Hiç Bir Zaman Rahat Yürüyemeyecek

Dükkanın camına, “satılık köpek yavruları” yazan bir kağıt konulur konulmaz küçük bir oğlan dükkandan içeri girdi ve;
-Köpek yavrularını kaça satıyorsunuz? diye sordu.
-Otuz ile elli dolar arası. Her birinin ayrı fiyatı var, dedi dükkan sahibi.

Küçük oğlan elini cebine koydu, evirip çevirerek bütün paracıklarını cebinden topladı ve meteliklerini tezgahın üzerine koydu. Sonra da dikkatle hepsini saydı. En sonunda da hayal kırıklığını hissettiren bir ses tonu ile;
-Benim bütün param on üç dolar ve yirmi yedi sent, dedi. Sonra derin bir nefes alarak;
-Peki bayım, hiç olmazsa köpek yavrularını görebilir miyim? diye sordu.

Dükkancı gülümsedi ve köpek yavrularını getirmesi için dükkanın arka odasındaki eşine seslendi. Biraz sonra kadın ve arkasında koşuşturan beş sevimli tombiş köpek yavrusu odadan çıktılar. Ancak köpek yavrularından biri çok gerilerden zorlukla geliyordu. Çocuk gözlerini o köpek yavrusuna dikti ve;
-Bunun nesi var? Niye yürüyemiyor? diye sordu.
-Veteriner kalça kemiğinin doğuştan tam oluşmamış olduğunu söyledi. Hiç bir zaman rahat yürüyemeyecek, diye yanıt verdi dükkan sahibi.
Bunu duyan çocuk heyecanla;
-İşte benim satın almak istediğim köpek bu idi, deyince de,
-Onu almak isteyeceğini sanmıyorum evlat, istersen onu bedava bile verebilirim sana, dedi.
Küçük çocuğun bu cevap karşısında çok kızdığı gözlerinden belli idi. Dükkan sahibinin gözlerinin içine dik dik baktı ve;
– Onu bana bedava vermenizi istemiyorum. O köpek de diğerleri kadar değerli. Size şimdi on üç dolar yirmi yedi sent verebilirim ama otuz dolar tamamlanıncaya kadar her hafta beş dolar getireceğim, dedi.
Dükkancı;
– O köpeği gerçekten istemezsin oğlum, o seninle öbürleri gibi koşup oynayamayacak ki deyince, küçük oğlan;
-Ama ona şans vermemiz gerekiyor o da her köpek kadar değerli, diyerek isyan etti ve eğildi pantolonunun paçalarını yavaşça yukarı çekti, pantolonun altındaki çocuk felcinin tahrip ettiği bacağını, destekleyici çelik desteklerini gösterdi, sonra adama döndü ve yumuşak bir sesle şunları söyledi;
-Ben de koşup oynayamıyorum bayım, bu küçük köpeğin de benim de anlayacak ve destek verecek dostları olmalı.
Hayata aynı acıdan bakan insanlarla kesişsin yollarınız.

Yavru Köpek Bakımı

Hayvan sevginizi daha yakın bir boyuta taşıyarak, evde bir köpek bakmaya karar verdiyseniz ve bu bir yavru köpekse, çok eğlenceli günler sizi bekliyor demektir! Ancak unutmayın ki o henüz bir bebek ve her bebek gibi onun da özenli bir bakıma ihtiyacı var.

Yavru köpeğinizin sevgiyle ve neşeyle büyümesi için, onun beslenme, sağlık ve oyun ihtiyaçlarını düzenli olarak karşılamanız gerekir. Annesinden henüz ayrılmış yavru köpeğinize özenle baktığınız takdirde sağlıklı ve keyifli bir ömrü birlikte geçirebilirsiniz.

Yavru köpek ne zaman sütten kesilir?

Yavru köpeklerde dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, sütten kesilme zamanıdır. Annesinden erken ayrılan ve yeterli anne sütü alamayan tüm canlılarda potansiyel sağlık sorunları oluşabileceği için, köpeğinizi annesinden 4-5 haftadan önce ayırmamalısınız. Eğer yavrunun annesi ölmüşse ve yeterli süt alamamışsa, anne sütündeki mineralleri içeren özel yenidoğan karışımlarını kullanarak köpeğinizin ihtiyacı olan besinleri almasını sağlayabilirsiniz.

Yavru köpek nasıl beslenir?

4-5 hafta sonra sütten kesilen yavru köpeğinizi, yavru köpeklere uygun mamalarla beslemeye dikkat edin. Ancak süt beslenmesine alışkın yavrunuzun kuru mamaya geçişinde kabızlık problemi yaşamaması için, mamayı bir miktar su ille ıslatın ve daha rahat yemesini sağlayın. 2-3 aylık dönemde mamayı ıslatmak için süt kullanabilirsiniz. 3 aydan sonra ise eğer hala mamayı ıslatmanız gerekiyorsa -ki genellikle artık gerek kalmayacaktır- su ve süt yerine et suyu kullanabilirsiniz. Köpeklerin büyük çoğunluğunun 3 aydan sonra süte karşı hassasiyet gösterdikleri biliniyor; bu yüzden, 3 aydan sonra ishal gibi sindirim problemleriyle karşılaşmaması için süt vermeyi bırakmalısınız.

Yavru köpeklerin yetişkin köpeklerden çok daha fazla besin değerine ihtiyacı olur. Yavru köpeklere özel mamalar seçerken; fosfor, mineral ve protein oranının yeterli miktarda olmasına dikkat etmelisiniz ve kuru mama yediği müddetçe her gün taze suyu da mamanın yanında bulundurmalısınız. Köpeğinizi ev yemeği ile beslemeniz önerilmez; çünkü midesini doldurup karnını doyursa da, hem yeterli miktarda mineral ve protein alamayacağı için sağlıklı bir bağışıklık sistemi geliştiremez hem de tüylerinin sağlıklı görünümünü engeller.

Yavru köpek nerede kalır?

