış inanışlar bunların başında geliyor.

Cinsel işlev bozukluklarına neden olan psikolojik faktörler şöyle sıralanabilir; Yetiştirilme biçimi ve geleneksel cinsel kadın-erkek rolü, bu rolün dışına çıkamamak, yetersiz-yanlış bilgilendirme (cinsel tabular, mitler), katı dini inanışlar, anne-baba ile olan ilişki, kişilik problemleri, çekingenlik, cinsel kimlik ve yönelim problemleri, cinsel taciz ve travmalar.

Sadece Ten Değil, Koku Uyumu da Lazım!

Sağlıklı bir cinsellik için cinsel uyum gerekiyor. Cinsel uyum ise çiftin sadece yaşadıkları cinsellikten haz almasını değil, aynı zamanda ilişkiyi duygusal açıdan besliyor, çiftin birbirine güvenle bağlanmasını ve ilişki ile ilgili yaşadıkları zorlukları tolere etmelerini sağlıyor. Cinsel uyumsuzluk yaşayan kişiler doyumlu bir cinsellik yaşayamıyor ve zamanla birbirlerinden uzaklaşıyor.

Ten uyumu, cinsel uyumu belirleyen ve tatmin edici bir cinselliği sağlayan en önemli faktör olarak kabul ediliyor. Ancak yapılan son araştırmalar, cinsel fonksiyonlar ve koku alma duyusu arasında anatomik bir bağlantı olduğunu gösteriyor. İnsan dışındaki diğer memelilerde, cinsel tepkileri uyaran “feromon” adında güzel kokulu maddeler salgılandığı biliniyordu. Son dönemlerde ise insanlarda da feromon salgılanmasının olduğuna dair teoriler öne sürülüyor. Bu da her ne kadar farkında olmasalar bile cinsel partnerden gelen kokuların, özelliklerine göre kışkırtıcı veya haz almayı engelleyen bir etkisinin olduğunu gösteriyor.

Cinsel Terapi Şart ama Doğru Adres ve Uzmandan!

Sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşam için, sorunların yaşandığı noktalar kabul edilmeli ve cinsel terapi desteği alınmalı. Günümüzde cinsel sağlık ile ilgili danışmanlık, tanı ve tedavi arayışı daha ulaşılır bir hale gelmiş durumda. Ayrıca kişilerin cinsel sorunlarını daha kolay dile getirebilmesi de tedavinin yaygınlaşmasına katkı sağlıyor.

Cinsel işlev bozukluklarının tedavisinde, uygun durumlarda, medikal tedavi ve cinsel terapinin tek başına veya birlikte kullanılması gerekiyor. Gerekli durumlarda farklı uzmanlık alanlarının (ürologlar, psikiyatrlar, jinekologlar) ve bu konuda eğitim almış psikologların iyi bir işbirliği içerisinde çalışması oldukça verimli sonuçlar doğurabiliyor.

Sağlık ile ilgili her durumda olduğu gibi cinsel sağlık ile ilgili de doğru merkezlere başvuru ve detaylı değerlendirme önem taşıyor. Cinsel işlev bozukluklarının tedavisinde kullanılan yöntemler yeterli bilgi ve deneyimi olmayan kişiler tarafından uygulandığında başarısızlıkla sonuçlanabiliyor ve kişilerin yeniden tedavi başvurularını, tedaviye güvenlerini belirgin azaltıyor.