Evinizi açtığınız köpeğiniz için rahatını ve dinlenme ihtiyacını karşılayabileceği bir güvenli alan yaratmalısınız. Ev şartlarına uygun, köpeğin içinde rahatça dönmesine imkan verecek büyüklükte bir kulübe, işinizi görecektir. Köpeğinizin rahatı ve ısınması için kulübenin içerisine minder, yastık ve bir örtü yerleştirebilirsiniz. Kulübenin güvenli bir malzemeden yapılmış olmasına ve üzerinde köpeğinizin burnunu ve patilerini sıkıştırmayacağı kadar küçük havalandırma deliklerinin bulunmasına dikkat etmelisiniz.

Köpeğiniz eve geldiği zaman, onu kulübesine sevecen bir dille davet etmelisiniz. Kulübeye gitmesi için bir komut belirleyin (Örneğin; ev, yatak, yerine git, kulübene git vb.) ve her seferinde aynı komutu kullanarak tutarlı bir dil oluşturun. Kulübeyi asla ona ceza vermek için kullanmayın. Unutmayın, orası onun güvenil huzur alanı, ceza ile bağdaştırarak huzurlu olmasını sağlayamazsınız.

Yavru köpeği veterinere ne zaman götürmeliyim?

Köpeğiniz eve geldikten sonra en kısa süre içerisinde sağlık kontrolü için bir veteriner hekim seçin. Bu hekimin evinize yakın olmasına özen gösterin, sadece rutin kontroller değil, acil durumlarda da koşup yetişebileceğiniz bir mesafede olmalısınız. Ardından köpeğinizin ilk kontrollerini ve aşılarını yaptırarak sağlıklı olduğundan emin olun.

Ayrıca size yakın ve 24 saat açık olan evcil hayvan hastanelerinin de adres ve telefonlarını acil durumlarda ulaşabileceğiniz bir yerde bulundurun.

Yavru köpek oyuncakları nasıl olmalıdır?

Yavru köpeğiniz, güvenli oyuncaklar ile tırmalama ve ısırma ihtiyaçlarını karşılar. Bunun için güvenli plastikten yapılmış, parçalanarak ağzını yaralamayacak ve çiğneme ihtiyacını giderebilecek ürünler tercih edin.

Köpeğinizin ayakkabı, terlik vb. eşyalarla oyun oynamasına izin vermeyin. “Isırsın bir şey olmaz” diyebileceğiniz ev terliğinizin ardından, en sevdiğiniz ayakkabınızın da artık 3 parça haline geldiğini görebilirsiniz. Çünkü köpek “oynayabileceğim/oynayamayacağım” oyuncak ayrımı yapmaz. Onun için bir ayakkabıya izin vermişseniz, her ayakkabıya izin vermişsinizdir!

Köpekler poşetlerle oynamaya da çok meraklıdır; ancak poşetlerle oynamak onlar için güvenli bir seçenek değildir. Bu yüzden poşetlerle oynamasına da izin vermemelisiniz.

Yavru köpekte tasma seçimi

Köpeğinizi dışarıda gezdirirken onun ve çevrenin güvenliği için tasma takmaya küçük yaşta alıştırmalısınız. Bunun için köpeğinizi rahatsız etmeyecek yumuşaklıkta, hafif malzemelerden yapılmış bir tasma tercih edebilirsiniz. Unutmayın ki bir köpeği tasmaya ne kadar erken alıştırırsanız o kadar kolay alışacaktır.

Yavru köpek için ev güvenliği

Tıpkı bir bebek gibi, bir yavru köpek için de evin içindeki pek çok şey potansiyel bir tehlike olabilir. Köpeğiniz eve geldiği andan itibaren ona uygun güvenlik önlemleri almaya dikkat etmelisiniz. Köpeğinizin güvenliği için;

Evdeki kabloları köpeğiniz sizin gözetiminizde değilken prizde takılı bırakmayın. Kabloları çiğneyebilir ve elektrik çarpabilir.

Evdeki ilaçları ve bitkileri onun ısırıp kemirebileceği mesafede bırakmayın, zehirlenebilir.

Klozetin kapağını her zaman kapalı tutun. Meraklı bebeğiniz suyu içmeye çalışabilir ve daha da kötüsü bunu yapmaya çalışırken klozetin içine düşebilir.

Kesici aletlerin onun ulaşabileceği bir yerde olmamasına dikkat edin.

Ve tüm bunların yanı sıra, onu yaptığı iyi şeylerin ardından sevgi dolu bir sesle onaylamayı, yapmasını istemediğiniz davranışlarında da kararlı bir sesle uyarmayı unutmayın. Tutarlı ve anlayabileceği, basit komutlar verin. Bebeklik döneminde ihtiyacı olan en önemli şey, bolca oyun oynamaktır. Onunla sevdiği oyunları oynayarak aranızdaki sevgi bağını güçlendirin.

Ailenizin yeni küçük ferdine ve size şimdiden mutluluklar!

Evcil Hayvanlar Hakkında Genel Bilgiler

Hayatın neşesi ve can yoldaşı evcil hayvanlar hakkında anlatacak çok şey olsada kısaca özetleyecek olursak hakkında gereken bilgileri şu şekilde sıralyabiliriz.

İnsanlarla birarada yaşayan ve faydası dokunan, koyun, öküz, dana, at gibi hayvanlar. İnsanoğlunun varlığı ile evcilleştirme başlamıştır. Âdem aleyhisselâmın oğlu Hâbil ve Kâbil çobanlık ve çiftçilik yapardı. Yalnız veya çift yaşayan hayvanlar genellikle evcilleştirilemezler. Ancak insana alıştırılabilir. Evcilleştirme ilk başta insan zoruyla sağlanmış olsa bile hayvan buna boyun eğerek rızâ gösterir. Kendi hâline terk edilmedikçe yabânileşmez. En önce evcilleştirilen hayvanlar, büyük bir ihtimalle gücünden, etinden ve sütünden faydalanılan geviş getiren hayvanlar olmuştur.

At ve köpek de ilk evcilleştirilen hayvanlara dâhildirler. Tavuk, evcil kuşların, arı ve ipek böceği de evcil böceklerin en yaygınıdır. Sıcak kumlu bölgelerde en çok değer verilen evcil hayvan devedir. Açlığa ve susuzluğa dayanıklıdır. Soğuk ülkelerde insanlar işlerini ren geyiklerine gördürürler. Bu hayvanlar yarı yabânîdir. Laponya’da ve Alaska’da sırtına binilir, yük vurulur veya yüklü kızaklar çektirilir. Deve kılından fırça ve kumaş yapılabildiği gibi, ren geyiği kılı da örülebilir. Derisinden çarık, çadır ve sandal da yapılır.

Sinirlerinden ip, kemiklerinden ise bir takım faydalı âletler üretilir. Etinden, yağından ve sütünden de istifâde edilir. Güney Amerika’da yük taşımada lama önemli rol oynar. Alpaka kumaşı da evcil bir lama türünün yününden dokunur. Sığır, bütün dünyâda köylünün fedâkâr yardımcısıdır. Tibet’te de ahâlinin işini, hem öküze hem koyuna benzeyen “yak” veya “Tibet öküzü” denen hayvanlar görür. Uzun tüylerinden ip örülür ve çadır yapılır. Eti ve sütü de sevilir. Koyun ve keçi dünyânın hemen hemen her tarafında yetiştirilir, etinden, sütünden, tüyünden faydalanıldığı gibi, gübresi de değerlendirilir. Özellikle İspanya’da merkep, Meksika’da katır, insanoğlunun önemli yardımcılarıdır. Evcil mandalar ise öküzden daha kuvvetli ve dayanıklıdır. Köpekler koyunların bekçiliğinde, avlanmada ve soğuk bölgelerde kızakları çekmede önemli faydalar sağlarlar. Atlar binek hayvanı, yük hayvanı ve spor hayvanı olarak insanın emrindedirler. Kümes hayvanları, etleri ve yumurtaları ile hizmet etmektedirler.

Evcil hayvan nedir?

Doğa’da büyüyüp yetişen ve kendi kendini doyurma ve yetiştirme özelliğine sahip hayvanlar vahşi hayvanlar olarak adlandırılır. Hayvanlar tarih boyunca insanların en önemli dostları olmuşlardır halen de öylelerdir. Tarih öncesinden itibaren hayvanlar insanlar tarafından evcilleştirilmeye başlanmıştır.
Hayvanların doğal ortamlarından uzaklaşıtırılarak, belirli bir yerde insan eliyle beslenen, insanların direktiflerine göre yeri geldiğinde kafeslerde bile yaşamaya zorlanan, insanlarla birlikte yaşamayı öğrenmiş hayvanlara evcil hayvanlar denir. Evcilleştirme yüzyıllarca süren titiz seçme, çaprazlama ve ıslah çalışmalarının bir sonucudur.
Bazı insanlar evcil hayvan yetiştirme işini abartmış doğada ki vahşi aslan, kaplan, leopar, jaguar gibi hayvanları evcileştirmeye çalışmışlardır. Bu tür hayvanlar vahşi doğaya alışık hayvanlar olduğu için kolay kolay evcilleşemezler. Vahşi hayvanları evcilleştirebimenin yollarından en iyi yöntem vahşi bir hayvanı yavru iken sahiplenerek onu büyütmektir.

Evcil hayvanlar sahiplerine ve yetiştirildikleri ortama çok çabuk uyum sağlarlar.

Evcil hayvan türleri

1. Kedi
2. Köpek
3. Kuş
4. Civciv
5. Hamster
6. At
7. Tavşan

Evcil hayvanların yararları

1. Sizinle arkadaş olurlar.
2. Size karşılıksız sevgi gösterirler.
3. Sizi dinlemeyi öğrenirler.
4. Sizi korurlar.
5. Kolay kolay Alerji olmazsınız.
6. Sahiplenme duygusunu yaşarsınız.
7. Evcil hayvan yetiştirmek bir çocuk yetiştirme provası gibidir.
8. Sorumluluk alma bilincinizi gelişir.

Evcil hayvan bakmanın zorlukları

1. Gittiğiniz her yere götürmek zorundasınız.
2. İşten geldiğinizde yorgun olsanız bile gezdirmek zorundasınız.
3. Tuvaletini temizlemek zorundasınız.
4. Yemeğini ve suyunu bittiği zaman vermek zorundasınız.
5. Kendinizi nasıl temizliyorsanız onuda yıkayıp temizlemek zorundasınız.

Evcil hayvan beslemenin belli kuralları

1. Hayvanların yemeğini temin etmek.
2. Hayvanların suyunui temin etmek.
3. Onları temiz tutmak.
4. Onları tuvalet konusunda eğitmek.
5. Onları yapmamaları gereken şeyler konusunda eğitmek.
6. Onları asla yalnız bırakmamak.
7. Belirli zaman aralıklarıyla gezdirmek.
8. Onları sevgi ve şefkat göstermek.
9. Hastalandığında veterinere götürmek.

Evcil hayvan türleri

1. Ürünlerinden yararlanılan evcil hayvanlar
2. Gücünden yararlanılan evcil hayvanlar
3. Diğer evcil hayvanlar

Ürünlerinden yararlanılan evcil hayvanlar

Hem etinden, hem sütünden, yağından ve derisinden yararlanılanmak için manda, sığır, koyun yetiştirilir. Tavuk, hindi, ördek, kaz gibi kümes hayvanları da eti, yumurtası ve tüyleri için beslenir. Ayrıca bazı yırtıcı kuşlar, özelikle doğan, atmaca, şahin ve çakır, avcılıkta yararlanmak amacıyla evcilleştirilmiştir. Sütü ve derisinden yararlanılmak için keçi yetiştirilir. Sütünden yararlanmak için inek yetiştirilir. Elde edilen sütlerden peynir, lor, ekşimik, yoğurt gibi ürünler elde edilir.

Gücünden yararlanılan evcil hayvanlar

At, eşek, katır, deve gibi hayvanlar yük taşımacağılında ve ulaşımda kullanılan evcil hayvanlardandır. Özellikle deve günlerce aç ve susuz yol alabilme özelliğiyle diğer gücünden yararlanılan evcil hayvanlardan ayrılmaktadır. Ayrıca uzak doğuda filler de evcilleştirilerek gücünden yararlanılan hayvanlardandır.

Diğer evcil hayvanlar

Hiçbir ürününden yararlanılmayan hayvanlar bu gruba girerler. Bu gruptaki hayvanlar insanlara muhtaçtırlar yemek ve suyu kendileri bulamazlar. Bu tür hayvanları gerekli ve yeterli yiyeceklerle, ama aşırılığa kaçmadan düzenli olarak beslemek gereklidir. Evcil hayvanlardan köpek insanın bir numaralı koruyucusudur. Sahibi kıskanır ve herhangi bir tehlike karşısında onu korur.

Facebook

Kedilerin Özellikleri

Evlerimizin sevimli ve neşe kaynağı kedilerin özelliklerini hiç düşündünüz mü? Temiz olmalarının yanı sıra uysal ve masumiyet simgesi olan kedilerin fiziki ve huysal özelliklerini burda anlatacağız.
KEDİLERİN İLGİ ÇEKİCİ ÖZELLİKLERİ

• Dünyada 33 farklı ırktan çoğalan 500 milyonun üzerinde evcil kedi bulunmaktadır.

• Kedilerin vücutlarında 290 kemik ve 517 kas vardır.

• Kediler tüm memeliler arasında en uykucu hayvanlardır. Her gün ortalama 16 saati uyuyarak geçirirler. Bu açıdan bakıldığında, yedi yaşındaki bir kedi hayatının sadece iki senesini uyanık geçirmektedir. (Bu hesapla biz de yaklaşık olarak miskin bir kedinin yarısı kadar ederiz)

• Asil ve mantıklı bir kişiliğe, mükemmel sezgilere ve akılcı bir duyarlılığa sahiptirler. Meraklı davranışları ve hayata pozitif bakışlarıyla hemen dikkat çekerler. Kendileri gibi dışa dönük yaşamayı seven ve hayata olumlu bakan insanlar tarafından tercih edilen bu kediler, iki-üç yıl içinde çocukluktan ergenliğe geçerler.

• Kediler son derece meraklıdır.Ne olduğunu keşfetmek için her türlü şeyin içine girip tırmanmaya çalışırlar.

• Kedilerin en belirgin özelliklerinden biride mırlamaktır. Özellikle çok sakin huzurlu ve mutlu olduklarında mırlarlar.

• Bir kediyi okşamanın kan basıncını düşürdüğü bilimsel olarak ispatlanmıştır.

• Kediler 185 derecelik bir görüş açısına sahiptirler.(Bu özellikleri sahiden güzelmiş.)

• Öte yandan bir kedi hayatının neredeyse % 30’unu kendisini tımar ederek geçirir. Kedilerin kendilerini tımar ederlerken harcadıkları tükürük salgısındaki sıvı miktarı, boşaltım sistemleri aracılığı ile çıkardıkları sıvı miktarından fazladır.

Kediler hakkında bilmedikleriniz

• 1950 yılında dağcıları izleyen İsviçreli bir kedi dağcılarla birlikte Alplerin zirvesine (4.478 metre) çıkmıştır.

• Kediler karanlıkta insanlardan 6 kat daha iyi görürler.

• Kedilerin bıyıkları çevredeki hareketlere karşı son derece duyarlıdır. Ani bir hareket hemen bıyıklar tarafından algılanır. Görmeyen kediler etrafta sanki görüyor gibi dolaşmalarını da yine bıyıklarına borçludurlar.

• Dünyada 33 farklı ırktan çoğalan 500 milyonun üzerinde evcil kedi bulunmaktadır.

• İngilizce’de “cat”, Fransızca’da “chat”, Almanca’da “katze”, İspanyolca’da “gato”, İtalyanca’da “gatto”, Japonca’da “neko” “kedi” için kullanılan kelimedir.

• Kediler 185 derecelik bir görüş açısına sahiptirler.

• 1949-1964 yılları arsaında Britanya Pasaport Dairesi’nde çalışan Peter isimli kedi kadrolu personel arasındaydı ve yılda 6.5 sterling ücret alıyordu.

• Kedilerin köprücük kemikleri olmadığından kafalarının sığabildiği her yerden geçebilirler.

• Bir kediyi okşamanın kan basıncını düşürdüğü bilimsel olarak ispatlanmıştır.

• Kedilerin duyma yetileri köpeklerden ve insanlardan daha güçlüdür. Bu yüzden kedinize bağırarak konuşmanız anlamsızdır, kedilerle fısıltı gibi yumuşak ve kısık bir sesle konuşulması çok hoşlarına gider.

• Londra’da bir stadyumda “görevli” bir kedinin 6 yıl içinde yaklaşık 12.500 adet fare avladığı rapor edilmiştir.

• Bir yavru kedinin sağlıklı bir yetişkin olabilmesi için en azından 3 ay boyunca annesi ile birlikte kalması gerekir. Böylece annesinin vereceği sosyal disiplini de alarak daha uyumlu ve söz dinleyen bir kedi olur.

Köpeklerin Özellikleri

Köpekler doğdukları andan itibaren insanlara karşı sevgi duyarlar. Bu şekilde dünyaya gelen tek hayvan türü köpektir.

Bu nedenle siz köpeklere yakınlık göstermeseniz de onlar sizi çoktan benimsemiştir. Yeni aldığınız köpeğiniz sahibi olduğunuzu hissettiği andan itibaren kokunuzu benimsemiştir. Bulunduğu mekanlarda özellikle sizin eşyalarınızın üzerine uyumayı tercih eder. Sizin kokunuz onu rahatlatır.

Annesinden yeni ayrılmış olan köpek sahibini en yakın dostu olarak görmektedir. Köpeklere davranışlarını kontrol edebilmeleri için yardım ettiğiniz taktirde sizin sadık dostunuz olmamaları için hiç bir neden kalmayacaktır.

İnsanlarla çok iyi dostur köpekler. Dostluklarının yanında, insanlar onları pek çok amaç için kullanmaktadır.

Koku alma duyuları çok gelişmiştir. İnsanlardan binlerce kat daha iyi algılayıp ayırdedebilirler kokuları. Bu yetileri sayesinde kayıp insanları bulabilirler.

Polis köpekleri aldıkları özel eğitim sayesinde tehlikeli maddeleri bulabilir. Gene eğitimli köpekler, sakat veya kör kişilerin en iyi dostu ve yardımcısı olabilir.

Aynı insanlar gibi, köpeklerde eğitim alabilir ve becerilerini geliştirebilir. Bu eğitimlerin en zoru K9’dur. K9 köpekleri zor bulunur ve çok pahalıdır.

İnsanlarla binlerce yıldır beraber yaşayan köpeklerin en faydalı oldukları konu herhalde çobanlara yaptıkları yardım ve korumadır.

Soğuk iklime sahip bölgelerde köpekler, insanlara kızakları çekerek yardımcı olur. Bu tür soğuk iklim köpekleri bir günde 150 km yol katedebilir.

Köpeklerin Yaşadığı yerler: Evcil ve vahşi olarak dünyanın hemen hemen her yerinde.

Özellikleri: Keskin koku alma ve işitme kabiliyetli etçil bir memeli. Sahibine bağlılığı ile şöhret bulmuştur.

Ömrü: 15-20 yıl.

Çeşitleri: Görünüş ve büyüklükleri farklı 100’den fazla köpek ırkı vardır. Çoban köpeği, av köpeği, buldog, polis köpeği, Saint Bernard köpekleri Ünlüdür.

Köpekler Hakkında Bilinmesi Gereken 40 Pratik Bilgi

1. Tüylerini tarayın. Köpeklerin çoğu fırçalanmaktan hoşlanır. Köpeğinizi fırçalayarak hem kürkünün sağlıklı olmasını sağlarsınız hem de aranızda bir bağ gelişir.

2. Köpekler de üşür. Köpeğinizin bir kürkü olması, soğuk havalarda dışarıda durmaya dayanabildiği anlamına gelmez. Onu bahçede kulübesiz bırakmayın.

3. Giydirin. Küçük köpekler ve tüysüz cinslerin soğuk havalarda giydirilmesi gerekmektedir.

4. Zaman ayırın. Köpeğinizi her gün uzun yürüyüşlere çıkarmak için belli bir zaman ayırın. Günde en az iki kez dışarıya çıkmasını sağlayın.

5. Eğitim şart, Köpeğinizi eğitirken emirleri el hareketleri ve jestlerle birlikte verirseniz, öğrenmesi daha kolay olacaktır.

6. Tasmasını çıkarmayın. Köpeğinizin tasması her zaman boynunda olmalıdır. Tasmasında adı, sahibinin ismi ve iletişim bilgileri bulunmalıdır.

7. İlginizi gerektirir. Köpeğinizin size bağlanması için bolca zaman geçirmeniz gerekmektedir.

8. Pirelere savaş açın. Köpeğinizin pirelerden uzak bir yaşam sürdürebilmesi için veterinerinizin size verdiği bakım planından şaşmamalısınız.

9. Metal kap kullanırken Metal su kapları kış aylarında dışarıda donabilir ve köpeğinizin dili kaba yapışabilir; yaz aylarında ise aşırı derecede ısınabilir ve köpeğinizin dilini yakabilir.

10. Köpekler, dişlerinizi gösterdiğiniz için gülümsemeyi agresiflik göstergesi olarak algılayabilirler.

11. Yavru köpekler kör, sağır ve dişsiz doğarlar.

12. Dalmaçyalı cinsi köpekler doğduklarında tamamıyla beyazdırlar, siyah lekeleri sonradan oluşur.

13. Antik Yunan düşünürü Platon “Köpekler bir filozofun ruhuna sahiptir” demiştir.

14. Köpekleri sevmenin tansiyonu düşürdüğü ispatlanmıştır.

15. Yapılan bir araştırmaya göre, köpek sahiplerinin %338242;ü köpekleriyle telefonda konuştuklarını ya da telesekretere mesaj bıraktıklarını söylemiştir.

16. Köpekler 2-3 yaşında bir çocuğun zekasına sahiptir.

17. Köpekler 150 ila 200 kelime öğrenebilir, kelimelerle aynı anlama gelen el hareketlerini de hafızalarına kazırlar.

18. Köpeklerin dillerinde yaklaşık 1700 tat alma organı vardır. İnsanlarda bu sayı yaklaşık 9.000’dir.

19. Havadaki küçük kimyasal damlacıkları koklayabilmeleri için köpeklerin burunlarının ucu ıslaktır.

20. Köpekler insanlardan 1000 kat daha iyi koku alır. İnsanların koku alma hücreleri 5 milyonken, köpeklerinki 2.200 kadardır.

21. Eğer sahibi kollarını sallıyorsa, bir köpek onu 1 mil öteden kolaylıkla tanımlayabilir.

22. Bir dişi köpek ve dişi yavruları, yedi yıl içerisine 4,372 yavru verebilir.

23. Köpekler 14.000 yıldan uzun bir süredir insanlarla yaşamaktadır. Kedilerde bu yaklaşık 7.000 yıldır.

24. Köpekler renkleri renk körü bir insana benzer şekilde algılarlar. Gözleri ışıklar kısıkken daha iyi görür.

25. Köpekler sürü halindeyken kovalamaya ve avlanmaya daha yatkın olurlar. Bir sürü olabilmek için 2 köpek yeterlidir.

26. Köpeklerin burun izleri, insanlardaki parmak izleri gibidir ve onları tanımlamakta kullanılır.

27. Dünyadaki köpek nüfusunun en kalabalık olduğu ülke Birleşik Devletler’dir; bunu ikinci sırada Fransa takip eder.

28. Dünyada yaklaşık 400 milyon köpek olduğu düşünülmektedir.

29. Bir köpek kulağını hareket ettirmek için 188242;den fazla kas kullanır.

30. Dokunma, köpeklerin geliştirdiği ilk duyudur. Patiler dahil olmak üzere bütün vücutları dokunmaya duyarlı sinir uçlarıyla kaplıdır.

31. Bir köpek, bir sesin kaynağını saniyenin 1/6008242;ünde tespit edebilir ve insanlardan dört kat daha uzağı duyabilir.

32. İlk kılavuz köpekleri, İkinci Dünya Savaşı’nın sonunda Alman hükümeti tarafından savaşta gözlerini yitiren askerler için eğitilmiştir.

33. Dünya üzerinde en çok köpeğe sahiplik etme rekoru 5.000 köpekle Kubla Kahn adındaki bir adamındır.

34. Köpeklerin yüz şekillerinden yaşam uzunlukları anlaşılabilir. Uzun burunlu, kurtları anımsatan köpekler, düz yüzlü köpeklere nazaran daha uzun yaşarlar.

35. Eğer sezaryenle doğduysa ve anneye geri verilmeden önce temizlendiyse, anne köpekler doğumdan sonra bazen yavrularını reddedebilirler.

36. Elma ve armut tohumları içlerinde bir miktar arsenik bulundurur ve bu köpekler için ölümcül olabilir.

37. Az miktarda taze ve kuru üzüm köpeklerde böbrek sorunlarına neden olabilir.

38. Benzer şekilde çikolata, pişmiş soğan ya da içerisinde kafein bulunduran yiyecekler köpekler için zararlıdır.

39. Antik Mısır Uygarlığı’nda köpekler son derece saygın hayvanlardı. Köpek sahipleri köpekleri öldüğünde günlerce yas tutarlardı.

40. Köpeklerin ter bezleri yoktur, patilerinden terlerler…

Köpek Bakımı

Hayvanlar, insan ırkını tamamlayan ve insanlarla birlikte hayatlarını sürdürürken sürekli etkileşim içinde oldukları canlılardır. Bunların içerisinde, belki de en özellerinden biri olan köpekler ise, evcilleşerek, insanoğluyla birlikte yaşama ayak uydurmuştur. Köpekgillerden olup, vahşi doğaya uyum sağlamış olanların yanında, insanların bahçede, evde, bakımevlerinde birlikte yaşadığı evcil hayvan cinsleri, biz insanların hayatında oldukça önemli yer tutmaktadır.

Köpek sahibi olmaya karar veren kişiler için en önemli unsur, kuşkusuz ki köpek bakımını uzun yıllar üstlenmeyi göze almalarıdır. Çünkü köpek sahibi olmak isteyen bir kişi, ortalama 14-15 sene, hatta iyi bakılırsa 17 seneyi bulan bir bakımı üstlenmektedir. Ayrıca, birinci yılında bir köpek yavrusunu eğitmek, bir bebeği büyütmekten farklı değildir. Bir köpeğin ev düzenine alıştırılması, bir bebeğe oranla daha çabuk sağlandığı bilinmektedir.

Köpeklerin, hayvan sahipleri tarafından her türlü gereksinimlerinin karşılanması çok önemlidir, aynı zamanda bunun yanında bir insan ailesi içerisinde, kendi yerini bilmesi de öğretilmelidir. Çünkü, belli bir zaman sonrasında, köpekler evleri kendi evleri, sizleri de kendi evindeki misafirleri olarak algılamaları mümkündür. Bu sebeple, eve gelen kişiler dahil, evdeki değişimlere karşı algıları daha açık olacak ve böyle bir durum gerçekleştiğinde hoşlanmama ihtimalleri daha yüksek olacaktır. Bir köpek, kendini evin bir bireyi olarak hissetmeli, ama kendini insan gibi hissetmemesi gerekmektedir.

Köpek, hiçbir zaman birkaç saatten fazla kendi başına bırakılmamalıdır. İçme suyu temiz olmalı, sizler hangi suyu kullanıyorsanız ona da aynı sudan verilmelidir. Unutulmamalıdır ki, o da canlı ve insanlara muhtaç bir varlıktır. Sahibi olduğu ailenin yaşantısına uyacak biçimde belirlenmiş zamanlarda düzenli olarak yemeği verilmeli, aksatılmamalıdır. Dişlerinin sağlığı, en az insanlar kadar önemlidir. Dişlerini temiz tutmak ve sert yiyeceklere karşı dayanıklılığını arttırmak için, sert bisküviler veya kemikler vermek gerekmektedir.

Her köpek, şeritli solucan ve pire gibi iç ve dış parazitlere karşı düzenli olarak muayeneden geçirilmeli, gençlik hastalığı ve kuduz gibi hastalıklara karşı aşılanmalıdır. Tüyleri kısaltılan türler için, nazik bir şekilde ve canları yakılmadan traşlanmalıdır.

Her hayvan kendine ait yatacak bir yer istemektedir. Bu nedenle, evcil hayvanlar da kendi kokularının sindiği, kendini yuvasında hissedeceği bir yatak ister. Bu yatak bir sepet, köpeğin kendisininmiş gibi benimsediği eski bir koltuk, hatta bir fasulye çuvalı olabilir.

Her köpeğin, sahibinin adını ve adresini taşıması önemlidir. Bu bilgiler, tasmanın metal kısımlarına kazınabilir ya da bedenine dövme biçiminde yazdırılabilir.

Tüm bunlarla birlikte, bir köpek için kaybolmak veya sahibi tarafından terk edilmek, onlar için korkunç bir olaydır. Böyle bir olay yaşandığında, köpekler hem psikolojik olarak hem de biyolojik fonksiyonları olarak çok büyük sıkıntılara girmektedir. Kayıp bir köpek, görevliler tarafından yakalanıp da, başıboş köpeklerin toplandığı bir yere götürüldüklerinde, son derece tedirgin ve şaşkın bir duruma düşerler. Bu yüzden, ev köpeklerinin, hiçbir zaman sokağa atılmaması gerekir. Çeşitli nedenlerden dolayı artık bakılamıyorsa ve yeni bir ev ve yeni bir sahip de bulunamıyorsa, yapılacak en iyi şey, insani açıdan bakıldığında acı verici bir şey olsa da, bir veteriner tarafından canı yakılmadan sonsuza dek uyutulması, hayatına son verilmesi olacaktır. Fakat bu hiçbir zaman öncelik olmamalı, sahiplenilen hayvanlar hayatları sona erene dek bakılmalı, bakılamadığında da mutlaka iyi bir aile bulunarak sahiplendirilmelidir. Bir heves uğruna alınan ve sokağa bırakılan o hayvanlar da, ev yaşamına alıştıklarından dolayı, doğaya ayak uyduramamakta ve çok çabuk ölmektedirler. Bu nedenle, bir hayvan sahibi olmaya karar vermek, çocuk sahibi olmaya karar vermek gibi önemli bir adım olmalıdır. Tabi ki hayvan sahibi olmak çok güzel bir duygu olmakla birlikte, hayvanların evde kapalı kalmasından çok, kendi ortamlarında yaşaması daha uygundur. Evde beslenmeye uygun köpekler, ev hayatına daha kolay alışırken, alışamayan cins köpekler için zorlu süreçleri beraberinde getirebilmektedir.

Sahipli köpekler, sokak köpeklerine nazaran daha şanslı olmaktadırlar. Bakımları için uğraşan, didinen insanların varlığıyla hayatlarını sürdürmektedirler. Sokak köpeklerinin böyle bir bakım şansı pek olmamaktadır. Bu nedenle, başıboş sokak köpekleri için de hayvan severler olarak bakım ve beslenmelerine katkıda bulunmak, onların hayatların dokunmak, bizler için küçük bir adım olsa da, onların hayatları için bambaşka bir nefes olacaktır. Hem devletin bakım evleri hem de kişisel olarak yardım eli uzatılması çok önemlidir.

Yaz aylarında insanlar gibi evcil hayvanların da su tüketimi artıyor. Onlara sık sık taze, serin su verin.
Evinizde ya da bahçenizde serin bir köşe oluşturun. Köpeğinizi sabah ve akşam güneşin etkisinin olmadığı saatlerde gezdirin. İshal, kusma, sık nefes alıp verme sıcaktan aşırı şekilde etkilenmelerinden kaynaklanabilir. Özellikle pug ve İran kedileri gibi basık suratlı cinsler, aşırı kilolu, kalp ya da akciğer hastası olan kedi ve köpekler sıcaktan daha çok etkilenirler. Otomobil içinde bırakmayın, bu insanlar için olduğu kadar hayvanlar için de ölümcül derecede risk taşıyan bir eylemdir. Tüylerini tıraş ettirin ya da düzenli tarayın. Tüylerini kestirmek istemezseniz ferahlatmak amacıyla tüyler ıslatılabilir ama sonrasında mutlaka gölgede kalmasına dikkat ediniz. Güneş altında ıslatılması daha fazla ısı artış sebebi olabilir.Kesinlikle buzlu su vermeyiniz.

Sıcaktan Bunalan Köpekler: Köpeğinizde Sıcaktan Etkilenme Belirtileri

Köpekler açısından aşırı sıcaklar hafife alınacak bir şey değildir. Havalar ısınırken, sıcakların yavru köpeğinizi nasıl etkilediğinin farkında olmak önemlidir. Köpekler açısından aşırı sıcaklar, sıcak çarpması ve kalp durması gibi ciddi ve ölümcül durumlara yol açabilir. Köpeğinizin yaz aylarında güvende ve serin kalmasına yardımcı olmak istiyorsanız işte size aşırı bunaldığını anlamaya dair bazı ipuçları ve bunları önleme yolları: azıcık su bile yavru köpeğinizi serinletmede harikalar yaratır.

Sıcaktan Bunalma Ve Sıcak Çarpması

Köpekler, insanların aksine, aşırı sıcaklarda terlemez. Köpeğinizin pençelerinde birkaç tane ter bezi bulunur fakat bunlar vücut ısısını düzenleme anlamında çok az görev üstlenir. Bunun yerine, bu işlemi açık ağızla hızlı şekilde nefes alıp vererek yapar. Fakat bazen hızlı nefes alıp vermek sıcaktan bunalmayı önlemeye yeterli olmaz.
Köpeklerde sıcaktan bunalma vücut ısısı normal sıcaklığın üstüne çıktığında ortaya çıkabilir. Bu değer, PetMD.com’a göre biraz değişse de genellikle 39 derece Celcius ve üzeri sıcaklıklar normalin üzerinde olarak kabul edilir. Sıcaklık artmaya devam eder ve 41 derece ya da üstüne çıkarsa, köpeğiniz sıcak çarpması açısından tehlike bölgesindedir, bu sırada organ yetmezliği başlayabilir ve kalbi tamamen durabilir.

Uyarı Belirtileri

Neyse ki, köpeklerde sıcaktan aşırı bunalma belirtilerini tespit etmek zor değildir. Aşırı şekilde hızlı nefes alıp vermek ilk belirtidir. Amerika’da köpeklerle ilgilenen bir vakıf konumundaki American Kennel Club Canine Health Foundation’a göre sıcaktan tehlikeli derecede etkilenmiş bir köpekte kasılmalar başlayabilir, kusma veya ishal görebilir ve ayrıca diş etleri veya dili maviye veya parlak kırmızıya dönüşebilir. Sıcaktan ciddi şekilde bunalmayı engellemek ve buna müdahale etmek için sorunu daha da kötü noktaya evrilmeden belirlemek isteyebilirsiniz. Erken işaretler hemen göze çarpmayabilir fakat aynı zamanda köpeğinizin emirlere normalden daha az tepki vermesi gibi basit şeyler de olabilir. Adını söylediğinizde size bakmak yerine oradan uzaklaşabilir. Herhangi bir şüpheniz varsa, köpeğinizi sıcaktan uzaklaştırın. ABD’de faaliyet yürüten The Humane Society of the United States olası sıcak çarpması belirtileri arasında donuk bakan gözler, aşırı salya artışı, çok yüksek bir kalp atış hızı, baş dönmesi veya koordinasyon eksikliği, ateş, uyuşukluk ve bilinç kaybını sayıyor.

Risk Faktörleri

Bazı koşullarda tüm köpekler aşırı sıcaktan bunalma riski altında olsa da, bazı cinsler buna diğerlerinden daha fazla eğilimlidir. Bu cinsler arasında kalın kürklü veya uzun tüylü köpekler, çok genç veya çok yaşlı köpekler ve shih tzu, pug, boxer ve bulldog gibi kısa bir burun ve düz bir yüze sahip kısa kafalı cinsler sayılabilir. Aşırı kilolu köpekler ve nefes alma zorluğu veya kalp rahatsızlığı gibi tıbbi problemleri olanlar özellikle hassastır.
Aşırı derecede aktif köpekler ve iş yapan veya av köpekleri (örneğin, çoban köpekleri, retriever ve spaniel türleri) özellikle sıcak aylarda daha yüksek risk altındadır. Bu köpekleri çok fazla zorlamamaya dikkat etmelisiniz, bu nedenle gölgede dinlenmeleri için bol miktarda mola verin ve her zaman yeterli su sağlayın.
Çevresel faktörler de köpeği risk altına sokabilir. Sadece yüksek sıcaklıklara değil, aynı zamanda köpeklerde sıcaktan bunalma ihtimalini artırabilecek yüksek nem oranına da dikkat edin. Tüm köpeklere dinlenmek için yeterli gölge veya başka serin yer sağlanmazsa sıcaktan bunalma riski mevcuttur. Ve güneş altındaki bir arabanın içinde bırakılan köpekler, ciddi anlamda hipetermi ve sıcak çarpması tehlikesiyle karşı karşıyadır.

Köpeğiniz Sıcaktan Aşırı Bunalmışsa Ne Yapmalısınız

Köpeğiniz sıcak çarpmasının erken belirtilerini gösteriyorsa onu serinletmek için derhal harekete geçin. Vetstreet, köpeklerde aşırı sıcaktan bunalmayı gidermek için aşağıdaki adımları önerir:

1.Derhal köpeğinizi klimalı kapalı yerler veya vantilatör altındaki gölgelik gibi serin bir yere taşıyın.

2.Vücut ısısını kontrol etmek için bir rektal termometre kullanın. Aşırı bunalma genellikle bir köpeğin vücut sıcaklığı 38 ila 41 derece arasında olduğunda meydana gelir. 41 derece üzeri bir sıcaklıkta sıcak çarpması riski mevcuttur. Köpeğiniz bahsedilen tehlike bölgesindeyse veterinerinizi arayın.

3.Yakında bir göl veya bebek havuzu gibi su kaynağı varsa, köpeğinizin buraya girerek serinlemesini sağlayın. Eğer yoksa serinletmek için ıslak giysi veya havlular da kullanabilirsiniz. Serin ıslak bezleri boynuna, koltuk altlarına ve arka bacaklarının arasına yerleştirin; ayrıca kulaklarını ve patilerini soğuk suyla hafifçe ıslatabilirsiniz.

4.Eğer bilinci yerindeyse ve içmeye istekliyse, ona soğuk ve temiz su verin. Su akciğerlerine gidebileceği için zorlamayın. Eğer su içmiyorsa veya içemiyorsa, dilini suyla ıslatın. Vücut ısısının çok hızlı düşmesine ve şoka girmesine neden olabileceği için buz küpleri yutturmaya çalışmayın.

5.Veterinere götürün. Henüz yapmadıysanız, kısa sürede hızlıca harekete geçebilmeleri için önceden arayın.

Köpeklerde Sıcaktan Bunalmanın Önlenmesi

Kuşkusuz en iyi tedavi önlem almaktır. Bazı basit güvenlik uygulamalarıyla köpeğinizin aşırı sıcaktan bunalmasını önleyebilirsiniz. Bunlar arasında aşırı sıcak veya nemli günlerde egzersiz veya açık hava aktivitelerinin sınırlandırılması, köpeğiniz dışarıda iken bol miktarda gölgelik yer ve su sağlanması ve evcil hayvanınızın penceresi hafif açık şekilde gölgeye park edilmiş olsa bile hiçbir koşulda park halindeki bir arabada bırakılmaması sayılabilir. Hava sıcaklığının 20’li derecelerde olduğu ılıman günlerde bile park halindeki bir arabanın içi dakikalar içinde 50 dereceye ulaşabilir, bu da köpeğinizi kısa bir süre için bıraktığınızda bile son derece tehlikeli bir ortam olduğu anlamına gelir.

Eğer köpeğinizin yakmak için enerjisi varsa ve sakin kalmak için bir çeşit egzersiz yapması gerekiyorsa, onu yüzmeye götürün veya eve geri dönmeden önce fıskiye altında koşmasına ve oynamasına izin verin. Ayrıca, vücudunu ıslatmadan serinlemesini sağlamak için soğutma havlusu veya yeleği kullanabilirsiniz. Köpeğinizin uzun tüyleri veya kalın bir kürkü varsa, sıcak ayları atlatması için tüylerini kısa kastirebilirsiniz fakat bunu yaparken derisini güneşten koruyacak kadar tüy bırakmayı unutmayın.

Ek olarak, köpeğinizi uzun yürüyüşlere çıkarırken sabah erken veya akşamları gibi günün daha serin saatlerini tercih edin (sıcak kaldırımlar ve asfaltın patilerini yakabileceğini unutmayın). Yanınızda su bulundurduğunuzdan ve arada bir mola verdiğinizden emin olun. Köpeğinizle koşarken aşırıya kaçmamaya dikkat edin. Sıcak havalar, uzun bir koşuda sizin su ihtiyacınızı artırdığı gibi, bu durum köpeğiniz için de geçerlidir.

Köpeğinizle ava çıkıyor veya trekking yapıyorsanız ya da ona koyun ya da sığır çobanlığı gibi bir iş veriyorsanız köpeğiniz için gölgede birkaç mola verdiğinizden ve daima bol miktarda temiz su bulundurduğunuzdan emin olun. Aktif olduğunda onu ıslatmayı veya bir soğutma yeleği kullanmayı düşünün ve aşırı sıcaktan bunalma belirtilerini yakından izleyin. Çalışan köpekler görevlerine o kadar aşırı odaklanır ki, ne zaman dinlenmeleri ve sakinleşmeleri gerektiğinin farkına varamazlar. Köpeğinizi takip etmek ve sağlıklı kalması için gereken molaları verme görevi sizdedir.

Son olarak, elektrik kesilirse veya klima bozulursa, köpeğinizi serin tutma konusunda bir B planı yapmayı unutmayın. Bu şartlar altında olmak sizin için de son derece rahatsız edici olsa da, vücut sıcaklığı zaten sizinkinden çok daha yüksek olan köpeğiniz için durum çok daha vahimdir. Daha serin bir yere çekilmeyi planlıyorsanız, köpeğinizin de bunu memnuniyetle karşılanacağından emin olun. Böyle bir şansınız yoksa onu daha serin koşullardaki eve güvenle geri götürene kadar bir kulübede bırakmayı düşünün.

Sıcak çarpmasını nasıl fark edebileceğiniz, buna nasıl cevap vereceğiniz ve nasıl önleyeceğinizi konusunda yeterli bilgiyle donanırsanız köpeğinizle güvenli, eğlenceli ve mutlu geçecek bir yazı dört gözle bekleyebilirsiniz.